Sanayi Üretimi Beklentilerin Üzerinde Artış Gösterdi

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1 artışla piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşti.

AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlediği bilgiye göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi de şubatta bir önceki aya göre yüzde 1,7 artış gösterdi. Arındırılmamış (ham) sanayi üretimi ise şubatta yıllık yüzde 1 arttı. Böylelikle sanayi üretimi piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Analistler, sanayi üretim verilerinin alt bileşenlerinin gelişimine bakıldığında, tüketim mallarındaki aylık artışın dikkati çektiğini belirterek, sermaye mallarında sınırlı da olsa devam eden toparlanma çabasının da yatırımlar kanalıyla büyümeye destek beklentilerini canlı tuttuğunu ifade ediyor.

Odeabank Başekonomisti İnanç Sözer, takvim etkisinden arındırılmış şubat ayı sanayi üretim endeksi yüzde 0,3 düşüş olan piyasa beklentisinin tersine ancak kendi eklentileriyle aynı yönde artarak yüzde 1 olarak gerçekleştiğini dile getirdi.

Sanayi grupları bazında bakıldığında dayanıklı ve dayanıksız tüketim mallarındaki artış başta olmak üzere diğer tüm sanayi gruplarındaki artışın etkili olduğunu söyleyen Sözer, "Açıklanan veri piyasa beklentisinin aksine pozitif sürpriz yapsa beklentilerimizden biraz daha düşük artış, 1. çeyrek büyümesinin zayıf olduğuna işaret ederken 2015 yılı büyüme tahminlerimiz üzerinde aşağı yönlü riskleri artırıyor. Yılın 2. çeyreği sonundan itibaren ise büyümeye yönelik verilerin iyileşeceğini tahmin ediyoruz" dedi.

" TCMB'nin para politikasını gevşetmesi kolay görünmüyor"

Şekerbank Başekoonmisti Ozan Gazitürk, sanayi üretiminin şubatta beklentilerin üzerinde yıllık bazda yüzde 1 arttığını ifade etti.

Sanayi üretiminin halihazırdaki zayıf seyrinin, bunun sürdüğüne işaret eden anket ve dış ticaret verileri, seçimlerin gündemde öne çıkması gibi gelişmeler dolayısıyla bu yıl için büyüme tahminlerini yüzde 2,9'a revize ettiklerini belirten Gazitürk, Orta Vadeli Program'da bu yıl için büyüme tahmininin yüzde 4 ve son TCMB Beklenti Anketi'ndeki beklentinin ise yüzde 3,3 olduğunu anımsattı.

Gazitürk, sanayi üretimi verileri sonrasında gelecek dönemde para politikası beklentileri hakkında şu değerlendirmeleri yaptı:

"Avrupa Merkez Bankası ile Japonya Merkez Bankası'nın parasal genişlemeleri yanında Çin Merkez Bankası'nın faiz indirimleri gibi lehteki gelişmelere karşılık ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artıracak olması dolayısıyla küresel risk iştahı artmıyor. Keza, TCMB'nin para politikasının seyrine ilişkin belirsizliğin artmasıyla yükselen kurlar ve faizler sonrasında, her ne kadar bu belirsizlik azaltıldıysa da, TCMB'nin para politikasını gevşetmesi kolay görünmüyor. Dolayısıyla, önümüzdeki aylarda da para politikasının mevcut haliyle sürdürülmesi olasılığını daha güçlü buluyor ve 22 Nisan'daki toplantıda da faiz oranlarının sabit tutulmasını bekliyoruz."

"Yılsonu büyüme tahminimiz yüzde 3,5"

Halk Yatırım'ın Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı ise, ocak ayında kaydedilen "eksi" yıllık üretim rakamının, şubat ayında, kendi beklentileri doğrultusunda ve boyutta "artı" bölgeye geçtiğini söyledi.

Düzeltilmemiş verilere göre, ocak ayında yıllık bazda yüzde 2,2 azalan sanayi üretiminin şubat ayında yüzde 1'lik artışa işaret ettiğini belirten Tokalı, şunları kaydetti:

"Mevsimsel olarak düzeltilmiş verilerde de yüzde 1,7 gibi önemli bir aylık artış söz konusu. Ancak, yıllık üretim verileri her ne kadar şubat ayından itibaren pozitif bölgeye geçmiş olsa da, özellikle birkaç aylık dönem boyunca düşük seviyelerde kalacağı açık. Bu doğrultuda, ilk çeyrek büyüme rakamının yüzde 1'li seviyelerde sınırlı kalması şaşırtıcı olmayacak. Diğer taraftan, net ihracatın büyümeye katkısı ile ilgili olarak, AB bölgesinden gelen toparlanma sinyallerinin kalıcı olması durumunda, ikinci çeyrekten itibaren daha güçlü büyüme rakamları görebileceğiz. Özellikle, kur istikrarın kalıcı olarak sağlanması durumunda, iç talep de destekleyici bir bileşen olabilecek. Tüm yıl için öngördüğümüz ve ocak üretim verisinden sonra yüzde 4'ten yüzde 3,5'e ılımlı olarak revize ettiğimiz büyüme tahminimizi koruyoruz."

Son üretim verilerinin alt bileşenlerinin gelişimine bakıldığında, tüketim mallarındaki aylık artışın dikkati çektiğini belirten Tokalı, "Sermaye mallarında sınırlı da olsa devam eden toparlanma çabasının da, yatırımlar kanalıyla büyümeye destek beklentilerini canlı tuttuğunu söyleyebiliriz" dedi.