Avusturya'da Müslüman siyaset bilimci Hafez'e yönelik "terör davası" düştü

Avusturya'da Graz Yüksek Mahkemesi, savcılığın, Avrupa İslamofobi Raporu editörlerinden siyaset bilimci Prof.Dr. Farid Hafez'e yönelik "terör örgütü üyeliği ve terörü finanse etme" gibi suçlamalarını destekleyecek herhangi bir dayanağın bulunmadığını belirterek, davanın düşürülmesine hükmetti.

Der Standard gazetesinin Graz Yüksek Mahkemesine dayandırdığı haberde, mahkemenin Hafez'e yönelik suçlamaları temelsiz bulduğu belirtildi.

Mahkemenin, "Hafez'le ilgili terör örgütüne üyelik ya da finansal destek, Avusturya devletine yönelik organize suç oluşumu içinde yer almak, bu doğrultuda bir yapı oluşturmak gibi iddiaları destekleyecek herhangi bir dayanağın bulunmadığını" bildirdiği aktarıldı.

Savcılığın Hafez'e yönelik iddialarının dayanaksız olduğuna hükmeden mahkemenin, davanın düşürülmesine karar verdiği bildirildi.

"791 günlük yasal zulüm"

Graz Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında polisin orantısız şiddete başvurduğu "Luxor operasyonu" sonrasında Avusturya'yı terk eden Georgetown Üniversitesinden Prof.Dr. Farid Hafez, gazetede yer alan mahkeme kararına ilişkin Twitter'dan açıklamada bulundu.

Hafez, "791 günlük yasal zulüm, travma geçirmiş çocuklar, uykusuzluk, kapatılan banka hesapları ve el konulan varlıklar, ABD'ye göçten sonra, Yüksek Mahkeme hakkımdaki terör iddialarına ilişkin soruşturmanın yanlış olduğuna karar verdi." değerlendirmesine bulundu.

Polisin orantısız şiddete başvurduğu "Luxor operasyonu"

Avusturya'da 2 Kasım 2020'de gerçekleştirilen terör saldırısından bir hafta sonra 9 Kasım 2020'de polis, "Luxor operasyonu" adı altında, ülke genelinde kamuoyunun yakından tanıdığı 60'ın üzerinde Müslümanın ev ve iş yerlerine sabahın erken saatlerinde baskınlar düzenlenmişti.

Graz Savcılığının "terör örgütü üyeliği, teröre finansal destek ve suç oluşumu kurmak gibi iddialarının" yer aldığı soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonda, 1000'e yakın polis, Müslümanlara yönelik orantısız şiddet uygulamıştı.

Uzun namlulu silahların kullanıldığı baskınlarda, evlerin kapıları kırılmış, 20'ye yakın çocuk polisin orantısız şiddete başvurması nedeniyle psikolojik rahatsızlıklar yaşamıştı.

Terörist muamelesinde bulunulan Müslümanların itibarları zedelenmiş, birçok mağdur işten çıkartılmış, soruşturma kapsamındaki kişilerin hesaplarına el konulmuştu.

Siyaset bilimci Hafez'in de evine sabah 04.00-05.00 sularında baskın düzenleyen polis, evin kapısını kırmış, baskın sonrasında geride bir adet uzun namlulu silah mermisi bırakmıştı.