28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandıkları davanın 60. duruşması sona erdi. Duruşmaya, 27 Ocak Pazartesi saat 09.30'a kadar ara verildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın öğleden sonraki bölümünde sanık emekli Albay Erkan Yaykır'ın sorgusuna devam edildi.
Müşteki avukatlarından Hüsnü Tuna'nın, "23-25 Ocak tarihinde Gölcük Donanma Komutanlığında yapılan toplantıya katıldınız mı, göreviniz var mıydı?" sorusuna Yaykır, "Ben hiç bir şekilde katılmadım. Ne de içeriğini bilirim" şeklinde yanıt verdi.
Yaykır, Tuna'nın, "Mart 1998 tarihli Gölcük'te kuran kursları ve kaçak kuran kursları raporunu ne amaçla hazırladınız?" sorusuna "Garnizon Komutanlığı adına hazırladım. Valiliğin verdiği bilgiler doğrultusunda" diye cevapladı.
Tuna'nın, "Gölcük'te çıkan belgelerle ilgili, bir binaya giren kadın ve erkeğin takip edilmesini, bir mahalledeki camiye gidenlerin izlenmesini ne amaçla yaptınız veya yaptırdınız?" sorusuna Yaykır, "Benimle ilgisi yoktur. Tarih doğru mu? O benim görev yapmadığım bir döneme aittir" dedi.
Yaykır, Tuna'nın, " Ömer Lütfi Topal'ın kimler tarafından öldürüldüğünü biliyor musunuz?" sorusu üzerine de "Böyle saçma sapan soruya cevap vermek zorunda değilim. Siz TSK'yı cinayet suçlusu olarak gösteremezsiniz" diye karşılık verdi.
-" Ali Kalkancı'da o yetenek yok"
Yaykır, Tuna'nın, " Akın Birdal'ın suikaste uğramış olması andıcın uygulandığını göstermez mi? sorusuna "Hayır göstermez. Siz o dönemde bir subay olan birine bunları yönlendirmeniz doğru değil. Yanlış tespitlerle kamuoyunu yönlendirmeye çalışmayın" şeklinde cevap verdi.
Yaykır, Tuna'nın "Ali Kalkancı'nın psikolojik harekatçı olarak kullanmasına ne diyorsunuz?" sorusu üzerine ise "Yok ya, onda o yetenek yok" diye karşılık verdi.
Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, zaman zaman müşteki avukatlarını davanın dışında soru sormamaları konusunda uyardı.
Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in, "Savunmanızda Yusuf Sezer adlı kişiyle görüşmenizi bu kişiyi tanımanız için yaptığınızı söylediniz. Bir vatandaş olarak görüştüğünüzü söylediniz, istihbarat amaçlı değil, doğru mu? Bu şahsı istihbarat elemanı olarak görevlendirdiniz mi? sorusu üzerine Yaykır, şöyle konuştu:
"Ben sizin istihbarat bilginizin olmadığını düşünüyorum. İstihbarat hakkında bilgisi olmaması kişiliyle ilgili değildir. İstihbarat personeli olarak görevlendirilmiş bir personel değildir. Bu tür konuşmalar istihbarat açısından kullanılan tekniklerdir. O personel, Yusuf Sezer, hiç bir şekilde yönetilmiş, yönlendirilmiş biri değildir. Sivil biridir."
Yaykır, Çetin'in, "İddianamedeki takdir ettiğiniz çalışmaları nelerdir?" sorusu üzerine "Bu kendi kendine yaptığı çalışmalardır. Benim yönlendirmem değildir. Kişisel çalışmaları nedeniyle takdir ettim. Aradan 16 yıl geçti, hatırlamıyorum. Belki iyi resim yapıyordu" diye yanıt verdi.
Yaykır, müşteki avukatlarından Emrullah Beytar'ın, "Gölcük'te görev yaptığınız birime BÇG'ye ait bir evrak geldi mi, gördünüz mü? sorusuna "Hayır gelmedi. Ne de duydum, ne de gördüm. Kimse de bir şey söylemedi" dedi.
Yaykır, Beytar'ın, "Yusuf Sezer ile ilgili sorular soruldu. İddianamede ismi çok ayrıntılı geçiyor. 28 Şubat sürecinde bazı sivil toplum kuruluşlarının başkanları, bazı vakıflar, birçok kez fişlenmiş. Bazıları kapatılıyor. Zehra Vakfı Başkanı bir cinayete kurban gitti, Agos gazetesi yazarı Dink var. Sizin, Yusuf Sezer ile görüşmeleriniz örtüşüyor. Bu karanlık cinayetlerle ilgili bilginiz oldu mu? sorusuna "Bunlarla bizim ne ilgimiz ne de bilgimiz vardır. Mahkeme kararıyla kapatılmış derneklerin hesabını bana da soramazsınız" şeklinde cevap verdi.
Mahkeme Başkanı Köksal, duruşmaya ara verdiğini açıkladı.
Yaykır, iddianameyi hazırlayan cumhuriyet savcıları hakkında suç duyurusunda bulunmak istediğini belirtti. Mahkeme gereği için suç duyurusu talebinin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi.
Bu arada söz alan Savcı Çetin, iddia makamının mağdur edildiğini kaydederek, "Başkanım, siz böyle karar verdikçe herkes suç duyurusunda bulunacak. Burası şov yerine dönecek" dedi.
Salonda bulunan müşteki avukatları ile sanık avukatları arasında kısa süreli sözlü tartışma yaşandı.
Erkan Yaykır, Çevik Bir ile Vural Avar'ın duruşmalardan vareste tutulmalarına karar veren mahkeme, duruşmaya, 27 Ocak Pazartesi saat 09.30'a kadar ara verdi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › 28 Şubat Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?