Türkiye - İran İlişkileri

Son Güncelleme:

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından İstanbul'da "Türkiye - İran İlişkileri" başlıklı panel düzenlendi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından İstanbul'da  "Türkiye - İran İlişkileri" başlıklı panel düzenlendi.


Panelde, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Yeşil, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Bayram Sinkaya, Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Müdürü ve SETA Dış Politika Araştırmacısı Kemal İnat ile İran'ın Ankara Büyükelçisi Yardımcısı Seyid Ahmed Musevi konuşma yaptı.


"Türkiye - İran İlişkileri" konusunu kültürel ve tarihi yönüyle ele alan Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Yeşil, tarihte İran - Türkiye ayrımı olmaksızın karşılıklı etkileşim olduğuna dikkat çekti.


Yeşil, "İlk etkileşim Türkler Orta Asya'dan göç ederken bazı boyların İran'a uğramasıyla yaşandı. İran, Türklerin tercih ettiği bir coğrafyaydı" dedi.


Firdevsi'nin Şahname'si gibi klasik edebi metinlere dahi bu ilişkilerin yansıdığını dile getiren Yeşil, "İran'ın da içerisinde yer aldığı coğrafyada Gazneliler ve Selçuklular gibi Türk devletleri kuruldu. Fakat bu devletlerin kültür dili Farsça idi. Osmanlı padişahlarından bazılarının Farsça divan yazmış olmaları bu etkileşimin en bariz örneklerindendir" ifadelerini kullandı.


-"Tarih yerine teori"


"İlişkilerin Dönüşümü" başlıklı sunum yapan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinkaya, iki ülke arasındaki ilişkileri "tarih" üzerinden okuma yerine "teori" üzerinden okumanın daha doğru olacağına inandığını söyledi.


İki ülkenin de imparatorluk bakiyesi olduğunu belirten Sinkaya, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde yaşanan tüm gerginliklere rağmen İran'a gitti ve bu ülkede en üst düzeyde samimiyetle karşılandı. Bu fotoğraf, iki ülke arasındaki ilişkilerin rasyonelleştiğini göstermektedir" dedi.


Türkiye ve İran'ın kendi içlerinde büyümesini iki balonun büyümesine benzeten Sinkaya, kendi coğrafyasına sığmayan bu iki ülkenin birbiriyle iyi ilişkilerini arttırmaya yönelik çabalarının bölgede yaşanan birçok sorunu çözmeye yardımcı olacağı değerlendirmesinde bulundu.


- Avrupa Birliği örneği


Konuyu ekonomik yönden değerlendiren Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Müdürü ve SETA Dış Politika Araştırmacısı İnat ise iki ülke arasındaki ekonomik faaliyetlerin olması gerekenden aşağı seviyede olduğunu belirtti.


İki ülke arasındaki asıl sorunun güven sorunu olduğunu dile getiren İnat, "Türkiye - İran ekonomik ilişkileri pekala Avrupa Birliği ülkeleri gibi olabilir" değerlendirmesinde bulundu.


İnat, ayrıca "Siyasi sorunlar ekonomik gelişmelerin önüne geçmektedir" şeklinde konuştu.


İran'ın Ankara Büyükelçisi Yardımcısı Musevi de konuşmasında, " Türkiye Cumhuriyeti'nin 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD ziyareti sırasında bir gazetecinin, 'İki ülke arasındaki sorunları nasıl değerlendiriyorsunuz' sorusuna çok manidar bir şekilde, 'Türkiye - İran ilişkileri ABD'nin kuruluş tarihinden eskidir' cevabını önemsiyorum" dedi.


İki ülke arasında birçok alanda işbirliğinin bulunduğunu hatırlatan Musevi, "Nükleer müzakerelerde bir anlaşmaya varılmasıyla Türkiye ile aramızda belirlenen 30 milyar dolar ticaret hacmine süratle ulaşacağımıza inanıyorum" ifadelerini kullandı.


Güvenlik alanındaki işbirliklerinin varlığına işaret eden Musevi, terörizm, insan kaçakçılığı ve uyuşturucuyla mücadele konularında da işbirliklerinin bulunduğunu ve ilişkilerin her alanda arttırılması gerektiğini kaydetti.

Kaynak: AA