Gayrimenkul Alana Vatandaşlıkta Alt Sınır Düşürülsün Önerisi

Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) Başkanı Abdullah Erdoğan, Türkiye'den 1 milyon dolarlık gayrimenkul alanlara vatandaşlık verilmesine ilişkin, "1 milyon dolar rakamı 200-300 bin dolar seviyelerine düşürülürse sanıyorum konut sektörü canlanır, yabancıya gayrimenkul satışına önemli bir ivme kazandırılır." dedi.

Bir grup ekonomi muhabiri ile Akra Barut Otel'de sohbet toplantısı yapan ANSİAD Başkanı Erdoğan, gündeme ve ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Türkiye'de yabancıya yıllık yaklaşık 20 bin konut satıldığını, bunun 3'te 1'inin İstanbul'da, 3'te 1'inin Antalya'da, kalanının da diğer şehirlerde satıldığını kaydetti.

Türkiye'nin, ihracat sayılmayan bu kalemden yıllık ortalama 5 milyar dolar döviz kazandığını ifade eden Erdoğan, yabancıya konut satışını artırma amacıyla 1 milyon dolar ve üzeri gayrimenkul alanlara vatandaşlık verileceği konusunda bir yasa çıktığını anımsattı. Bu yasanın çok önemli olduğuna değinen Erdoğan, "Bu tür faaliyetlerin yapılması hem ülkeye döviz kazandırma adına hem de gayrimenkul alan insanların Türkiye'ye yılda 3-5 defa tatile gelmesini sağlamak adına önemli, ancak miktar biraz yüksek." diye konuştu.

ABD'de 500 bin dolarlık, Kanada'da 400 bin dolarlık, Almanya ve Yunanistan'da 250 bin avroluk, İspanya'da 160 bin avroluk gayrimenkul alana vatandaşlık izni verildiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu rakam Balkan ülkelerinde 100 bin dolara kadar düşüyor. Bu nedenle Türkiye'den oralarda gayrimenkul alma eğitimi başladı maalesef. Gayrimenkul almak üzere dışarıya döviz çıkışı başladı, bunun önlenmesi lazım. Türkiye'deki 1 milyon dolar rakamı 200-300 bin dolar seviyelerine düşürülürse sanıyorum konut sektörü canlanır, yabancıya gayrimenkul satışında önemli bir ivme kazandırılır."

Erdoğan, Rusya'da paranın değer kaybetmesi yüzünden konut satışlarının çok ucuzladığını belirterek, "Bu nedenle önceki yıllarda Antalya'dan gayrimenkul alan Rusların, buradaki gayrimenkulünü satıp oradan almaya başladıkları gözleniyor." dedi.

İş dünyası olarak Orta Vadeli Program ile açıklanan yıl sonu döviz, enflasyon, ihracat, büyüme beklentilerine göre hareket ettiklerini, fakat Orta Vadeli Programda geçen yıl ciddi sapmalar olduğunu anlatan Erdoğan, hedeflerin tutmamasının güveni de sarstığını söyledi.

Erdoğan, "Koyduğunuz hedeflerin üst üste tutmaması hem yerel hem uluslararası çevrelerde maalesef güvensizlik ortamı yaratabiliyor. O nedenle biraz daha tutturulabilir hedefler koymak lazım. Yatırımcılarımızın büyük bölümü yatırım yaparken borçlanarak yapıyor. Bu hepimiz için böyle. Yaptığımız yatırımın yarıdan fazlasını kredi kullanarak yapıyoruz. O nedenle bu hedeflerin tutmaması hepimizi etkiliyor, ekonomik anlamda zarara sokabiliyor. Geçen yıl döviz kuru nedeniyle ciddi anlamda zor duruma düştük." diye konuştu.

Okullarda akustiğin önemi

ANSİAD olarak eğitime katkı sağlamaya çalıştıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Okullarda akustiğin, ses tınısının öğrenci ve öğretmeni rahatsız ettiğini biliyoruz. O gürültüden dolayı seslerin anlaşılamadığını, öğrencilerin ve öğretmenin hem kulak sağlığı hem ruh sağlığı hem de kalp ritminin olumsuz etkilendiğini biliyoruz. Bu nedenle ANSİAD olarak devlet okulunda akustik projesi başlattık. Bu çalışmayı bir kitapçık haline getirerek İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Milli Eğitim Bakanlığına gönderdik. Önümüzdeki haftalarda Sayın Vali beye de sunacağız. Bu çalışmanın Türkiye'de yeni yapılan bütün okullarda proje aşamasında yapılması için mücadele edeceğiz. Mevcut okulların iyileştirilmesine de gayret edeceğiz."

Antalya'da 3'üncü sektör

Antalya ekonomisini ayakta tutan ve istihdam sağlayan temel sektörlerin tarım ve turizm olduğunu belirten ANSİAD Başkanı Erdoğan, bu sektörlerin yanına üçüncü güçlü bir sektörün daha konulması gerektiğini bildirdi.

Antalya'da sağlık, eğitim, fuar ve kongre sektörlerinin öne çıkabileceğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Antalya'yı 80-100 bin özel üniversite öğrencisinin eğitim gördüğü bir şehir haline getirebiliriz. İstanbul'da Sabancı, Koç, Bilgi, Bahçeşehir, İstek gibi hatırı sayılır okulların mütevelli heyetleriyle görüşerek hepsine Antalya'da birer fakülte veya kampüs açtırıp, Antalya, Manavgat, Alanya bölgesini özel üniversiteler bölgesi yapma gibi bir projemiz var. Çoğu özel üniversite Antalya'da kampüs açmak için çok hevesli. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu projeyi Dışişleri Bakanımız ve Antalya milletvekilimiz Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'na da sunacağız. İstanbul'da yaklaşık 400 bin özel üniversite öğrencisi var, 100 bin özel üniversite öğrencisi de diğer şehirlerde. Türkiye'nin üniversite öğrenci sayısı da yaklaşık 6,5 milyon. Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, 'Bana bu imkanı sağlayabilirseniz ben 5 yılda Antalya'ya 100 bin öğrenci getiririm, bunun yarısı da yabancı öğrenci olur.' dedi. Kendini ispat etmiş üniversitelerin kampüslerini kente kazandırırsak kent için çok önemli bir dinamik olur."