1. Ulusal Denizlerde İzleme ve Değerlendirme Sempozyumu" - Son Dakika
Güncel

1. Ulusal Denizlerde İzleme ve Değerlendirme Sempozyumu"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ev sahipliğinde, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezince (MAM) yürütülen Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme İşi Projesi kapsamında, denizlerdeki kirlilik durumunun ele alındığı "1. Ulusal Denizlerde İzleme ve Değerlendirme Sempozyumu" düzenlendi.

21.12.2016 13:17

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ev sahipliğinde, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezince (MAM) yürütülen Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme İşi Projesi kapsamında, denizlerdeki kirlilik durumunun ele alındığı "1. Ulusal Denizlerde İzleme ve Değerlendirme Sempozyumu" düzenlendi.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Grand Ankara Otel'de düzenlenen sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Bakanlık olarak sürdürülebilir kalkınma anlayışı ile çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevrenin korunmasına yönelik çalışmaları hızla sürdürdüklerini söyledi.

Ceylan, "Temel amacımız ekonomik gelişmelere engel olmadan çevre değerlerimizi korumaktır. Çevreyi gelecek nesillere karşı bir sorumluluk bilinciyle ele almakta ve bir emanet olarak görmekteyiz. Çevresel, ekonomik ve sosyal etkenleri bütüncül bir yaklaşımla ele alarak, sürdürülebilir kalkınma anlayışımız ile enerjiden sanayiye, ulaştırmadan tarıma, şehirleşmeden ormancılığa kadar birçok sektörde 2023 yılına yönelik çalışmalar gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz." diye konuştu.

Çevre konusunda yapılan çalışmaları hatırlatan Mehmet Ceylan, şöyle devam etti:

"2005 yılında 36 istasyon ile başlayan hava kalitesi izleme ağını 81 il merkezine ve 249 istasyona genişlettik. Hedefimiz, 2017 yılı sonu itibarıyla 330 istasyona ulaşmaktır. Hava kalitesi ölçüm sonuçlarını ve hava kalitesi indeksini internet adresinde ve LED ekranlar aracılığıyla kamuoyu ile anında paylaşmaktayız.

8 adet Bölgesel Temiz Hava Merkezi kurma çalışmalarımız tamamlanma aşamasına geldi.

İstanbul, Ankara, Erzurum, Samsun ve Konya Temiz Hava Merkezlerimizin kurumsal yapıları da tamamlanarak daha kaliteli bir hava hedefiyle çalışmalarına başladı. Adana, İzmir ve Diyarbakır Temiz Hava Merkezlerinin kurumsal yapılanmalarını da çok kısa süre içerisinde tamamlayacağız."

Ceylan, havanın daha da kaliteli olması adına yapılan çalışmaların aralıksız devam edeceğini de dile getirerek, denizlerin yoğunlaşan kentleşme, turizm faaliyetleri, hızla artan endüstriyel faaliyetler ve deşarjları, deniz taşımacılığı ve iç bölgelerden yüzeysel sularla taşınan evsel ve endüstriyel kirlilik gibi nedenlerle kirlenmeye maruz kaldığını anlattı.

Deniz ve kıyılarının araştırılması, etkin yönetimi, denizlerin korunması, kirliliğinin önlenmesi ve buna yönelik politikaların geliştirilmesine önem verdiklerini belirten Mehmet Ceylan, şunları kaydetti:

"2011 yılından itibaren deniz izleme çalışmaları 'Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme' adı altında yürütülmektedir. 26 izleme noktasında başlanan deniz izleme çalışmalarında izlenen nokta sayısı 272'ye yükselmiş, 2014-2016 dönemini kapsayan izleme çalışmaları TÜBİTAK MAM ile birlikte geniş kapsamlı olarak yürütülmüştür. Projenin 3 yıllık maliyeti 12 milyon lira olmuştur. Denizlerimizde mikroplastik çalışması 2013 yılında ve radyoaktivite çalışması da 2014 yılında ilk defa yapılmaya başlanmıştır. Ayrıca, 2015 yılı itibarıyla tüm denizlerimizde Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile iş birliği halinde deniz suyunda radyoaktivite çalışmaları da yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar neticesinde, izlenen 272 noktada tüm denizlerimizin kirli ve temiz bölgeleri ortaya çıkarılmıştır."

"İnsanın ekosisteme bağımlı olduğunu bilerek hareket ediyoruz"

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik de sempozyumda denizlerin çevresel olarak geleceğinin tartışılacağını anlattı.

Suyun toplum için inanç değeri ve kültürel açıdan önemine değinen Çelik, şöyle konuştu:

"İnsan ve çevre arasındaki ilişkiyi birbirinden ayrı düşünmek mümkün değildir. Biz doğayı herkesten çok önemsiyor ve bir emanet olarak görüyoruz. Temiz çevre, hava ve denizin kıymetini bilerek hareket ediyoruz. Çevre politikalarını da bu bilinçle oluşturuyoruz. Çevre sorunlarını yalnızca çevrenin kirletilmesi ya da bilinçsizce kullanılması olarak algılamıyoruz. Olayı toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel, dini, ahlaki boyutlarıyla ele alıyoruz. İnsanın çevreden bağımsız bir varlık olmayacağını, insanın ekosisteme bağımlı olduğunu bilerek hareket ediyoruz. Doğal zenginliklerimizi muhafaza ederken, bilimsel verileri de dikkate alarak yoğun bir şekilde çalışıyoruz."

Gemilerdeki atıklar, evsel ve endüstriyel atıklar, kazalar sonucu meydana gelen petrol atıkları ve akarsulardaki tarımsal atıklar nedeniyle deniz kirliliğinin her geçen gün artmaya devam ettiğine dikkati çeken Hasan Ali Çelik, "Üç tarafı denizlerle çevrili, gerek turizm, gerekse balıkçılık gibi alanlarda son derece ciddi potansiyele sahip bir ülke olan Türkiye'de, deniz kirliliği öncelikli bir tehdit olarak ele alınmalıdır." dedi.

Sempozyum, ilgili kurum ve kuruluşlardan uzmanlar ve akademisyenlerin sunumlarıyla 3 gün sürecek.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 1. Ulusal Denizlerde İzleme ve Değerlendirme Sempozyumu' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement