İslam Ülkeleri Arasında Dev Uçurum - Son Dakika
Ekonomi

İslam Ülkeleri Arasında Dev Uçurum

İslam Ülkeleri Arasında Dev Uçurum

Hayati Yazıcı, dünya gayrisafi milli hasılasının onda birini İslam Ülkelerinin ürettiğini belirtti.

05.02.2013 13:17  Güncelleme: 09:26

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, dünya gayrisafi milli hasılası 70 trilyon olarak kabul edildiğinde İslam ülkelerinin bu hasılasının onda birini ürettiğini belirterek, "Ancak en zengin İslam ülkesi ile en fakir olanı arasındaki 220 katlık gelir dağılımı uçurumu bulunmaktadır" dedi.

Hilton Otel'de düzenlenen İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası'nın (ICCIA) 15. Yönetim Kurulu Toplantısı'nda konuşan Yazıcı, toplantıya katılan ülkelerin aynı coğrafyanın, aynı medeniyetin, aynı inancın mensupları olduğunu söyledi.

Yazıcı, işbirliğinin sadece ekonomik bağlamda olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Buradaki sinerji, gönül birliğinden doğmaktadır. Bizim 1250 yıllık kardeşlik hukukumuz var. Bizim akrabalarımız bu coğrafyadadır. Biz kültürümüzden, geleneklerimizden, tarihimizden söz ederken bu coğrafyadan kendimizi ayrı düşünmemiz mümkün değildir. Anadolu halkına ağıtlar, türküler söyleten bu coğrafyadır. Ortadoğu'da Arap Yarımadası'nda, Afrika'da bizim şehitliklerimiz vardır. Anadolu'da çok bilinen ve çok duygulu bir türkü vardır. Yemen için söylenir, 'Giden gelmiyor, acep nedendir' der türkü. Bu coğrafyanın kaderi, bizim kaderimizden ayrı değildir. Bu coğrafyanın huzuru bizden ayrı değildir. Batının sömürgeci politikalarının başlamasıyla, bu coğrafyada kardeşlik yerine rant elde etme kaygısı başlamıştır. Kan ve göz yaşı da bu süreçle beraber akmaya başlamıştır."

- "Gazze abluka altındayken, bölgeye barış ve istikrar gelemez"-

Yazıcı, Filistin'deki katliam ve insanlık dışı uygulamaların, bu sürecin en uzun ve en acı hali olduğunu ifade ederek, "Yıllarca uluslararası örgütler, bu insanlık dışı uygulamalara göz yumdular. Bu süreç artık bu şekilde devam edemez. Gazze abluka altındayken, bölgeye barış ve istikrar gelemez. Biz doğru bildiğimiz yoldan, inandığımız ilkelerden taviz vermeyeceğiz" diye konuştu.

Bu noktada Arap ülkelerinin de meselenin barışçıl yollardan çözümü için artık daha fazla inisiyatif almalarını beklediklerini vurgulayan Yazıcı, "Biz bu çağda şahit olduğumuz olaylara kayıtsız kalamayız. Şahit olduğumuz her şeyden sorumluyuz. İyiliği yaymak, kötülüklerle mücadele etmek bizim en büyük gayemiz ve yükümlülüğümüzdür" dedi.

Filistin- İsrail sorunu orada öylece dururken, hiçbir ülkenin tam anlamıyla refah ve istikrarı tesis edemeyeceğinin acı tecrübelerle sabit olduğuna vurgu yapan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gün, ihtilafları çoğaltma değil, ittifakları güçlendirme günüdür. Gün, barış adına daha fazla emek sarf etme günüdür. Biz, yaşanan acıların, yaşanan trajedilerin, hukuksuzluğun, tüm bölge ülkelerine, bu coğrafyaya ağır zarar verdiğine inanıyoruz. Daha fazla acı yaşanmaması için samimiyetle gayret sarf ediyoruz. Silahlar sustuğunda, kan ve göz yaşı dindiğinde, her ülkenin bundan fayda sağlayacağına, Türkiye'nin de bundan yarar göreceğine inanıyoruz. Sadece bu gaye doğrultusunda gayret sarf ediyoruz. Biz gördüğümüz, duyduğumuz, şahit olduğumuz her zulümden, her Müslüman kardeşimizin derdinden ve insanlığın huzurundan refahından sorumluyuz. Biz işbirliği, güç birliği yapmakla sorumluyuz."

-İslam ülkelerinin toplam milli gelirinde düzenli bir artış var"-

Yazıcı, İslam ülkelerinin toplam milli gelirinde, 2002-2011 arasında düzenli bir artış görüldüğünü vurgulayarak, 2002 başında 1,7 trilyon dolar olan milli gelirin, 2011'de 5,7 trilyon dolara yükseldiğini söyledi.

İslam ülkelerinin bugün, dünya nüfusunun beşte birinden fazlasını oluşturduğuna vurgu yapan Yazıcı, "Dünya gayrisafi milli hasılası 70 trilyon olarak kabul edildiğinde İslam ülkeleri bu hasılanın onda birini üretmektedir. 2007-2011 arasında İslam ülkelerinde kişi başına milli gelir 4 bin 724 dolardan, 5 bin 507 dolara çıkmıştır. Bu, beş senede ortalama yüzde 20'lik bir artış yaşandığını göstermektedir. Ancak en zengin İslam ülkesi ile en fakir olanı arasındaki 220 katlık gelir dağılımı uçurumu bulunmaktadır. Kişi başına 53 bin dolar gelirin düştüğü Katar en zengin İslam ülkesidir. Kişi başına sadece 177 dolar milli gelir düşen Etiyopya ise en fakir ülkedir" şeklinde konuştu.

Yazıcı, bunun temel sebeplerinden birinin İslam ülkeleri arasındaki ticaret hacminin yeterince gelişmemesi olduğunu ifade ederek, İslam ülkelerinin birbirleriyle olan ticaretinin toplam dış ticaretlerinin ancak yüzde 17'sine karşılık geldiğini kaydetti.

-İslam ülkeleri dünyada, petrolün yüzde 65'ini üretiyor"-

Bakan Yazıcı, İslam ülkelerinin dünyada, petrolün yüzde 65'ini, doğalgazın yüzde 51'ini, doğal kauçuğun yüzde 70'ini, kalayın yüzde 52'sini, hurmanın yüzde 93'ünü, Hindistan cevizinin yüzde 33'ünü, buğdayın yüzde 15'ini, pirincin yüzde 17'sini ve baharatın yüzde 39'unu ürettiğini söyledi.

Sektörel olarak bakıldığında sanayi sektörünün İslam ülkelerinin toplam gayrisafi milli hasılasının yüzde 42,8'ni oluşturduğunu anlatan Yazıcı, şöyle konuştu:

"Bunun da toplam gelirlere katkısı yüzde 37,4'tür. Buradan üç sonuç çıkarabiliriz; İslam ülkeleri toplam milli gelirinin yarısına yakınını sanayi sektörü eliyle elde etmektedir. Toplam gelirlerinin yaklaşık yüzde 40'ını sanayi sektörü oluşturmaktadır. Milli gelire katkısı bakımından sanayi sektörü ilk sırada yer almaktadır. 2008 Küresel Gıda Krizi ve 2009 Küresel Mali Krizi sonrasında, İSEDAK Ekonomik Zirvesi, tarım alanında işbirliğine öncelik verilmesini kararlaştırmıştır. Bu ekonomik zirve neticesinde İSEDAK (İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi) bünyesinde, tarım sektörüne yönelik bu alanda gıda güvenliği programları geliştirmek üzere bir Görev Gücü oluşturulmuştur.

İSEDAK Görev Gücü, yetkilerine paralel olarak, şimdiye kadar sekiz kez toplanmıştır. Görev Gücü, üye ülkeler arasında tarım, kırsal kalkınma ve gıda güvenliği konusunda işbirliği için taslak çerçeve oluşturmuştur. Söz konusu çerçeve belgesi İSEDAK çatısı altında tarım alanında işbirliği için önemli bir belge olarak memnuniyetle karşılanmıştır."

-"Yoksullukla savaşmada önemli adımlar atıldı"-

Yazıcı, bunun yanı sıra 2012 içerisinde gıda güvenliği programına yönelik olarak İslam Kalkınma Bankası, Uluslararası Gıda Örgütü ve Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonunun arasında 1,5 milyar dolarlık finansman anlaşması imzalandığını kaydetti.

Bu imzalanan finansman anlaşması ile yoksullukla savaşmada ve gıda güvenliğini sağlamada önemli adımlar atıldığını vurgulayan Yazıcı, "Bu noktada şuna dikkati çekmekte fayda var, dünyada 'en az gelişmiş ülkeler' olarak sınıflandırılan 48 ülkeden 22'si İslam coğrafyasında yer almaktadır. 'Düşük gelirli gelişmekte olan ülkeler' olarak sınıflandırılan 60 ülkeden 28'i, 'ağır şekilde borçlu yoksul ülkeler' olarak sınıflandırılan 40 ülkenin 22'si, 'düşük gelirli yiyecek sıkıntısı çeken ülkeler' olarak sınıflandırılan 70 ülkenin 33'ü İslam coğrafyasındadır" diye konuştu.

Yazıcı, bunun yanında 'gelişmekte olan ülkeler' kategorisinde bulunan ama başlıca petrol ve gaz ihracatçısı olan 12 ülkenin 10'unun da tezat teşkil edecek şekilde İslam coğrafyasında yer aldığının altını çizerek, "Bu da İslam ülkeleri arasında dayanışmanın geliştirilmesi ve dolayısıyla yoksullukla mücadeleye katkı sağlanması için daha yakın işbirliği ortamının oluşturulmasının önemini ortaya koymaktadır"dedi.

(Sürecek)

Muhabir: Semra Orkan

Yayıncı: Affan Kulunyar - İSTANBUL

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi İslam Ülkeleri Arasında Dev Uçurum - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement