Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız, bazı konularda düşüncelerini ifade ediyor.

23.03.2015 19:47

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımız, bazı konularda düşüncelerini ifade ediyor. Eğer o düşünceler yanlış kanaate, eksik bilgiye, yanlış yönlendirme gayretinde olan insanların hoşuna gidecek bir noktaya geliyorsa bize düşen, haşa onu eleştirmek değil, onu yanlış bulduğumuzu söylemek değil, onu bilgilendirmektir, olayın eksik kalan yönlerini anlatmaktır" dedi.

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısına verilen arada, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Cumartesi ve Pazar günleri yaptığınız açıklamalar sonrasında bir tartışma başladı. Bu açıklamaları Hükümet Sözcüsü olarak mı yaptınız? Başbakan Sayın Davutoğlu ile istişare ederek mi yaptınız, yoksa bunlar kişisel görüşleriniz miydi? Bu açıklamaların ardından partinizden istifa yönünde çağrılar geldi, bu çağrılara ne diyorsunuz?" sorusuna Arınç, "Partimizden kim mesela?" karşılığını verdi.

Gazetecinin, " AK Parti'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek"  ifadesi üzerine Arınç, Cumartesi günü "Barış Kenti Kudüs" ile ilgili toplantıdan sonra, Pazar günü de Yeni Dünya Vakfında üniversite öğrencilerine yönelik verdiği konferanstan sonra konuşmalar yaptığını, bu konuşmaların kamuoyunun malumu olduğunu dile getirdi.

Arınç, bazı medya mensuplarının bu konuşmaları, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile hükümet veya kendisiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında çekişme, ihtilaf ya da karşı karşıya gelme  durumu olduğunu belirten yazılar yazıp, dedikodular yaptığını" ifade ederek, "Arınç fevri çıkış yaptı, duygusal tepki verdi, paralel devlet tartışmalarından ayrı düşmüşlerdi, şimdi intikam alıyor" gibi çok basit, sığ, terbiye dışı şeylerin konuşulduğunu kaydetti.

-"Duygularımı karıştırmam"

Ülke ve millet meselelerine duygularını karıştırmadığını belirten Arınç, sözlerini söyle sürdürdü:

"Yeni bir siyasetçi değilim. Yıllardan beri Parlamento içi ve dışında, Meclis Başkanlığında, devlet, hükümet yönetiminde bulunmuş bir insanım. Dolayısıyla tecrübelerimle gönlümden, kalbimden geçenleri birleştirerek, bir şeyler söylersem, elbette bunun tartışmasını kamuoyu yapabilir. Ama bunun kötü niyetli bir tartışma olduğunu söylemek için doğrusu sözlerimi ya anlamamak veya yanlış anlamaktan kaynaklandığını söyleyebilirim.

Biz Sayın Cumhurbaşkanımız ile duygusal polemiklere girecek tıynette insan değiliz. Ona karşı bir nezaketsizlik yapmayı hiçbir zaman aklımızdan geçirmeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız ile hukukumuzun yıllar öncesine dayandığını ve ateş çemberlerinden geçerek bugünlere geldiğimizi herkesin bilmesi lazım. Rahat yataklarımızda, ayaklarımızı uzatarak evlerimizde sadece bunların lafını ederek bugünlere gelmiş değiliz. Türkiye'nin her tarafını köyleriyle, kasabalarıyla, Avrupa'nın her yanını düşündüğümüz inancımızı ve ülke için gördüğümüz hayırlı işleri anlatarak geçirmiş, cezaevlerinden, DGM'lerden, siyasi yasaklı olmaktan, cuntacılıktan bugünlere kadar süzüle süzüle safiyetle samimiyetle gelmiş insanlarız.

Sayın Cumhurbaşkanımız ile olan hukukumuzun bir kardeşlik hukuku, bir dava arkadaşlığı hukuku olduğunu herkesin bilmesi lazım. Birileri bilmeyebilir, o yüzden vesile oldunuz, tekrar söylüyorum:  Sayın Cumhurbaşkanımız devletin başıdır. Milletimizin birliğini temsil eder. Bu Anayasa'daki konumudur. Ama bunun dışında da bizim liderimizdir, yıllarca başbakanlığımızı yapmıştır, çile insanıdır ve örnek bir aile reisidir, milletini candan seven bir insandır ve halkımızın kahramanıdır. Bunları her zaman bilen, gözyaşlarıyla bu sevgiyi her zaman takdir eden bir insanım. Ama şunu düşünmemiz lazım: Sayın Cumhurbaşkanımız, bazı konularda düşüncelerini ifade ediyor. Eğer o düşünceler yanlış kanaate, eksik bilgiye, yanlış yönlendirme gayretinde olan insanların adeta hoşuna gidecek bir noktaya geliyorsa bize düşen, haşa onu eleştirmek değil, onu yanlış bulduğumuzu söylemek değil, onu bilgilendirmektir, olayın eksik kalan yönlerini anlatmaktır. Benim iki gün üst üste yaptığım konuşmaları tek tek analiz ederseniz, en ufak bir saygısızlık göremezsiniz, muhatap alma göremezsiniz, polemik göremezsiniz. Ben hükümetin bir üyesiyim. Hükümetimi belli konularda elbette savunurum, yanlış anlamalara yol açabilecek eksik bilgileri tamamlamak da benim görevim olur. Dolayısıyla o günkü yaptığım konuşmaların, ben samimi olarak karşılandığını ve bundan artık diyalog yollarının ve kanallarının daha çok açılması gerektiğinden hareket ederek bugün geldiğimiz noktayı faydalı, yararlı bir nokta olarak görüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız ile ilişkilerimiz sadece Anayasal çerçevede Cumhurbaşkanlığı ve hükümet ilişkilerini belli bir noktada götürmek değil, aynı zamanda Türkiye için çağ atlatacak noktada, en büyük gelişmelerde imzası bulunan, toplumsal kardeşliğimizi pekiştiren, ülkenin maddi kalkınmasında en önemli hizmetleri yapmış bir insanın, vatandaşlarımızın, yurttaşlarımızın, fakirlerin, yoksulların, kimsesizlerin sevgilisi haline gelmiş bir insanla, aynı zamanda saygıya ve sevgiye dayalı bir arkadaşlığımız da vardır."

-"Kusuru kendimizde ararız"

Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini hiç yanlış anlamayacağını, kendisinin de bugüne kadar onun sözlerini hiçbir zaman küçültücü, insanlara karşı söylenmiş alçaltıcı bir ifade olarak kabul etmediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Çözüm Süreci ve diğer konularda, Sayın Cumhurbaşkanımızı eksik bilgilendirmişsek, belli konularda görüş ve düşüncelerine layıkı veçhile eğer karşılık verememişsek, kusuru kendimizde ararız. Ama kamuoyu bazı şeyleri tartışmaya başlamışsa o zaman da bunu en güzel şekilde ifade etmek bizim vazifemiz olur. Benim adım Bülent Arınç, söylediğim sözler ortadadır. Bunların arkasında hiç kimse bir şey aramasın. Ben cam gibi bir adamım, önüm arkam bellidir. Kimsenin adamı değilim, kimsenin çantasını taşımadım. Ben siyasi hayatımın sonunda, Allah kısmet ederse iki ay sonra, başım dik alnım açık olarak gezeceğim. Hiçbir akçeli işte benim ismim geçmez. Hiçbir dürüst olmayan ilişkide benim ismim geçmez. Ben hayatını, sevgisini, aşkını, gençliğini, çocukluğunu, evlatlarını bu dava için harcamış, tüketmiş bir insanım.

Her sözümün arkasında kimse 'Acaba neden bunu söyledi' diye herhangi bir şey aramasın. Başkaları için arayabilirsiniz ama ben bu hesapları yaparak bugünlere gelmiş bir insan değilim. 8 Haziran'da sokağa çıktığım zaman 'Bu adam namuslu, dürüst, vicdanlı bir adamdı. Doğru söylerdi, doğru söylediği için de dokuz köyden kovulmuştu. Helal olsun' diyeceklerini biliyorum. Başkaları için teminat veremem ama benim için böyle denmesi milyarlara, trilyonlara sahip olmaktan çok daha değerlidir.

Arkadaşım soruyor, 'Sayın Başbakan ile bunun öncesinde görüştünüz mü'. Bütün şerefimle temin ediyorum, cumartesi ve pazar günü yaptığım konuşmada, konuşacağımı değil ki içindeki içeriğini konuşmuş olayım."

(Sürecek)

Kaynak: AA - AkHaber.com

Son Dakika Güncel Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement