Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan Erciyes Üniversitesi'nde Toplu Açılış (6)

Başbakan DAVUTOĞLU: "TÜRK DÜŞMANLARINA KILIÇDAROĞLU DONE VERDİ"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Kayseri Şubesi'nin düzenlediği ve işadamları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuştu. Başbakan Davutoğlu, Büyükşehir Belediyesi ziyareti sonrasında iki saatlik gecikme ile katıldığı programda yaptığı konuşmada, Kayseri'nin önemli bir ismi olan 11'nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü çıkarttığını belirterek, "İki arkadaş, iki dost yüce makamı birbirine devretti. Hiçbir şey olmadan devletin en üst makamı sayın Gül tarafından Sayın Erdoğan'a teslim edildi. Bu yeni Türkiye'nin başlangıcı için yeterlidir. Onun için de bugün huzursuzluk çıkartılmak isteniyor. Bu erdemi yaşattıkları için iki cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Bu kadar onurlu bir görevin teslimi yapılmışken, bayrak bir cumhurbaşkanından, bir diğer cumhurbaşkanına verilmiş. Halkımızın helal oyları ile seçilmiş cumhurbaşkanımızın daveti üzerine ana muhalefet partisi genel başkanı davet edilince 'oraya giden kirlenir' açıklaması yaptı. Bu kadar onurlu bir görev var. Ak Parti'de 12 yıl hizmetlere damgasını vurmuş sayın genel başkanımız halkın helal oyları ile seçilmiş cumhurbaşkanımızın daveti var. Ama buna karşı ana muhalefetin genel başkanı böyle diyor. Çankaya'nın kirlendiği dönemler oldu. Celal Bayar darbeciler tarafından direndiği için neredeyse sürüklendiğinde o Çankaya makamı kirlenmişti. Kılıçdaroğlu'na söylüyorum, etrafındaki kişilere sorsun kendisi bilmez. 27 Mayıs sabahı Türkiye cumhuriyetinin yüce makamı kirlendiğinde CHP ne yaptı? Kirletenlere destek verdi. Onların arkasında durdu. Bugün milli irade adına koruması gereken bu milli iradenin tecelli ettiği makamlara saygıdır" dedi.

"Bundan sonra hepimizin yoğunlaşması gereken Türkiye'nin geleceğinin inşası ile ilgili adımların ne olacağıdır" diyen Başbakan Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti: "12 yıl içinde iş dünyasının değerli temsilcilerin izlediği gibi her alanda devrimler yaptık. Ulaştırmada 2003 yılında Kayseri'de 80 kilometre duble yol vardı. Şimdi Kayseri bağlantılı şehirler duble yola kavuştu. Ulaştırmada Türkiye genelinde olduğu gibi Kayseri'de de devrimler oldu. Eğitimde tarımda her alanda devrimler oldu. İstatistiklere bakın ve son 12 yıl içinde kat edilen yolu görürüz. Türkiye en çok yardım yapan ülkeler arasında ilk üçtedir. Bunların arkasında en önemli devrim, özgüven devrimidir. Bizim insanımız inandığı ve güvendiği zaman, kendisini yönetenlere inandığı zaman Ferhat gibi önündeki dağları deler geçer. 12 yıllık başarı hikayesi böyle bir aşkın, vizyonun iddiasıdır. Kobani olayları bugünkü saldırılar 17 Aralık ve Gezi olaylarında olduğu gibi içeride ve dışarıda birileri rahatsız oldu. Halk ile devletin buluşmasından rahatsız oldular. İstiyorlar ki enerjimizi içeride tüketelim. Toplumun bir kesimi başka kesim için harekete geçsin ve dünya genelinde iddialı söylemlerini ve sesini kıssın. Geçen yıl gezi olayları yaşandığında IMF'ye son borc ödendi. Yeni köprü ve hava limanlarının ihalesi oldu. Yükselen ülke idi. Öyle bir türbülansa sokmak istediler ki yeni Türkiye'nin önünü kesmek istedi. Ardından demokratikleşme paketi yapıldı. Başörtüsü kamusal alana girdi. Sonra 17 ve 25 Aralık ile darbe vurulmak istendi. Çözüm süreci doğru ilerlerken içerde şüphe oluşturmak istendi. 30 Mart'ta millet bir dakika dedi. Benim iradem onların yanında dediler. 30 Mart'tan sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri etrafında çabalar oldu. Yine millet dur dedi. Kalabalıklar dur dedi. Burada ne olduğunu bilen derin millet var dedi. Derin ve paralele devlet anlayışlarına karşı tekrar millet hükmünü vurdu. Bu sefer başka oyunlar içine girmeye çalışıldı. Parti içinde türbülans olur mu denildi. Hükümetimiz kuruldu. Yeni hükümetimiz yoluna devam etti. Eğitimde referandumlar yaptı. 8 aylık hükümet programa bekleyenler, görevi devraldıktan sonra geceleri de çalışarak hükümet programı yazarak biz üç gün içinde 9 yıllık hükümet programı çıkartır ve kitap gibi basarız dedik."

Başbakan Davutoğlu, "Kaos bekleyenler, ateş çemberi içinde Türkiye olmasını isteyenler, Kobani'yi bahane ederek harekete geçtiler. Şehirlerde vandalizmle hareket edenler, 100 yıl önce oynanan oyunları oynadı. 100 yıl önce dedelerimiz birlikte savaşırken kimse Kürt mü, Türk mü, Çerkez mi, Laz mı diye sormadı. Bakü'ye giden Kudüslü, Halepli şehitler var. Şimdi alakasız gibi görünür ama öyle değil. Farklı coğrafyalarda olunsa bile bugün ahirette nasıl birliktelerse bugün de omuz omuza vereceğimiz kardeşlerimizdir. Omuz omuza vermeye karar verdiğimizde Suriye'den gelenlere ne olduğunu sormadık. Gelsinler kayıtlara baksınlar kim geldiyse bizim ecdadımızın topraklarından geldikleri diye bağrımıza bastık. Esad zulmünden kaçanlara niye kucak açtığımızı söyleyenler, CHP ve HDP BM'nin 5 daimi üyeleri şimdi dönmüşler, Kobani üzerinden Türkiye'den hesap sormaya kalkışıyorlar. Biz 3.5 yıl önce söyledik. Uyardık. Benle ilgili gensoru verildi. ABD'ye, Rusya'ya, İran'a defalarca anlattık. Terörün tırmanacağını söyledik. Yüzde 12'lik azınlık yüzde 85'lik kesimi yönetir ve zulmederse kitlelerin nereye gideceğini söyledik. Esad'a söyledik. Bizi kimse dinlemedi. Ne BM ne diğer ülkeler bu vebalden kaçamazlar. Bugün hicri yılbaşı. Bizler hicreti sadece bir grup insanın lütfu olarak görmeyiz. Mekke'den çıkan insanların peygamberle birlikte hareket ettiğini biliyoruz. Kapımıza, sınırımıza doğru kim geliyorsa gelsin onlara kapımızı açarız. 'Kapılarınızı kapatın' dediler. Kılıçdaroğlu, '1,5 milyon Suriyeli'yi kabul etmek ihanet' dedi. Hazreti Hüseyin'in mirasına sahip çıkan bizler olarak, garipleri ve eşleri sahip çıkıyoruz. Bunu yapmamak, hazreti Hüseyin'in yolunu terk etmektir" diye konuştu.