Abbas Güçlü'den, Demirel Panelindeki Katılıma Sitem

Abbas Güçlü'den, Demirel panelindeki katılıma sitem

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde9'uncu Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel'in 93'üncü yaş günü nedeniyle 'Süleyman Demirel'in Üniversite Vizyonu' konulu panel düzenlendi.

Panele katılan Abbas Güçlü: " Bugün genç arkadaşlar adına üzüldüm. Demirel'in onlara sahip çıktığı kadar onların da Demirel'e sahip çıkması gerekirdi."

" Bu salonun önünde kuyruklar olması gerekirdi"

" İsmini taşıyan yere gelmiyorsa burada bir sorun var demektir. Türk eğitim sisteminin en önemli sorunu bu, aidiyet sistemini kaybettik."

"Popülist gençlik yetiştirme noktasına geldik.Popülist bir Türkiye oluşturduk. Dizilerden başka bir şey izlemeyen Türkiye oluşturduk."

" Bundan kurtaralım. Demirel'in anısına bir şeyler yapmak istiyorsak, onun hayallerini gerçeğe dönüştürelim.Hepimiz çaba harcayalım"

ISPARTA - Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nde9'uncu Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel'in 93'üncü yaş günü nedeniyle 'Süleyman Demirel'in Üniversite Vizyonu' konulu panele katılan gazeteci yazar Abbas Güçlü,katımın az olmasında sitem ederek, "Bugün genç arkadaşlar adına üzüldüm. Demirel'in onlara sahip çıktığı kadar onların da Demirel'e sahip çıkması gerekirdi. Bu salonun önünde kuyruklar olması gerekirdi."dedi.

Panele Süleyman Demirel'in siyasetteki en yakın çalışma arkadaşlarından eski bakanlardan Esat Kıratlıoğlu, Hamdi Gürpınar, SDÜ Rektörü Prof.Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, Demirel Vakfı Başkanı Nihan Demirel Atasagun,Demirel'in başdanışmanı ve doktorluğunu yapan Aylin Cesur, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Panelde gazeteci yazar Abbas Güçlü ve İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Eyüp Günay İspir, Demirel'i anlattı.

Abbas Güçlü, Demirel'li programların sıkıntılı olması gerekirken hep rahat olurdu diyerek, "Demirel' hiçbir zaman naz yapmazdı, nasıl yapmanız gerekirse öyle yapın derdi. Salonlar hem dolu olurdu. Bundan çok keyif alırdı. Dışarıdaki öğrencileri salona almak isterdi. Bir dönem daha olsa çok büyük salonlar yapardı. Demirel'i herkes farklı tarif ederdi. Demirel'de son 10 yılında gördüğüm ülke sevdasıydı. Ondaki memleket sevdası çok farklıydı. O sevdayı bugünün gençlerinde göremiyorum. Memleket sevdası ve demokrasi seçmeli değil zorunlu ders olmalı. Bugünün öğrencilerin kazandırılması gereken konuların başında bu geliyor."dedi.

"Öğrencileri rahatlatırdı"

Öğrencilerin salonda,'Sen ne yüzle geldin'demesini bile alçak gönüllükle dinleyip cevap verdiğini dile getiren Güçlü, " Demirel öğrenciye, 'Üniversiteyi, bu salonu yemekhaneyi kim yaptı, barajları kim yaptı' dedi. Öğrenciler hak verdi. Salona, 'Buraya ben gelmeyeceğimde kim gelecek' dedi. Öğrenciye doğruyu anlatırsanız öğrenci sizi baş tacı ediyor. Öğrencileri hep rahatlatırdı. Salonda genelde yuhalanırdı, defol denirdi ama o eleştiri yapan öğrencileri sabırla dinler ve sorularına cevap verirdi. Saatlerce konuşurdu, öğrenciler soru soramayacak hala gelirdi."diye konuştu.

"Sürekli üniversitelerin içindeydi"

Güçlü, Demirel'in öğrencilerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirerek, " 'En büyük eserim açtığım üniversiteler' diyordu. Keban Barajı'nı demiyordu. Açmakla kalmıyor onların ihtiyaçları biliyor ve isteklerinin yerine getirilmesi için destek oluyordu. Sürekli olarak üniversitelerin içindeydi."dedi.

"Besteci isimlerini ezbere bilirdi"

Demirel, Türk Halk ve Sanat Müziği'nin bestecilerini sanatçılarını ezbere biliyordu diyen Güçlü," Öğle yemeğini mutlaka Güniz Sokak'ta yerdi. En büyük projelerinden birisi Türk Cumhuriyetlerinden getirilen öğrencilerdi. Orada asıl önemli olan öğrenciydi. İlk etapta 10 bin geldi, ardından sürekli olarak geldi. Ama Tansu Çiller döneminde durduruldu."ifadelerine yer verdi.

"Demirel'in derdi mi var derler"

Demirel'in kiloları ile yaşanan bir bilgiyi anıyı da anlatan Güçlü, " Bana dedi ki "Türk halkını güldürecek misin demezler mi Demirel, aç mı bir derdi mi var" derler. Siz kendinize bakın dedi. Bu ülkenin hep eziyetini çekti. Sefasını hiç süremedi. Keyifleri hak ediyordu. Bunları hak ediyordu."diye konuştu.

"Demirel'le programlar kitap olmalı"

Gece yarısına kadar süren programlarının demokrasi dersi niteliğinde kitaplaştırılabileceğinin altını çizen Abbas Güçlü, "O programlar demokrasi dersi niteliğinde öğrencilere yada siyasilere aktarılabilirdi. Kasetler ders gibi izlenebilir. Demirel için dünya demokrasi ödülü hazırlanabilir sempozyum haline getirilebilir, dünyaya anlatmak lazım."ifadelerine yer verdi.

"Demirel sandığa inanırdı"

Türkiye'nin en gergin olduğu dönemlerde Demirel'in çok rahat olduğunu anımsatan Güçlü, " İnsanlar yurt dışına kaçmayı düşünürdü. Demirel ise, 'Sandık var mı o zaman hiçbir şeyi merak etmeyin sandıkla gelen sandıkla gider' derdi. Sandığa bu kadar inanan başka bir politikacı görmedim. Politika muhalefet olmadan lider olunmuyor. Sandığa gömülmeden lider olunmuyor. Kurumlara karşı büyük saygısı vardı. Askerden zorluk çeken kendisiydi ama onun kadarda askeri düşünen yoktu."dedi.

"Katılımın az olmasına sitem etti"

Süleyman Demirel'in isminin yaşatıldığı SDÜ'de yapılan bir Süleyman Demirel paneline katılımın az olmasından yakınan Abbas Güçlü, "Bugün genç arkadaşlar adına üzüldüm. Demirel'in onlara sahip çıktığı onların da Demirel'e sahip çıkması gerekirdi. Bu salonun önünde kuyruklar olması gerekirdi. Burada ne konuşuluyor, benimde söyleyecek iki lafım var diye buraya gelmeleri lazımdı. 5-6 bin hocadan gelenlerin olması gerekirdi. İsmini taşıyan yere gelmiyorsa burada bir sorun var demektir. Türk eğitim sisteminin en önemli sorunu bu, aidiyet sistemini kaybettik. Yaşadığı kurumu, yaşadığı ülkeyi, ailesini, çevresini sevmiyor. Hiç kimseyi sevmeyen nesiller yetiştirdik. Demirel tam bunun tersini yaparken neden bu noktalara gelindi. Bunun üzerinde düşünülmesi gerekir. Salon büyük ama diğer üniversitelerde bunu da bulamıyoruz.Ama bir popülist gençlik yetiştirme noktasına geldik.Popülist bir Türkiye oluşturduk. Dizilerden başka bir şey izlemeyen Türkiye oluşturduk. Bundan kurtaralım. Demirel'in anısına bir şeyler yapmak istiyorsak, onun hayallerini gerçeğe dönüştürelim.Hepimiz çaba harcayalım. Onun bizler için bu ülke için yaptığını onun için değil bu ülke için yapalım. Onun adını taşıyan bir üniversitenin öğrenci ve hocalarının da en az onun kadar ülke sevdasına sahip olmalı, demokrasiye inanmalıdır. Yoksa bu toplantılar üçüncüsü beşincisinde cılızlaşır. On yıl sonra kimdi bu Demirel deriz. O zaman biz, Demirel'i değil kendimizi unuturuz. Demirel'i unutursak bizleri de sizlerden sonraki nesil unutur. Saygı görmek istiyorsak, büyüklerimize saygı gösterelim."dedi.

"İşçileri düşünürdü"

Muğla'da kalacakları bir otelin soğuk olmasına rağmen oteli değiştirmediğini aktaran Güçlü, " Otelde kalmamızı istedi. 'Eğer bu otelden gidersek otel sahibi işçileri fırçalar" dedi. Çalışanların yiyeceği fırçayı düşünmesi çok önemliydi. Bütün detaylarla ilgilenirdi. Demirel'in her zaman personelini önemserdi. Yerel değere çok sahip çıkardı."diye konuştu.

"Isparta artık öğrenci şehri"

Güçlü, cumhurbaşkanları adına üniversite açmanın önemli olduğunu ama daha ileriye götürmenin daha önemli olduğunu kaydetti.

Güçlü, Isparta'nın üniversite şehri olduğunu kabullenmesi gerektiğini belirterek, SDÜ'de her şeyin Demirel ailesine değil şehrin diğer işadamlarının da destek vermesini istedi.

Cumhuriyet boyunca eğitimin üzerine ısrarla gidilmesine rağmen, Milli Eğitim Bakanı seçmekte hep hata yapıldığını ileri sürdü.

"Demirel'i üniversiteye davet etti"

Prof.Dr.İsbir, Fırat Üniversitesi Rektörü olduğu dönemde Demirel'li ile anılarını anlattı.

Terörün yoğun olduğu dönemde eğitim hayatına devam ettiğini belirten Prof.Dr. İsbir, o zaman cumhurbaşkanlarının üniversitelere fazla gitmediği dönemde Demirel'i 1995 yılında üniversitenin açılış törenine davet ettiğini dile getirdi.

Demirel'e o dönemde hem moral olarak hem de sıkıntılı yöre açısından ihtiyacı olduklarını aktaran Prof.Dr. İsbir, "Hazırlıklar yapılmaya başlandı. Ben törenin olacağı salona girdim. 'Bir Süleyman geldi, Fırat'ı boğdu bir Süleyman geldi, Fırat'ta boğuldu.' pankartını gördüm, nasıl tepki verir diye tereddüt ederken, cumhurbaşkanımız fark etti. Demirel, kısa bir konuşma için kürsüye çıktı 2 saat coşkulu bir konuşma yaptı. Demirel o pankartın hikayesini de anlattı."dedi.

Demirel'in girişimleriyle Muş'ta Malazgirt'te Meslek Yüksekokulu açtığını ifade eden Prof.Dr. İsbir, Demirel'in üniversitelere unutulmaz destekleri olduğunu kaydetti.

Prof.Dr. İsbir, SDÜ'de Demirel'in demokrasi ve cumhuriyet düşüncesi felsefesinin ne olduğunu konusunda tez konusu belirlenmesini istedi.

PaneliN sonunda Güçlü ve İsbir'e katılımlarından dolayı SDÜ Rektörü Prof.Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ve Demirel Vakfı Başkanı Nihan Demirel Atasagun tarafından plaket ve fötr şapka maketi hediye edildi.