Ada, 16'ncı Kez Saraçhane'de... Dilek Kaya İmamoğlu: "Biz Bugün Burada Ses Yükselten, Talep Eden, Hesap Soran Tarafız" - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

Ada, 16'ncı Kez Saraçhane'de... Dilek Kaya İmamoğlu: "Biz Bugün Burada Ses Yükselten, Talep Eden, Hesap Soran Tarafız"

05.12.2025 13:27  Güncelleme: 15:22

19 Mart operasyonu mağdurları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), 16’ncı buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, “Bizler, bir cezalandırma aracına dönüştürülen tutukluluk uygulamasıyla siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı bir dönemin tanıkları değil; bu düzeni değiştirecek iradenin sahipleriyiz. Ülkemiz hukukun üstünlüğünü, çoğulcu demokrasiyi ve vatandaşların eşitlik ilkesini ayaklar altına alan bir sürecin içinden geçiyor. Biz, bugün burada şahitlik eden değil, ses yükselten; boyun eğen değil, talep eden; bekleyen değil, hesap soran tarafız” dedi.

Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: UMUT EMRE GÖKBULUT

(İSTANBUL) 19 Mart operasyonu mağdurları tarafından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), 16'ncı buluşmasını Saraçhane Parkı'nda gerçekleştirdi. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, "Bizler, bir cezalandırma aracına dönüştürülen tutukluluk uygulamasıyla siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı bir dönemin tanıkları değil; bu düzeni değiştirecek iradenin sahipleriyiz. Ülkemiz hukukun üstünlüğünü, çoğulcu demokrasiyi ve vatandaşların eşitlik ilkesini ayaklar altına alan bir sürecin içinden geçiyor. Biz, bugün burada şahitlik eden değil, ses yükselten; boyun eğen değil, talep eden; bekleyen değil, hesap soran tarafız" dedi.

19 Mart operasyonu mağdur yakınları tarafından kurulan ADA, 16'ncı kez Saraçhane Parkı'nda bir araya geldi. Yurttaşların da destek verdiği buluşmaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, milletvekilleri, İmamoğlu'nun kız kardeşi Neslihan Yakupçebioğlu, sanatçı Rutkay Aziz, yazarlar Selçuk Şirin ve Demet Cengiz de destek verdi.

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, adalet arayan milyonların sesi olmak için toplandıklarını belirterek şunları söyledi:

"Bizler, bir cezalandırma aracına dönüştürülen tutukluluk uygulamasıyla siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı bir dönemin tanıkları değil; bu düzeni değiştirecek iradenin sahipleriyiz. Ülkemiz hukukun üstünlüğünü, çoğulcu demokrasiyi ve vatandaşların eşitlik ilkesini ayaklar altına alan bir sürecin içinden geçiyor. Başta tüm tutuklular olmak üzere sağlığı tehlikedeki tutuklular, mallarına el konulan aileler, rehin alınan aile yakınları ve her gün medya linçine uğrayan insanlar… Bu tablo, bir hukuk devletinin kabul edemeyeceği bir tablodur. Biz, bugün burada şahitlik eden değil, ses yükselten; boyun eğen değil, talep eden; bekleyen değil, hesap soran tarafız. Milletimizin huzurunda 10 net ve somut talebimizi açıklıyoruz. Tüm seçilmişler, çalışma arkadaşları ve rehin alınan aile bireyleri için tutuksuz yargılama. Tutuklu yargılama, ceza hukukunun temel ilkesi olan masumiyet karinesinden dolayı istisna olmalıdır. Kural tutuksuz yargılamadır ancak siz, onu cezaya çevirdiniz. Bir yıldır tüm deliller toplandı, iddianame yazıldı, süreç ilerledi. Artık hiçbir delil karartma bahanesi kalmamıştır. Seçilmişleri, çalışma arkadaşlarını ve rehin alınan aile bireylerini hemen, şimdi tutuksuz yargılayın.

"Hiçbir zaman bugün yapılan zulüm yapılmamıştır"

Masumiyet karinesine ve lekelenmeme hakkına saygı. Kamu yayıncısı TRT dahil iktidarın baskısı altındaki medya her gün yurttaşları yanıltıyor, hedef gösteriyor, montaj videolarla insanları linç ediyor. Bu, açık bir anayasal suçtur. TRT başta olmak üzere tüm medyayı hukuka, objektifliğe ve ahlaka davet ediyoruz. Adil yargılanma. Gizli tanıklarla, cezaevinden alınan baskı altındaki ifadelerle kurulan bir dava adil değildir. Herkesin kabul ettiği bir gerçek şu ki bu iddianame, tamamen gizli tanık ifadeleri ve cezaevinden çıkış kartı amacıyla yapılmış iftiralardan ibarettir. Bu yöntemler, geçmişin kumpas davalarının aynısıdır. Türkiye, bu karanlık düzenlere geri dönmeyecek. Adalet isteyen herkese çağrımızdır. Bu yöntemlere son verilsin. Şeffaf, aleni yargılama. Kendine güvenen adaletten korkmaz 15,5 milyonun cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul'un üç kez seçilmiş belediye başkanı yargılanıyorsa bunu 86 milyon bilmelidir. Duruşmalar canlı yayınlansın... Cumhuriyet tarihimiz boyunca siyasilere baskılar olmuştur, cezaevi günleri çok olmuştur ancak hiçbir zaman siyasilerin ailelerine bugün yapılan zulüm ve baskı yapılmamıştır. Bu davranışlarınızla ülkemiz tarihinde çok kötü bir ilk yaratıyorsunuz, bunu yapmayın. Ailelere uzanan bu zulüm hemen durmalıdır.

"AİHM ve AYM kararları uygulansın"

AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları derhal uygulansın. Onlarca muhalif, bugün AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen halen cezaevinde. Anayasamızın açık hükümlerinin uygulanmadığı bir ülkede kimse güvende değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının derhal uygulanmasını talep ediyoruz. Anayasamızın uygulanmasını istiyoruz. Yargının muhalifleri susturmak için kullanılması derhal bırakılsın. Bugün protesto eden gençler, iktidarı eleştiren gazeteciler ve her kesimden muhalifler cezaevinde. Tüm siyasi tutukluların, tüm düşünce suçluların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Gerçek basın ve ifade özgürlüğü istiyoruz, demokrasi istiyoruz. Toplumsal barış ve huzur. Türkiye'nin birinci partisi ile 15,5 milyonun cumhurbaşkanı adayına ve çalışma arkadaşlarına yapılan yargı tacizi ve adalette çifte standart devam ettikçe ülkemizde ne barış ne de huzur sağlanır, yapılan ve planlanan hiçbir girişimin de inandırıcılığı kalmaz. Toplumsal barış ve huzur ancak kutuplaştırma ve ötekileştirme gayretlerinin son bulmasıyla, adaletin herkese eşit işlemesiyle ve samimi bir demokratik yaklaşımla olabilir. 86 milyon için demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlük istiyoruz.

"10 talep, bu ülkenin vicdanının talepleridir"

Fikirlerin ve kişilerin özgürce halk önünde yarışması, gerçek demokrasi. Bugün ülkemizde yargı eliyle siyaset dizayn edilmek isteniyor. Adayları yargı yoluyla saf dışı bırakmak, millet iradesine darbedir. Bırakın fikirler yarışsın, insanlar yarışsın. Kendine güvenen herkes gibi Ekrem İmamoğlu ile eşit şartlarda yarışın. Bırakın 86 milyon karar versin. Kararı halk versin. Adalet olmayan yerde bereket olmaz. Biz milletimiz için bereket talep ediyoruz. Hukuk devletine güvenin olmadığı yerde ekonomi çöker, yatırım gelmez, işsizlik artar ve insanlar yoksullaşır. Bugün milyonlar geçinemiyor, emekliler açlık sınırında, gençler umutsuz. Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ülkemize doğrudan maliyeti ise 150 milyar dolardır. Bu para yüzbinlerce çocuğun eğitimi, binlerce kreş, yüzlerce metro hattı demektir. Biz şunu soruyoruz. Bir rakibi saf dışı bırakmak için bir millet neden bu kadar ağır bir bedel ödemek zorunda bırakılıyor. Bu 10 talep bir grubun ya da bir siyasi tarafın değil, bu ülkenin vicdanının talepleridir. Bugün herkesin vicdanına sesleniyoruz. Adalete inanıyorsanız, hukukun bir gün size de lazım olacağını biliyorsanız, çocuklarınızın geleceğini düşünüyorsanız bu mücadele hepimizindir. Tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütlerini, akademisyenleri, gazetecileri ve her bir yurttaşımızı demokrasiye, adalete ve hürriyete sahip çıkmaya davet ediyoruz."

Zeynep Keleş: Sevdiklerimiz çok kötü koşullarda cezaevinde tutulmaktadırlar

Babası Fatih Keleş, abisi Mustafa Keleş, amcası Zafer Keleş ve kuzeni Murat Keleş cezaevinde tutulan Zeynep Keleş de şunları dile getirdi:

"Bu süreçte yaşadığımız acının, isyanımızın, attığımız çığlıkların, bir annenin feryadının tarifi yok. Bir annenin yaşadığı zulmün tarifi yok. Peki neye dayanarak? Bırakın bir delili, iddianamede hakkında bir beyan dahi olmayan abim neye dayanarak tutuklandı? Bu tutuklama hiçbir akla, vicdana, mantığa, hukuka, hiçbir kitaba sığmaz. Masumiyet, kanıtlanması en zor şeydir. Çünkü olmayan bir şeyi yapmadığını ispatlamak, neredeyse imkansızdır. Masumiyet karinesi bu nedenle vardır ancak bugün 'suçluluğu kanıtlana kadar masum' ilkesi terk edilmiş, yerini 'masumiyetini kanıtlayana kadar suçlu' anlayışı almıştır. Sevdiklerimiz işte bu anlayış yüzünden aylardır cezaevinde. Üstelik çok kötü koşullarda tutulmaktadırlar. Marmara Kapalı Cezaevi'nin Avrupa standartlarına uygun olduğu iddia edilse de gerçek tamamen farklıdır. 5 kişilik koğuşlarda 60-70 kişi kalmakta, insanlar yerde veya dönüşümlü şekilde yatmaktadır. Hijyen yok denecek kadar azdır. Hamam böcekleri, uyuz, verem gibi hastalıklar yaygındır. Masum insanlar neden bu koşullara mahküm edilmektedir? Bu insanlar yasa önünde şu anda masumdur. Hiçbirinin suçluluğu kanıtlanmamıştır. Peki neden peşinen cezalandırılmaktadırlar? F Tipi cezaevlerinde ise tam tecrit uygulanmaktadır. Mahpuslar, günün tamamına yakınını tek başına geçirir, yemeklerini yalnız yer. Sadece haftada bir kez 10 dakikalık telefon konuşma hakları vardır. Ki bu telefon da suratınıza çok kötü bir şekilde kapanır. Bu, ağır bir psikolojik yük yaratır."

Güneş Akşahin: Mağdur değiliz, büyük mücadeleyi başlatanlarız

Üniversite öğrencisi Güneş Akşahin, şöyle konuştu:

"19 Mart sürecinde tutuklanan ve hakkında hukuksuz davalar açılan gençlerle ilgili kullanılan yaygın bir tabir var. Ben bu tabiri hatalı buluyorum. O tabir de '19 Mart mağdurları'. 19 Mart'ın mağduru değiliz, bu büyük mücadeleyi başlatanlarız. Gençleri siyasetten ayrıya kefeye koymayalım. Apolitik olarak görmeyelim. Kendimizi mağdur değil, mücadelenin öznesi olarak görüyoruz ve sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi kayyum Rektörü, Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal etmeleri hakkında 'Görevimizi yerine getirdik' dedi. Kayyum rektör ve yönetim, açıkça hukuksuz, görevlerinin yetkilerinin dışında bir karar vermiştir. Ben de İstanbul Üniversitesi öğrencisiyim. Şunu söylemek istiyorum rektöre. O rektör, o koltukta seçilmemiş biri olarak, kayyum olarak oturuyor. Önce siz istifa edin. Hak etmediğiniz bir koltukta oturuyorsunuz."

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Ada, 16'ncı Kez Saraçhane'de... Dilek Kaya İmamoğlu: 'Biz Bugün Burada Ses Yükselten, Talep Eden, Hesap Soran Tarafız' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement