Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'daki maden faciasından sorumlu ocak ve maden sahipleriyle yakından uzaktan herhangi bir akrabalık ilişkisinin bulunmadığını vurguladı.
Yıldız, Soma'dan gelen 10 maden işçisiyle AK Parti Genel Merkezinde gerçekleştirilen görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Mali, idari ve adli soruşturmaların devam ettiğini söyleyen Bakan Yıldız, "Bu süreçle ilgili bir şey söylemek doğru söylemek doğru olmayabilir. Biz bugün işçi kardeşlerimizle her bir konuyu görüştük. Her bir arkadaşımız samimi olarak fikirlerini ifade ettiler. Bundan sonra da görüşmelerimiz devam edecek. Çünkü bu ocakların doğru bir şekilde işletilmesi açısından bunun devam etmesi gerek. "Kendilerine bu ocakların kapatılmasını ister misiniz, yetkili olsanız siz bu ocakların kapatılmasını ister miydiniz' diye sordum. Onlar da 'Hayır, biz bu ocakların kapatılmasını istemeyiz ancak çalışma şartlarının doğru bir şekilde yönetilebilmesi ve yapılması kaydıyla' diye yanıt verdiler. Bize düşen Çalışma Bakanımızla beraber oradaki çalışma şartlarının düzeltilmesi ve işçi kardeşlerimizle tekrar toplantı yapılabilmesi. Biz bu alanda Bakanlar Kurulu'nda sunuş yaptığımız gibi gerek kanuni gerek mevzuat ve gerekse yönetmelikle alakalı çok daha detaylı bir çalışmayı uygun görüyoruz" ifadelerini kullandı.
-"TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİNİN'NİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL"-
"Dün bakanlar Kurulu'nda bir sunum yaptınız, mevcut Madencilik Kanunu'nda bir maddenin değişmesine yönelik bir tasarı sundunuz. Bu yeni madde neyle ilgili? Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) bir gün BDDK gibi özel bir kurum haline gelecek mi?" şeklinde bir soru üzerine Bakan Yıldız, "TKİ'nin özelleştirilmesi söz konusu değil. Böyle bir şey programımızda da yok. Dün Bakanlar Kurulu'ndaki sunuşumuzda devlet haklarından, kıymetli madenlerin ruhsatlandırılmalarından tutun ki Soma'daki kazaya varıncaya kadar birçok konu irdelendi. Bakan arkadaşlarımızın sorularını da yanıtlamaya gayret ettik. 301 canımız gitti orada. O yüzden bunların hiçbir şekilde takipsizliği söz konusu olamaz. İster kamu isterse özel ne olursa olsun bunların düzenlenmesiyle alakalı konuları irdeleyeceğiz" yanıt verdi.
-"BU İŞİN SIFIR RİSKİ ANCAK BÜTÜN OCAKLARI KAPATMAK VE İTHALATI ARTIRMAKLA OLUR"-
Bakan Yıldız, "Siyasi sorumluluk noktasında sizin bir demeciniz var, siyasi sorumluluğu üstleniyorum diye. Bir istifa beklentisi de var bu konudaki görüşünüz nedir?" sorusuna ise şöyle cevap verdi:
"Siz en kolay olanını söylüyorsunuz. Bu işin aynen işletmelerde olduğu gibi. Şuan biz riski güvenliğin ve tedbirin artırılmasıyla sağlayabiliriz. Bunun sıfır riski şudur: Bütün ocakları kapatmak ve ithalatı artırmakla olur. Ama bu bizim tercih edeceğimiz bir yol değil. İstihdamın arttırılması ve doğru şekilde kullanılması ve yerli kömürlerle beraber kullanılmasıdır. Biz bu işin siyasi sorumluluğunda iki tane bakanlık olarak zaten bunları yürütüyoruz ve herhangi bir boşluk oluşturmaksızın yapıyoruz. Bizler bu süreçte özel sektörde dahil olmak üzere çok geniş katılımlı bir toplantı yapmak istiyoruz. Tabi ki özel sektördeki maden sahipleriyle de görüşeceğiz."
-"FİİLİ EĞİTİMİN ARTIRILMASI ŞART"-
Madencilerin madendeki çalışma koşulları yerine getirildikten sonra ocakları tekrar çalıştırılması gerektiğini ifade ettiklerini vurgulayan Bakan Yıldız, eğitimin artırılması gerektiğinin de altını çizdi. İşçilerin eğitimle ilgili fiili uygulamaların azlığından bahsettiğini söyleyen Bakan Yıldız, "Teorik bir bilgi aldıklarını ama fiili eğitimin az olduğundan söz ettiler. Bunlarında artırılması lazım. İster özel ister kamu orada çalışan işçi kardeşimiz bizim vatandaşımız kardeşimiz kamu da ya da özel sektörde çalışıyor olması tedbirlerin de az alınacağı anlamını getirmez" dedi.
-"UYDURUK CÜMLELERİN PEŞİNE DÜŞECEK DURUMDA DEĞİLDİM"-
"Maden sahipleriyle bir akrabalığınız var mı?" şeklindeki bir soruya karşın da Bakan Taner Yıldız şöyle konuştu:
"Şimdi biz bir işte yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda yapmadıklarımızı savunma ihtiyacı oluşturmak bizim için acımıza bir o kadar daha acı katıyor. Bu iftiraların, yalanların peşine düşecek halimiz yok. Benim ne ocak ne de maden sahibiyle yakından uzaktan herhangi bir akrabalık ilişkim yok. Ama bunu söyleyenlerin bu iftiraları atanların bunları ispatlaması lazım. Bunların mekanları zeminler belli. 140 tane Suriyeli çocuğun üzerinin betonladığını düşünecek kadar alçalanlar ufuklarında böyle bir insan tipinin olabileceğini düşünenler oldukça benim onların iftiralarına söyleyebileceğim ancak kendilerinin küçülttükleri ve artık insanlık dışı bir üsluba katıldıklarıdır. Biz her şeyi açık ve şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. Ben sosyal medyadaki bir kısım uyduruk cümlelerin peşine düşüp de onların cevaplanmasıyla uğraşacak bir durumda değilim. Böyle dışarıdan tuzu kurulara verecek cevabımızın da olmaması lazım. Lütfen bu konuları kendilerine sorun. Bu iftiraları niçin atma ihtiyacı duyuyorlar? Niçin böyle bir yola başvuruyorlar. Bu istismar edilecek bir konu değil."
Son Dakika › Ekonomi › Bakan Yıldız: Böyle Tuzu Kurulara Verecek Cevabımızın Olmaması Lazım - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?