36 Yıl Hapsi İstenen Aytaç Durak, Mahkemede Ağlamaklı Oldu

İçişleri Bakanlığı'nca 17 ay önce Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak, 36 yıl hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılandığı 'ihaleye fesat karıştırma ve adrese teslim ihale' davasında ifade verirken ağlamaklı oldu, konuşmakta zorlandı.

Adana Büyükşehir Belediyesi'nde 8 Şubat 2005 ile 22 Mart 2010 tarihleri arasında park ve bahçelerle ilgili toplamı 4 milyon lirayı bulan 70 ayrı ihalede kurumu zarara uğratma iddiasıyla açılan davada aralarında Aytaç Durak'ın da bulunduğu 3'ü tutuklu 36 sanık, 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı.

AYAKTA DURMAKTA ZORLANDI

Mahkemeye iki avukatıyla birlikte gelen Aytaç Durak, ifadesinde 5'inci kez aday olup seçimi kazandığı için böyle iddiaların gündeme geldiğini, kendisi ve davada sanık durumunda olan belediye çalışanlarının dürüst, namuslu insanlar olduğunu savundu.

Zaman zaman ayakta durmakta zorlandığı için sanık kürsüsüne tutunan, ifade verirken ara ara ağlamaklı olan Aytaç Durak, kamu yararını en üst düzeyde tuttuklarını, belediye kaynaklarını doğru ve yerinde kullandıklarını savunup şunları söyledi:

"29'u mülkiye müfettişi, toplam 66 müfettiş hallaç pamuğu gibi iki yıldır belediyede araştırma yapıyor. Diğer belediyeleri kurcalasalar, birçok şey bulabilirler, Allah yukarıda hayatım boyunca kötü bir şey yapmadım. Bu ekip ve ben dürüst ve namuslu çalıştık. Aytaç Durak'a ulaşılabilir mi? Onun hesabındalar. Çete varmış? Her belediyenin çevresinde çete vardır. Trafik kazası oluyor, memur kroki çiziyor. Burada memurun hatalı çizdiği krokiden emniyet müdürü veya içişleri bakanı sorumlu tutulabilir mi? Bu bir görev suçuysa, ilgili silsileden geçmesi lazım. Olay memurlardan, amirlere, yöneticilere kadar geldi. Eğer bu ekip, 10 milyon liralık olan bu ihaleleri, kamu zararına rağmen onaylasaydı, sorun olmayacaktı. Ancak, onaylamayıp, 6 milyon lira olmasını sağladılar. Bu yargılanan arkadaşlarımın bir kusuru yoktur. İhale alan firmaların belirlenmesinde veya hangi firmaya teklif ihale gönderilmesinde de ilgim ve bilgim olmaz. "

TUTUKLULAR BİRBİRİNİ SUÇLADI

Tutuklu yargılanan sanıklardan, 36 yıl hapsi istenen Adana Büyükşehir Belediyesi Eski Genel Sekreteri Hasan Gülşen ve Fen İşleri Müdürü Nermin Akray ile 24 yıl hapsi istenen Park Bahçeler Müdürü Sabahattin Karabulut, suçlamaları kabul etmedi.

Sanık Hasan Gülşen, söz konusu ihalelerle ilgili sorumluluğun Fen İşleri Dairesi'nde olduğunu, işlemleri de bu dairenin yaptığını söyleyip, firmanın çağrılıp çağrılmadığı, hangi firmanın ihaleyi aldığı konularında bilgisi olmadığını ifade etti.

Hasan Gülşen'in suçlamayla ilgili sorumlu tuttuğu Nermin Akray ise ihaleye katılacak firmaları Genel Sekreter'in kendisinin belirlediğini öne sürüp, "Ben Genel Sekreter Hasan Gülşen'den habersiz, bir pikap toprağı dahi başka bir yere gönderemem. Belediyede 2005'ten sonra daire başkanlarına bazı konularda harcama ve ihalelerde temsil hakkı verildi. Ancak Hasan Gülşen, 'Benden habersiz adım atmayacaksınız, her şeyden haberim olacak' dedi" şeklinde baskı yapıldığını iddia etti.

Duruşmada verilen molada mahkeme heyeti salondan ayrıldıktan sonra Hasan Gülşen ile Nermin Akray arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Araya giren diğer sanıkların müdahalesiyle tartışma büyümeden sona erdi.

36 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan diğer sanıklar şöyle:

Özlem Hilal, Selçuk Özkök, Hamit Önder Gündüz, Erkan Arıkan, Fırat Atılgan, Tijen Özünal, Cem Hamurişçi, Ali Örücü, Turgut Hayta, Ramazan Tutur, Sabri Zopcuk, Ömer Bünyamin Yıldız, İsa Emin Angın, Hakan Bülent Yardımcı, Mehmet Kemal Sak, Rıfat Yılmaz, Cüneyt Terkuran, Ahmet Sürmeli, Neslihan Çürük, Aydın Görez, Cumali Savaş, Burhan Aşan, Tahire Alp, Oktay Karakuş, İbrahim Murat Gündüz, Burcu Tuzcu, Osman Uzun, Halil Öderoldu, Salih Tamer Tamtürk, Ali Taner Kozanoğlu, Gökhan Demirbilek ve Volkan Kaynar.

Diğer sanıkların ifadelerinin alınmasının ardından dava ertelendi.

FOTOĞRAF YASAĞI

Davayı takip etmek isteyen gazetecilerden biri mahkeme salonuna boynunda fotoğraf makinesiyle girince, gergin anlar yaşandı. Mübaşir, gazeteciyi salondan çıkması için uyarırken, mahkeme başkanı "Cep telefonu veya başka bir cihazla fotoğraf çeken olursa, işlem yaparım" diye uyardı. Gazetecinin duruşmada fotoğraf çekip çekmediğini kontrol edilmesini istedi. Görevli polis ise fotoğraf çekilmediğini söyleyince, mahkeme başkanı ısrar etmedi. - Adana