Başbakan Millete Seslendi

Son Güncelleme:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Televizyonlarda Yayınlanan Ulusa Sesleniş Konuşmasında Vatandaşlara Seslendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında vatandaşlara seslendi. Konuşmasında ABD ve İsveç Parlamentolarından geçen Ermeni Soykırım tasarılarını değerlendiren Erdoğan, alınan kararların politik olduğunu söyledi. Bu yıl ki Nevruz kutlamalarında istenmeyen olayların çıkmamasında Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi?nin payının büyük olduğunu savunan Erdoğan, IMF ile yeni stad-by anlaşması imzalamayacaklarını söyledi. Erdoğan Almanya Başbakan?ı Merkel?in ziyareti ile ilgili olarak, ?Vatandaşlarımızın kendi kültürleriyle irtibatını koruyarak Alman toplumuna uyum sağlamaları için her iki tarafın da önemli görevler üstlenmesi gerekiyor? dedi.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında vatandaşlara seslendi. 18 Mart?ta kutlanan Çanakkale Deniz Zaferi?ni değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi:


?Bildiğiniz gibi her yıl Mart ayında ülkemizin her bir köşesinde tarihimizin, en şanlı sayfalarından biri olan Çanakkale Deniz Zaferi'ni şehitlerimizin manevi huzurunda törenlerle yâdediyoruz. Bu yılın 18 Mart'ında yine Çanakkale'de, 73 milyon insanımızı temsilen şehitlerimizin huzurundaydık. İnanıyorum ki Çanakkale Destanı sadece tarihe ibret vesikası sunmakla kalmıyor, her yıl artan bir şuurla Türkiye'nin medeniyet ufkunu da aydınlatıyor. Çanakkale ruhu, bizim ne kadar zengin, ne kadar güçlü bir millet olduğumuzun, çeşitliliklerimiz içinde nasıl bir ve beraber yaşadığımızın da bir nişanesi aynı zamanda. O şehit kabristanlarını dolaşanlar, o mezar taşlarını okuyanlar, bu milletin nasıl bir millet olma şuuru içinde bütünleştiğini rahatlıkla görebilirler. Türkiye'nin daha mutlu ve aydınlık bir geleceğe yürürken en büyük güvencesi de aslında bu ruh, bu şuurdur. Ülkemizi layık olduğu yüksek medeniyet seviyelerine taşımak, 95 yıl önce vatanlarını, milletlerini, medeniyetlerini cansiperane biçimde savunan kahraman ecdadımıza borcumuzdur.?


ABD VE İSVEÇ?TE KABUL EDİLEN ERMENİ SOYKIRIM TASARILARI


ABD ve İsveç Parlametonlarından geçen 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyan tasarlarla ilgili konuşan Başbakan Erdoğan, iddia da bulunanlar hiçbir bilimsel çalışmasının olmadığını savunurken, karar verenlerin tamamen politik çıkarlarına göre karar verdiklerini söyledi. Erdoğan şunları söyledi:


?Ne ABD'nin, ne İsveç'in yüzyıla yakın zaman önce cereyan etmiş bu olaylarla doğrudan bir ilgisi var. Ortada olayı delilleriyle açıklığa kavuşturan, yetkin ve objektif bir bilimsel çalışma var mı? O da yok! Peki, neye göre karar veriyor bu insanlar? Kendilerinin ya da partilerinin iç ya da dış politika menfaatlerine göre. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde karar tek oy farkla Türkiye aleyhine çıkıyor. Yani bir tek üyenin oyu bir ülkeyi, daha da önemlisi bütün nesilleriyle koskoca bir milleti yargılamaya kalkışıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Bunu ne hakla yapıyorsunuz, neye dayanarak koskoca bir millete kara çalıyorsunuz? Buna ne hakkınız var? Mesele tarihi bir meselenin açıklığa kavuşması ise biz bütün imkânlarımızla bu işte varız. Gelsinler tarihçiler ortak bir zeminde her türlü vesikayı masaya yatırsınlar, objektif biçimde meseleyi tartışsınlar, hakkıyla değerlendirsinler, çıkan karara da hepimiz saygı gösterelim. Biz bütün arşivlerimizi açıyoruz, varsa onlar da arşivlerini açsınlar. Üçüncü ülkelerde varsa onlar da açsınlar ve bütün bu arşivlerdeki belgeler incelensin ve ondan sonra bu adımı atalım. Yok, hayır, biz sadece lobileri dinleyip karar vereceğiz, her yıl da bunu tekrar edeceğiz diyorsanız, kusura bakmayın sizin kararlarınız bizi bağlamıyor. Türkiye oldubittiyle, baskıyla, diplomasiyi hakkaniyetten uzak karambollere sürükleyerek uzaktan idare edebileceğiniz bir ülke değil. Bu tür ciddiyetsiz girişimlere alet olarak sizler ancak ülkelerinizi ve çatısı altında bulunduğunuz kurumları tartışmalı hale getiriyorsunuz, Türkiye'yi değil. Sizler bu olayın tarafı değilsiniz, eğer bu olayın tarafı varsa Ermenistan?dır, Türkiye?dir. Bugün bütün parlamentoların, bütün politikacıların öncelikli görevi günümüzün kanayan yaralarına acilen çare aramaktır.?


NEVRUZ KUTLAMALARI


21 Mart?ta yapılan Nevruz kutlamalarına değinen Başbakan Erdoğan, kutlamalarda istenmeyen olayların yaşanmadığını belirtirken, bunda Milli Birlik ve Kardeşlik projesinin büyük payı olduğunu savundu. Erdoğan şunları ifade etti:


?Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin birçok boyutu var . Ancak bu süreçte psikolojik boyut hepsinden ayrı bir önem ihtiva ediyor. Türkiye bu noktada son derece sevindirici gelişmelere sahne oluyor. Farklı kesimlerin artık birbirini anlamaya çalıştığını, birbirinin sorunlarına karşı daha anlayışlı yaklaştığını, karşılıklı ön yargıları bir kenara bırakarak birbirleriyle saygı ve şefkat temelinde kucaklaştıklarını büyük bir mutlulukla müşahede ediyoruz. 2010 yılı Nevruz kutlamaları bu yıl ülkemiz genelinde büyük bir coşkuyla, birlik ve beraberlik duygusu içinde kutlandı, hiç bir olay yaşanmadı. İnanın, çok daha güzel günleri, çok daha mutlu ve müreffeh günleri de hep birlikte görecek ve yaşayacağız. Bütün bayramları, milli günlerimizi, baharın müjdecisi olan Nevruz'u inanıyorum ki çok daha büyük coşkuyla ve heyecanla kutlayacağız.?


EKONOMİK GELİŞMELER


Ülkede ki ekonomik gelişmeleri değerlendiren Başbakan Erdoğan ülkenin Cumhuriyetin 100 kuruluş yıldönümünde 1 Trilyon Dolarlık dış ticaret hacmine ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:


?Türkiye ekonomisini nasıl 26'ıncı sıradan alıp 17'inci sıraya yükselttiysek, daha da büyüterek dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına sokabiliriz. İnşallah hedef 2023 yılı. İhracatı nasıl 36 milyar Dolardan alıp krize rağmen 102 milyar dolara 2009 sonu itibarıyla ulaştırdıysak, Cumhuriyetimizin 100'üncü Kuruluş Yıldönümünde inanın ihracıtımızı da ithalatımızı da 500 milyar Dolara yükseltebilir, 1 trilyon Dolarlık dış ticaret hacmi seviyesine ulaşabiliriz. Nasıl ki yedi buçuk yılda 11 bin 300 kilometre yol yaptıysak, bunu 15 bin kilometreye uzatabilir, nasıl ki bugüne kadar 420 bin konut inşaatına başladıysak, bunu da 500 bin rakamına yükseltebiliriz.Buna inancımız sonsuz, bu potansiyeli de ülkemizde fazlasıyla görüyoruz.?


?IMF İLE YENİ STAND-BY ANLAŞMASI İMZALAMAYACAĞIZ?


Önümüdeki dönemde IMF yetkilileriyle bir anlaşmaya varamadıklarını belirten Erdoğan, IMF ile yeni bir stand-by anlaşması yapmayacaklarını dile getirdi. Erdoğan şöyle konuştu:


?Bildiğiniz gibi Türkiye IMF üyesi 192 ülkeden biri. Uzun yıllardır Türkiye yapılan stand-by anlaşmaları doğrultusunda IMF ile birlikte yoluna devam ediyor. Önümüzdeki döneme ilişkin olarak IMF heyetleriyle yaptığımız görüşmeler neticesinde ortak bir zeminde anlaşma sağlayamadık. Baştan beri IMF tarafına belli ilkelerimiz olduğunu, özellikle siyasi baskılara taviz vermeyeceğimizi ifade ediyoruz. Sürecin sonunda IMF'in beklentileri ile bizim ilkelerimiz arasında bir uzlaşma noktasına ulaşılamayacağı ortaya çıktığından süreci sona erdirdik. Türkiye bu dönemde IMF ile yeni bir stand-by anlaşması yapmayacaktır. IMF yetkililerinin görüşü de Türkiye'nin yükselen yeni ekonomik göstergeleri açısından böyle bir anlaşmaya ihtiyacı olmadığı yönündedir. Bundan böyle IMF ile ilişkilerimizi kendi rutini içinde sürdüreceğiz, yolumuza bu şekilde devam edeceğiz.?


ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL?İN TÜRKİYE ZİYARETİ


2 günlüğüne çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye?ye gelen Almanya Cumhuriyeti Başbakanı Angela Merkel?in ziyaretini değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi:


?Bu hafta başında da, bildiğiniz gibi, Almanya Şansölye'si Sayın Merkel'i ülkemizde ağırladık. Kendisiyle kapsamlı temaslarımda gördüğüm üzere Sayın Merkel, Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine de büyük önem vermektedir. İki dost ve müttefik ülkenin Başbakanları olarak yaptığımız görüşmeler son derece yararlı ve yapıcı geçmiştir. Şansölye Merkel ile Türkiye-Almanya ikili ilişkileri ve iki ülkeyi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konular üzerinde kapsamlı bir görüş alışverişinde bulunduk. Dostane bir seyir izleyen ikili ilişkilerimizin tüm alanlarda geliştiğini, mevcut işbirliğimizin her alanda daha da güçlenmesi için ortak kararlılığa sahip olduğumuzu memnuniyetle müşahede ettik. Sayın Şansölye ile Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızı ilgilendiren konuları ve vatandaşlarımızın Alman toplumuna uyumu konusunu da ele aldık. Vatandaşlarımızın kendi kültürleriyle irtibatını koruyarak Alman toplumuna uyum sağlamaları için her iki tarafın da önemli görevler üstlenmesi gerekiyor.?


ELAZIĞ DEPREMİ


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasının sonunda 8 Mart günü Elazığ'da meydana gelen deprem sonrasında depremzedelerin sürekli olarak yanlarında olduklarını belirtirken, ?Başta yeni konutların yapımı olmak üzere vatandaşlarımızın yeniden normal hayatlarına dönmesi için ne gerekiyorsa gecikmeden yapılacaktır, bundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın? diye konuştu.

Kaynak: DHA