Bakanlık'tan "Sulak Alanlara Veda" Haberine Açıklama: Artık Sulak Alanları Yerel Komiteler Koruyacak

Orman Bakanlığı, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'nde yapılan değişikliğin üçüncü havaalanının önündeki engellerin kaldırılması maksadıyla yapıldığına ilişkin haberlerin doğru olmadığını, çünkü bölgede bir "sulak alan" bulunmadığını bildirdi.

Bakanlık, bazı gazetelerdeki haber üzerine açıklama yaptı. 3. havaalanının yapılacağı bölgede hiçbir doğal sulak alan bulunmadığını savunan Bakanlık, "Bu bölgedeki su birikintileri, söz konusu sahada yapılan madencilik faaliyetleri neticesi ortaya çıkan çukurların su ile dolması sonucu meydana gelmiştir. Suni olarak oluşmuş bu göletlerin halk sağlığına zarar vermesi ihtimaline karşı zaten Bakanlığımızca rehabilite edilmesi yönünde planlar yapılmıştır" dedi.

Sulak alanlardaki statü ve yetki karmaşasına son vermek, daha etkin koruma sağlamak, kurumlardaki yeni yapılanmalara uyum sağlamak, sulak alanları sahip olduğu değerlere göre sınıflayarak yönetmek, sulak alanlarla alakalı tescil süreçlerini tanımlamak, mevcut yönetmelikteki eksiklikleri gidermek amacıyla Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği'nde revizyon yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Orman Bakanlığı, "Sulak alanlarla ilgili, kurutma ve doldurma yapılmaması, izinsiz su alınmaması, sulak alanların ekolojik karakterinin değiştirilmemesi, sulak alanlarda biyolojik çeşitliliğin geliştirilmesi, kurutulan ve kuruma sürecine giren sulak alanlarda restorasyon ve rehabilitasyon yapılması gibi temel konularda hiçbir şekilde değişiklik yapılmamıştır" açıklaması yaptı.

Bakanlık yönetmelikte yapılan en önemli değişikliğin, korunan alan statüsünde olan sulak alanların, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğine uygun olması şartı ile sahip olduğu statünün gerektirdiği mevzuat kapsamında korunması ve planlanması ile ilgili olduğunu bildirdi. Bakanlık, uluslararası kriterleri sağlamayan sulak alanlarda koruma bölgeleri belirlenmeyeceğini, buradaki koruma ve kullanım esaslarının Mahalli Komisyonlarca saptanacağını, böylelikle sulak alanlarda yerelden yönetim sistemi geliştirildiğini kaydetti. Orman Bakanlığı, "Hem Ulusal Sulak Alan Komisyonlarında hem de Mahalli Komisyonlarda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de yer almaktadır. Eski yönetmelikte 11 üyesi olan Ulusal Sulak Alan Komisyonuna 3 yeni kurum eklenmiş Kültür ve Turizm Bakanlığından Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü, doğal sitlerle olan yetkilerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğüne geçmesi sebebi ile komisyondan çıkarılmıştır" dedi.

Korunan alanların arttığını belirten Bakanlık, diğer taraftan Türkiye'de 2002 yılında yüzde 4,34 olan korunan alanların büyüklüğünün yüzde 10,11'e ulaştığını anlatırken, "Yine 2002 sonunda 9 olan Ramsar Alanı (kuş koruma alanı) 14'e yükselmiştir. 2002 yılında ülkemizde hiç sulak alan koruma bölgesi bulunmamakta iken, bugün 42 adet sulak alan koruma bölgesi ilan edilmiştir. Orman ve su kaynakları ile biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesinden sorumlu bir Bakanlık olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da "en etkin koruma' prensibine göre hareket edeceğimiz hususu basının ve kamuoyunun bilgisine sunulur" dedi.