TBMM Başkanvekili Mumcu: Faili Meçhul Cinayetlerin Bir Çoğu Faili Malum
TBMM Başkan vekili ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, günümüzde Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet devrimlerini tarih sayfasından silinmeye çalışıldığını belirterek, meydanı bu zihniyete bırakmayacaklarını söyledi.
TBMM Başkan vekili ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, günümüzde Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet devrimlerini tarih sayfasından silinmeye çalışıldığını belirterek, bu uygulamalara karşı meydanı bu zihniyete bırakmayacaklarını söyledi.
Güldal Mumcu, Hacıbektaş Veli Kültür Derneği tarafından Hacıbektaş Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Ölümünün 19'uncu yılında Uğur Mumcu'ya saygı ve Faili Meçhuller' konulu panele katılarak bir konuşma yaptı. Konuşmasına ünlü halk düşünürü Hacıbektaş Veli'ye ait sözler ile başlayan Mumcu, Hacıbektaş Veli düşüncesine sahip Hacıbektaşlıların, Alevilerin Kurtuluş Savaşı'na, Atatürk'e, Cumhuriyet devrimlerine, Laikliğe gönülden sahip çıktıklarını söyledi.
CUMHURİYETİ TARİHTEN SİLMEYE ÇALIŞIYORLAR
CHP Milletvekili Mumcu, "Oysa bugün, sanki Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşını başlatmak üzere Samsun'a çıktığı 19 Mayıs 1919 sadece 93 değil, yüzlerce binlerce yıl geride kalmış; hatta takvimlere bu tarihler hiç yazılmamış gibi hissetmemizi istiyorlar. Kurtuluş Savaşını ve Cumhuriyet devrimlerini tarih sayfalarından silmeye çalışıyorlar. Atatürk'ün tüm ulusla birlikte gerçekleştirdiği Kurtuluştan ve Cumhuriyetin kuruluşundan adeta intikam almak istiyorlar. 19 Mayıs, 29 Ekim ve 30 Ağustos kutlamalarına sınırlamalar getirmeleri bunun bir göstergesi. Elbette meydanı bu zihniyete bırakmayacağız" diye konuştu.
Konuşmasında Hrant Dink cinayeti davasına da değinen Mumcu, cinayette çok ciddi sorumlulukları olan polis şeflerine, hemen hepsi BBP'de yöneticilik yapmış, Alperen Ocakları üyesi diğer sanıklara ise hiç dokunulmadığını iddia etti. Mumcu, gazeteci Nedim Şener'in bu bağlantıları ve bu eksiklikleri yazdığı için halen içeride olduğunu vurguladı. Mumcu, hukukun yerini hukuksuzluğun aldığını da ifade etti.
FAİLİ MEÇHULLER
Günümüzde gerçek demokrasilerin en önemli ölçüsü olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin de işletilemediğini belirten Güldal Mumcu, geçmişte işlenen faili meçhul cinayetlerin tümünün değilse bile pek çoğunun failinin tam tersine malum olduğunu öne sürdü. Mumcu, "Faillerin korunması sürecinde polis var, askerler ve sıkıyönetim mahkemeleri, sivil mahkemeler var. MİT var, sivil bürokrasi var, hükümet yetkilileri dahil sivil siyaset var, iç ve dış sermaye var. Amerika'nın CIA'sı, İran'ın Savama'sı İsrail'in Mossad'ı var. Kısaca Doğan Öz'ün kaleme aldığı resmi rapordaki ifadesiyle bunların hepsinin tamamı toplamı demek olan kontrgerilla var. 50-60 yıldır gözlerimizin önünde gerçekleştirilen tüm bu cinayetler Türkiye'yi dönüştürmenin kilometre taşları, darbeler de bu yoldaki kritik kavşaklardı" diye konuştu.
CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Necdet Saraç ve Hacıbektaş Veli Kültür Derneği Başkan Nafiz Ünlüyurt'un da katıldığı panelin açılış konuşmasının ardından Mumcu, daha sonra Hacıbektaş Veli Müzesi'ni beraberindekilerle birlikte gezdi.
ÇİLLER VE KÜÇÜK KOMİSYONA GELSE İDİ, BİRÇOK ŞEY BULURDUK
Hacıbektaş Veli Kültür Merkezi'nde daha sonra Eski Kültür Bakanı ve TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu üyesi Fikri Sağlar, Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'ın konuşmacı olarak katıldığı 'Ölümünün 19'uncu yılında Uğur Mumcu'ya saygı ve Faili Meçhuller' konulu panel yapıldı.
Fikri Sağlar, komisyon olarak görev yaptıkları süreçte dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve o dönemde Kocaeli Jandarma Bölge Komutanı olan Veli Küçük'ün ifade vermesi yönünde karar almalarına karşın, bunun gerçekleşmediğini belirterek "Eğer Çiller ve Küçük komisyonumuza ifade vermiş olsalardı bir çok bilgiye ulaşılabilinirdi" dedi. Fikri Sağlar, gerçekte faili meçhul cinayetlerin tamamının failinin belli olduğunu ileri sürdü.
DEVLET SIRRI İFADESİ NET OLARAK İZAH EDİLMELİ
Mehmet Elkatmış da, faili meçhullerin çözülememesinin ardında devlet içerisinde yer alan bir grubun etken oluşturduğunu öne sürdü. Komisyon çalışmalarından çeşitli örneklerde aktaran Elkatmış, "Bunun başlıca nedeni, bu işin içerisinde devletin çeşitli yöneticilerinin varlığı. Bir çok faili meçhullerin devlet tarafından organize edildiğini ve uygulandığını görüyoruz. Bunlar gizli değil, mahkeme kararları ve devlet raporlarında bunlar var.Kimi olaylarda tetikçiler bulunuyor, ama buna karar verenler, teşvik edenler hakkında söz edilmiyor. Devletin içerisinde bu işi yapanların sorgulanması gerekir. Devlet elbette soyut bir kavram, burada devletin içerisindekileri ifade etmek istiyorum" dedi.
Elkatmış, faili meçhul gelişmeleri çözebilmek için devlet sırrı ve ticari sır gibi ifadelerin yeniden ele alınarak değiştirilmesi gerektiğini belirterek "Bir atasözü var binayı çalan kılıfı hazırlar. Hukuk dışı, insanlık dışı olaylara kamufle etmek için gerekli mekanizmasını kurmuş. Ne yapmış devlet sırrı demiş. Tüm bu olayların çözüm yeri TBMM. Ama Meclis'in gücü yok, onun üzerinde daha büyük güçler var. Geçmişte Silahlı kuvvetler, basın, bir takım sivil toplum örgütleri, hükümet en sonunda da Meclis geliyor. Halbuki birinci güç parlamento olması gerekirken sonuncu oluyor. TBMM iç tüzüğün 105'inci maddesinin ikinci fıkrası. Araştırma komisyonunun nerelerden bilgi isteyeceğini tek tek saymış, ama işin içinden Silahlı Kuvvetler yok. Aynı maddenin son fıkrasında, devletin sırları ve ticari sırlar araştırma konusu yapılamaz deniliyor. Darbe döneminde yapılan bir iç tüzük ve halende yürürlükte. Bunu değiştirmek için dilimizde tüy bitti söyleye söyleye, ama kimse yanaşmıyor bunu düzeltmeye" dedi. Panel daha sonra soru cevap bölümüyle sona erdi.
- Nevşehir