Maaşlarına zam talebiyle grev yapan Ürdünlü öğretmenler, ikinci hafta da istediği sonucu alamadı.
Ürdün Öğretmenler Sendikasının çağrısıyla maaşlarına hak edilen yüzde 50 zammın yapılması için iş bırakan öğretmenlerin talebi henüz kabul görmedi.
Bakanlar Kurulu, ülke ekonomisi ve bütçe açığını gerekçe göstererek, talebi reddetti.
Hükümetle sendika arasında dün yapılan görüşmeler, geç saatlere kadar devam etti, ancak henüz bir anlaşma sağlanamadı. Görüşmelerin bugün yeniden yapılması konusunda mutabakat sağlandı.
Dünkü görüşmelere katılan Başbakan Ömer er-Rezzaz, yapılan toplantının önemli olduğunu ve olumlu geçtiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Velid el-Muani de "dostça bir toplantı" gerçekleştirdiklerini ve diyaloğun devamı için bugün yeniden bir araya geleceklerini belirtti.
Sendikanın talep ettiği şekilde öğretmenlerin tamamına zam yapılmasını kabul etmeme konusunda ısrarcı olan hükümet, öğretmenlerin performanslarını değerlendirme ve buna göre hak ettikleri artışı yapma teklifinde bulundu.
"Hükümet, öğretmenlerin isteklerini kabul ederse diğer sendikaların da gelmesinden korkuyor"
Konuyla ilgili değerlendirmelerini AA muhabiriyle paylaşan ekonomi uzmanı Husam Ayiş, "Hükümetin, sendikanın taleplerini kabul etme konusunda bazı çekinceleri var; öğretmenlerin isteklerini kabul ettikten sonra başka alanlardaki diğer sendikaların da farklı taleplerle gelerek baskı yapmasından korkuyor." ifadelerini kullandı.
Bu krizin, ilk kez yaşanmadığını, önceki hükümetlerin son yıllarda çok kez karşılaştığı meselelerden olduğunu belirten Ayiş, önceki hükümetlerin zamları performansa göre verme şartı getirdiğini söyledi.
Öğretmenlere yönelik zamların, mali harcama olarak değil, "eğitime ve topluma yapılacak yatırım" şeklinde değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Ayiş, öğretmenlere hibe ve yardımların bir kısmı tahsis edilerek ya da bütçe harcamaları daha iyi kontrol edilerek sağlanan ödenek yoluyla krizden çıkmanın mümkün olduğunu belirtti.
Ürdün Strateji Forumu son yaptığı araştırmada, 2017 yılında öğretmenler için maaş, ücret ve ödeneklerin maliyetinin, yaklaşık 1,04 milyar dolar olduğu, ilgili bakanlığın, 1,2 milyar dolar olan toplam harcamalarının yüzde 85'ini oluşturduğu bilgisini paylaştı.
Forum, öğretmenlerin istediği yüzde 50 zammın, hükümete yıllık 169,2 ila 197,4 milyon dolar ek harcama olarak geri döneceğini ifade etti.
Öğretmenler Sendikası Sözcüsü Nureddin Nedim de hükümetle yaşadıkları krizin görüş ayrılığından çok güven problemi olduğunu dile getirdi.
Nedim, hükümetin farklı meslek gruplarıyla gerçekleştirdiği diyaloglarda kendi çıkarını ön plana aldığını ve bu diyaloglara çıkarları için girdiğini söyledi.
En çok zarar gören taraf, "öğrenciler"
Sosyal Bilim uzmanı Musa İştivi ise öğretmenler ve hükümet arasındaki bu anlaşmazlıkta en çok zarar gören tarafın öğrenciler olduğunu vurguladı.
Grev yüzünden okula gidemeyen ve ders alamayan öğrencilerin olumsuz etkilendiğini kaydeden İştivi, çalışan ailelerin de akıllarının okula gitmeyen çocuklarında kaldığını, bu süre zarfında çocuklarını denetleyemediklerini anlattı.
Resmi verilere göre, ülkedeki 3 bin 870 devlet okulunda 1,5 milyon öğrenci eğitim alırken, 80 bin de öğretmen görev yapıyor.
Ürdün'ün başkenti Amman'da binlerce öğretmen, maaşlarına zam yapılması talebiyle 5 Eylül'de gösteri düzenlemişti. Güvenlik güçleri gösterilere müdahale ederken öğretmenleri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanmıştı.
Bunun ardından öğretmenler, 8 Eylül'de zam talebiyle ülke çapında süresiz greve başlamıştı.
Ürdün Öğretmenler Sendikası Başkan Yardımcısı Nasır en-Nevasara da düzenlediği basın toplantısında, maaşlarına artış talepleri yerine getirilene ve 5 Eylül'de düzenlenen gösteride öğretmenlere yapılan müdahalenin sorumluları hesap verene kadar hiçbir öğretmenin derslere girmeyeceğini bildirmişti.
Ülkede 2011'de kurulan Ürdün Öğretmenler Sendikasının 140 bin üyesi bulunuyor.
Son Dakika › Ekonomi › Hükümetle henüz anlaşamayan Ürdünlü öğretmenlerin 'zam' grevi devam ediyor - Son Dakika
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dünya Bankası ve Türkiye arasındaki beş yıllık iş birliğinin yol haritası niteliğindeki Ülke İş birliği Çerçevesi dokümanına ilişkin sosyal medyada dolaşan iddiaların asılsız ve mesnetsiz olduğunu bildirdi. Dünya Bankası kaynakları proje amacının dışında kullanılmıyor ve kredilerin İstanbul sözleşmesi ve LGBT ile ilişkisi bulunmamaktadır.
Kastamonu Valisi Meftun Dallı, depremden etkilenen illere yönelik çalışmalara rağmen Kastamonu'daki projelerin devam edeceğini belirtti. Vali Dallı, ilimizle ilgili bu yıl başlayacak pek çok yatırım olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçimlerin ardından TBMM'de ilk grup toplantısını yaptı. Özel, seçim sürecinde partisini birinci parti çıkarmada emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerine başladı. Hatay'da seçimlerin yenilenmesi için YSK'ya yaptıkları ''tam kanunsuzluk'' başvurusuna da değinen Özel, "Bu itirazları reddedenler şimdi tam kanunsuzluğun daniskansına bakalım ne cevap vereceklerdir. Halkın iradesi sakatlanmıştır. Hatay halkının iradesine sahip çıkmaya bu işin peşini bırakmamaya devam edeceğimizin altını bir kez daha kalın çizgilerle çiziyorum. Hatay bizim kişisel, milli meselemizdir" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası'nın bahar toplantılarına katılmak üzere ABD'ye gidiyor. İkili görüşmeler yaparak yatırımcılarla buluşacaklar.
Muğla'nın Ortaca ilçesinde üretilen yerel üretim portakal ve domatesler, uluslararası karantina standartlarını aşarak dünya pazarlarına açılıyor. Türkiye'nin tarım potansiyelini gözler önüne seren bu ürünler, Rusya, Ukrayna, Polonya ve Avusturya'ya ihraç edilecek. Ürünler, Bitki Sağlık Sertifikaları ile donatılarak, Türkiye'nin tarım kalitesini temsil etmeye hazır hale getirildi.
Siirt'te, Cumhuriyet'in 100. yılı dolayısıyla hayata geçirilen 'Siirt Fıstığı Üretiminin Artırılması Projesi' kapsamında üreticilere yüzde 75 hibeyle 125 bin fıstık fidanı dağıtıldı. Vali Kemal Kızılkaya, programda yaptığı konuşmada, tarım ve hayvancılığın Siirt'in kalkınma lokomotifi olduğunu belirtti ve devletin üreticilere önemli destek ve fırsatlar sunduğunu vurguladı.
Türkiye'de 9 günlük bayram tatili süresince yaklaşık 500 bin ziyaretçi, Şanlıurfa'ya akın etti. Kentte yoğunluk yaşanırken, esnaf da memnun oldu. Şanlıurfa Turist Rehberleri Odası Genel Sekreteri Müslüm Çoban, yıl sonunda 2 milyon ziyaretçi sayısını geçeceklerini belirtti. Esnaf da yoğunluktan dolayı siparişleri yetiştirmekte zorlandıklarını ifade etti.
Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Bodrum'un su sorununun çözülmesi için kayıp kaçakları minimize edecek, çevre ve insan sağlığı açısından ve su kalitesini de yüksek tutarak maliyetleri minimize edecek çözümlerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Özçelik, turizm sezonunun başlaması ve artan sıcaklıklarla birlikte Bodrum'un içme suyu kullanma suyu ve sulama suyu açısından oldukça kritik bir döneme doğru girdiğini söyledi.
Çay Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Mavi, bu yıl budama yapmayarak çayını ÇAYKUR'a değil de özel sektöre satmayı düşünen üreticileri uyararak 'Ayağımızı denk alalım. Üreticiler budamalarını yapsınlar' dedi. Havaların ısınması ile çay üreticileri gübreleme ve budama işlemleri için çay bahçelerine girmeye başladı. ÇAYKUR'a çay satmak için üreticilerin çay tarım arazilerinin 10'da 1'ini budamak zorunda olduğunu hatırlatan Mavi, bu işlemi gerçekleştirmeyen üreticilerin ise her yıl olduğu gibi bu yıl da ÇAYKUR'a çay satamayacağını uyarısında bulundu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü verilerine göre, Muş Sultan Alparslan Havalimanı'nın mart ayında 35 bin 961 yolcuya hizmet vererek yeni bir rekora imza attığı belirtildi. İç hatlarda 234 uçak iniş-kalkış yaparken, kargo, posta ve bagaj trafiği ise 276 ton olarak gerçekleşti. Yılın ilk üç aylık döneminde ise havalimanında 114 bin 403 yolcu, 698 uçak ve 955 ton yük trafiği kaydedildi.
Gençlerin kırsal bölgelerden şehirlere göç etmeyi tercih etmeleri, Muş'un besicilik anlamında iş gücü eksikliğine yol açıyor. Havaların ısınmasıyla birlikte hayvanlarını meralara çıkarmaya başlayan besiciler 40 bin liraya varan aylık maaş, giyecek, yemek ve ayakkabı gibi avantajlar sunmalarına rağmen çoban bulamıyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?