Görmez, Moskova ve Tüm Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill ile Biraraya Geldi

Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill'in resmi davetlisi olarak Rusya'nın başkenti Moskova'ya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Moskova ve Tüm Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill ile bir araya geldi.

Moskova ve Tüm Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill'in resmi konutunda gerçekleşen görüşmede, Patrik Kirill yaptığı konuşmada son zamanlarda Türkiye'yi ziyaret eden Rus vatandaşlarına gösterilen davranışlardan ötürü duyduğu memnuniyeti belirtirken, Türkiye'yi ziyaret eden Rus vatandaşlarına dini ihtiyaçlarının karşılanması noktasında Türk devletinin gösterdiği anlayışın takdire değer olduğunu ifade etti. Patrik Kirill ayrıca Antalya'da bulunan Ortodoks Kilisenin de kendilerini mutlu ettiğini vurguladı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ise Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu'nda yaşayan Müslümanların diğer din ve kültürlerle birlikte barış içinde yaşamalarını sağlayan tarihi dini dokuya sahip olduğunu ve bölgede tabii dindarlığın asırlar boyu yaşayageldiğini söyleyerek, "Tarih boyunca barış ve huzurun teminatı olan tarihi dini dokuya ve tabii dindarlığa; geleneksel din anlayışı ve dindarlık algısına yönelik her türlü müdahale barışı, huzuru, dinler ve kültürlerarası ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir." dedi.

RUSYA'DA YAŞAYAN MÜSLÜMANLAR, DİĞER DİN VE KÜLTÜRLERLE BARIŞ İÇİNDE YAŞAMALARINI SAĞLAYAN BİR TARİHİ DİNİ DOKUYA SAHİPTİR

Tarihi dokunun kalıcı hale gelebilmesi için yaygın bir din eğitiminin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bu durumun her türlü yanlış dini yorumların varlık bulmasını engelleyeceğini söyledi. Rus Ortodoks Kilisesi'nin Ortodoks dünyasının önemli kurumlarından biri olduğunu, Patrik Kirill'in göreve gelmesinin ardından Diyanet İşleri Başkanlığı ile yakın ilişkiler geliştirmek istemesini büyük bir takdirle karşıladığını kaydeden Diyanet İşleri Başkanı Görmez şöyle devam etti:

"Rusya'da yaşayan Müslümanların diğer din ve kültürlerle birlikte barış içinde yaşamalarını sağlayan bir tarihi dini dokuya sahip olduğunu ve tabii bir dindarlığın tarih boyunca egemen olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu tarihi tabii dini dokuya ve dindarlığa her türlü müdahale bölgedeki barışı, huzuru, dinler ve kültürlerarası ilişkileri olumsuz yönde etkilemektedir. Bu dokunun bilimsel temeller üzerine oturan yaygın bir din eğitimi ile geliştirilmesi, her türlü yanlış dini yorumların varlık bulmasını engelleyecektir. Müslüman dini kurumların din eğitimi sistemini bu açılardan geliştirmesine ihtiyaç vardır. Biz, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Moskova'da düzenlediğimiz dört Teoloji Kongresi ile buna destek veriyoruz ve desteklemeye de devam edeceğiz."

SORUNLARIMIZI ELE ALMA FIRSATI BULDUK

Bütün dünyada dinlerin bir değer olarak yükselmesi, dinler ve kültürler arası ilişkilerin önem kazanması, din ve vicdan özgürlüğü, din eğitimi ve bütün insanlığın ahlaki ve manevi alanlarda yaşadığı buhranlar farklı dini kurumların sık sık bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunmalarını, dünyanın barış ve huzuru için çok önemli gördüklerini belirten Görmez, "Bu görüşme de hem iki ülke arasında son yıllarda siyasi, sosyal ve iktisadi alanda artan ilişkilerin daha sağlıklı bir zemine oturmasına katkı sunmuş, hem de Ortodoks Hıristiyan dünyasında yaşayan Müslümanların sorunlarıyla Müslüman dünyada yaşayan Hıristiyanların sorunlarını ele alma fırsatı sunmuştur." dedi.

DİN KİSVESİ ALTINDA MASUM İNSANLARI KATLETMEK, HİÇ BİR DİNİN KABUL EDEBİLECEĞİ BİR ŞEY DEĞİLDİR

Her hangi bir dini inancı ve akideyi, şiddet ve teröre mesnet kılmak, hele hele din kisvesi altında masum insanları katletmek, hiç bir dinin kabul edebileceği bir şey olmadığını da söyleyen Görmez şöyle devam etti:

"Yer yer ortaya çıkan ve hepimizin ortak vicdanını yaralayan bu tür hadiseleri genelleştirmek, bunları dinlerin kendisine mal etmek, söz konusu yanlışlığa destek vermek anlamına gelir. Bilhassa, bu tür yanlışlıkları masum dindarlara da mal etmeye kalkışmak, şiddet ve teröre destek anlamına gelecektir.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Türkiye'de yaşayan Hıristiyan vatandaşlarımızın din ve vicdan özgülüklerini, din eğitimi hakkını kendi özgürlüğümüz ve kendi hakkımız olarak görüyoruz. Sayın Patrik'in de Rusya'da yaşayan Müslümanların din özgürlükleri ve din eğitimi hakları konusunda büyük ihtimam gösterdiğini yakinen biliyor ve gözlemliyoruz. Bu tavrını gerçek bir dindarın gösterdiği takdire şayan bir tavır olarak görüyoruz. Çağımızda dini kurumların birbirleriyle uğraşması ve yetkinlik mücadelelerine girişmesi yerine, herkesin kendi hakikatine bağlı kalarak insanlığın ahlaki ve manevi buhranlarını aşması için işbirliğine ihtiyaç vardır. Bilhassa fakirlik, sefalet, şiddet, cinsellik, alkolizm, uyuşturucu bağımlılığı gibi küresel sorunların aşılması için işbirliğine ihtiyaç bulunmaktadır."

Resmi konutta gerçekleşen ve bir saat süren görüşmede Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'e Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı, Moskova Büyükelçisi Aydın Adnan Sezgin, Din Hizmetleri Müşaviri Fahri Sağlık, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Abdülkadir Özkan da eşlik etti.