Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Veteriner Fakültesi'nde çalışmalarını sürdüren iki öğretim üyesi yoğurt, kaymak, sucuk, süt ve et ürünlerine bor ilave ederek raf ömürlerini uzatmayı başardı.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Veteriner Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Mustafa Kabu ile Doç. Dr. Recep Kara, ülke genelinde yüzde 72 rezervi bulunan bor madeni üzerinde sürdürdükleri 12 yıllık çalışmaları sonucunda meyvelerini almaya başladı. 230 çeşit bor madeninde gıda içen en uygun olanlarla tek tek çalışma yapan, Öğretim üyeleri Kabu ve Kara, bor madenin başta sağlık olmak üzere birçok alanda faydasının olduğunu ortaya çıkardı. Et ve süt ürünlerinin ömrünün uzatıp, bununla beraber karaciğer yağlanmasını ve kanser için bu ürünler sayesinde ciddi destek sağlanabilecek. Bor madeni, yapılan çalışmaların devamında ise, ilaç sanayinde kullanılacak. Bileşimin patentini alan ikili, kısa zaman sonra elde ettikleri ürünü piyasaya sürmeye hazırlanıyor.
"Maksimum yararlanma almak için elimizden gelen çabayı sarf ettik"
Bor madeninden elde ettikleri ürünle ilgili bilgiler veren AKÜ Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Kabu, 12 yıllık çalışmalarının sonucunda bu başarıyı elde ettiklerini söyledi. Araştırmalarında bor madeninin insan sağlığı ve hayvan sağlığı üzerindeki faydalarını tespit ettiklerine dikkat çeken Kabu; "Hipokalsemi karaciğer yağlanması ve bizim dışımızda özellikle Avrupa ve Amerika'da yapılan çalışmalarda kanser için olumlu etkiler oluşturduğunu gördük. Bunları biz günlük tüketimde hayvansal gıdalarda olmadığı için hayvansal gıdaları bor açısından zenginleştirerek bu ürünü nasıl elde edebiliriz düşüncesini ortaya koyduk. Süt ürünleri, et ürünleri özellikle süt ürünlerinde pastörize süt, yoğurt, kefir Afyonkarahisar için çok önemli olan kaymak ve et ürünlerinde yine sucukla başladık. Salam, sosis kavurma gibi ürünlerin içerisinde doğru bor çeşidini doğru zamanda koyduk. ve bundan maksimum yararlanma almak için elimizden gelen çabayı sarf ettik" ifadelerini kullandı.
"230 bor madenin arasından seçilerek yapılıyor"
Bu ürünün elde edilebilmesi için 230 çeşit bor madeninden hangisinin ne düzeyde ve nasıl kullanılacağının çok iyi bilinmesi gerektiğinin altını çizen Kabu şu ifadelere yer verdi;
"Bu ürünü oluştururken 230 çeşit bordan hangisinin seçileceği çok iyi bilinmesi gerekiyor. Dolayısıyla rastgele bir bileşenin seçilip konulması uygun değildir. Aşamanın doğru seçilmesi gerekiyor. Ayrıca aşamadan sonra özellikle bazı muayenelerin yapılarak bunun duyusal olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Bu çok önemli bu konu üzerine bize çok fazla sosyal medyadan ya da diğer kısımlardan ulaşan insanlar oldu. Halkımızı bu konuda bilinçlendirmek istiyoruz. Özellikle orijinal ürün olamayan süt ve et ürünlerini kesinlikle kullanmasınlar. Bu açıdan dikkatli olsunlar."
"Kaymak yurtdışına gönderilebilecek"
Kaymağın uzun süre dayanamadığını ve yurtdışına gönderilmesinde sorunlar yaşandığını belirten Doç. Dr. Kabu, "Özellikle yöresel anlamda bizim kendi düşüncemiz. Kaymak çok uzun süre dayanamıyor dolayısıyla bunu yurt dışına gönderilmesi söz konusu değil. Bununla ilgili çok uzun süren prosesler devam ediyor. Biz yöresel tadımızı da yurt dışında yer almasını istiyoruz. Tabi ki yurt dışına da süt ürünleri ihraç ediliyor. Bunların daha uzak ülkelere ulaştırılması daha mümkün olabilecek raf ömrü daha iyi olacak. Bununla ilgili bazı işletmecilerle ticari kuruluşlarla görüşüyoruz. Ürünü yaklaşık 2 ya da 3 ay içerisinde piyasaya sürmeyi planlıyoruz. Tabi bunun için üniversitemizle de görüşme halindeyiz. Onlarda bize destek oluyorlar. Olayın başlangıcıyla bitişi arasında çok uzun bir süreç gerçekleşti. Ürün şuanda tüketime hazır durumdadır" ifadelerini kullandı.
"İlaç sanayinde de kullanılacak"
Ayrıca Kabu, kanserde bor madeniyle yeni çalışmalarının olduğunun bilgisini verdi. Çalışma tamamlandığında ürünün ilaç sanayinde kullanılabileceğini ifade ederek, "Raf ömrünün uzatmasının yanında bu ürünler özellikle bahsettiğim gibi karaciğer sıkıntısı olan hipokalsemi sıkıntısı olan ve kanser ile ilgili yoğun tedavi gören kişilerin kullanımına açılacak. Bu açıdan düşündüğünüz zamanda tedaviyi destekleyici bir yol izleyeceğini, böylece ekonomiye ilaç sektöründeki diğer insanlara yardımcı olacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"Ürünün patentini aldık"
Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Recep Kara ise yapmış oldukları çalışmanın patenti aldıklarını belirtti. Bor madenini gıdaya uygulanabilecek hale dönüştürdüklerini ifade eden Kara, şöyle devam etti:
"Bor bileşikleri ortaya çıkıyor ama tabi bunların gıdaya uygulanabilir hale gelmesi lazım. Burada tabi bir takım laboratuvar analizlerimiz çalışmalarımız ortaya çıkıyor. Bunları bir araya getirdikten sonra şuanda gördüğünüz gibi yoğurt içerisinde uygulanabilir bir hale getirmiş oluyoruz. Benzer şekilde Afyonumuzun geleneksel ürünü kaymakta da aynı durum söz konusu. Bunlardaki temel amacımız bizim et ürünler ve süt ürünleri bor minareli yönünde fakir ürünler. Fakat içerisindeki diğer kalsiyum önemli minarelerin yoğun bir şekilde içeriyor. Fakat insan vücudunun organizmanın bunları kullanabilmesi için mutlaka bor envanterine ihtiyacı var. Bunu da biz dışarıdan ilave ederek bu katkıyı sağlamış oluyoruz. Tabi bunu ilave ettiğimiz zaman antibakteriyel, antioksidan özelliği bilinen bor bileşiği tabi ki raf ömrüne de katkı sağladı. Bunu da ortaya çıkarmış olduk." - AFYONKARAHİSAR
Son Dakika › Ekonomi › AKÜ'lü akademisyenler borlu süt ve et ürünleri üretti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?