Başbakan Yardımcısı Arınç: Taksim'e İzin Verilmeyecek

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Taksim'de gün boyu sürecek bir eyleme kesinlikle izin verilmeyeceğini söyledi.

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası kameralar karşısına geçen Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, bugünkü toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın bakanlıklarıyla ilgili sunum yaptığını söyledi. Türkiye'deki iç ve dış gelişmelerinde toplantıda konuşulduğunu anımsatan Arınç, ilgili bakanlarında, görüşleri ve çalışmaları toplantıda anlattıklarını söyledi.

Toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Arınç açıklamalarını şöyle sürdürdü.

-MEHMET ALİ ŞAHİN'İN CUMHURBAŞKANLIĞI AÇIKLAMALARI-

Toplantıda buna ilişkin bir konu görüşülmedi. Televizyonda, Mehmet Ali Şahin Bey kendi düşüncelerini ifade ediyor. Bazı düşünce itibariyle de benimle örtüştüğünü söylüyor. Bunu sormaya bile gerek yok, konuşan Mehmet Ali Şahin'dir, bunlar onun özel düşünceleridir. Sorulması gereken bir konu varsa yine kendisine sorulması doğru olur. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kütahya'yı ziyaretinde söz konusu cümleleri, Cumartesi günü Bursa ziyaretimde arkadaşlarımız sormuşlardı."

-DAR BÖLGE TARTIŞMASI-

"Bakanlar Kurulu gündeminde yoktu. Daraltılmış bölge mi? Dar bölge mi olmalı konusunda çalışmalar yapılıyor. Bildiğiniz gibi 30 eylül 2013 tarihinde, Demokratikleşme Paketi'ni açıklarken Sayın Başbakan muhalefetle birlikte bir öneri getirmişti. Yüzde 10'luk barajın kaldırılması için tartışmalar olmuştu. AİHM de yüzde 10'luk baraj bütün siyasi partiler için olduğundan hak ihlali olmadığını söylemişti. Üç seçeneğin olduğunu söylemişti sayın Başbakan. Bunlardan biri şu anki sistem. Diğeri daraltılmış sistem. Bir de bazı ülkelerde dar bölge sistemi vardır. Yani milletvekili sayısı kadar seçim bölgesi. Ne gariptir ki baraj üzerinde konuşanlar bu sistemler üzerinde hiç söz etmediler. Şu anda teşkilatımızda bu sistemlerden ikisi, daraltılmış bölge ve dar bölge, üzerinde çalışma yapılıyor. Bu çalışma bittiğinde karar verilecektir. Bugünkü seçim sistemi değişecekse bunun mutlaka haziran ayına kadar kanunlaşması gerekir. Çünkü Anayasa değişikliğin yapılacak seçimden bir yıl önce kanunlaşması gerektiğini belirtiyor. Önümüzde düzenlemenin yapılması için bir aylık süre var."

-1 MAYIS VE TAKSİM TARTIŞMASI-

"Sendikalar 1 Mayıs'ta Taksim'de gösteri yapmak istiyor sözü eksik. Türk-İş Kadıköy'ü kabul etti. Bu konuda kanunlar geçerlidir. Taksim'in mitingler ve gösteriler için ayrılan bir alan olmadığı çok açıktır. Mitingler için gösteriler için, hem Maltepe'de hem Yenikapı'da, miting alanların düzenlenmişti. Sendikalara kutlamalar için yapın denilmişti. Ama onlar tartışmayı sürdürmek, şiddetlendirmek ve neye mal olursa olsun, karşıtını yapmak gibi bir ısrarın içindeler. Taksim'de yayalaştırma projesi gerçekleştirilmiştir ve gösteri alanı değildir. Geçmişte şuna müsaade edilmiştir. Hükümetimiz yıllar sonra 1 Mayıs'ı bayram olarak kabul eden ilk hükümettir. Sendikaları temsilen küçük bir grubun basın açıklamasına sanıyorum valilik izin verecektir. Günboyu sürecek bir eyleme kesinlikle izin verilmeyecektir ve yasadışı bir eylem olduğu için bunu yapanlar hakkında işlem yapılacaktır."

-YOLOVA'DA SEÇİMLERİN İPTAL EDİLMESİ-

"Seçimlerin iptali çok tabii bir şey önce Ağrı şimdide Yalova, il olarak seçimler iptal edildi. Haziran başında buralarda bir seçim yapılacak. Bazı beldelerde de seçim yenilenmesine karar verildi bu normal prosedürdür. Şüphesiz AK Parti seçimlere güçlü bir şekilde hazırlık yapacak katılacak. İptal edilen seçimlerden Belediye Başkanlıklarını kazanmak için bütün gücü ile gayret edecek"

-DİCLE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ HAKKINDAKİ YOLSUZLUK İDDİALARI-

"Dicle Üniversitesi Rektörü ile ilgili konu şüphesiz Bakanlar Kurulu gündemimizde değil. Ama özel olarak görüşlerimi ifade etmek isterim. Ben birkaç defa bu üniversitedeki etkinliklere katıldım. Kendisi iyi bir bilim kadınıdır, yüksek oylarla da rektörlüğe seçildi. Diyarbakır'ın evladı. Bildiğimiz kadarıyla çok mazbut, çok dindar ve çevresinde sevilen bir insan. Kamuda başörtüsü serbest bırakıldıktan sonra bir rektörün de bu şekilde görevine devam etmesi beni çok sevindirdi. Bu bence takdir edilecek bir davranış. Bu hanımefendi bizim bildiğimiz ve herkesin de tasdik ettiği gibi dindar bir hanımefendi ve görevlerini de başarıyla yerine getiriyor. Bu hanımefendi için böyle bir suçlamada bulunmak çok yanlış oldu. Maalesef bir milletvekili arkadaşımız yıllar öncesine dayanan yolsuzluk iddialarını gündeme getirdi. Elinde bazı deliller varsa niçin bugünü beklemiştir açıklamalıdır. "Yolsuzluk iddialardan kurtulmak için başını örttü" demek çirkin bir yakıştırma olur. Ben hanımefendinin böyle bir şey düşündüğünü zannetmiyorum. Yolsuzluk iddiaları varsa bu gerçekse neden bu zamana kadar ilgili makamlara verilmedi? Onun zamanlamasını rektör hanımın başını örtmesine paralel götürmenin şık olmadığı kanaatindeyim. Yine bu milletvekili arkadaşımız rektör hanımı 'paralelci' olmakla suçluyor. Üniversitelerimizde geçmişte bu grupla faaliyette bulunmuş, onların düşüncelerini paylaşmış insanlar olabilir. Ama ne yapmışlardır? Suça karıştığına dair elinizde belge bilgi var mı? Bir değdi değmedi diye sağa sola selam veren herkesi suçlayacak değiliz. Adaletli olmak zorundayız. Önemli olan birine sempati duymak değil görevini kötüye kullanıp kullanmamasıdır. Ama o tutmadı bir de böyle deneyelim şeklindeki ithamları benim vicdanım kabul etmez. Ben sayın rektörün bu suçlamalar karşısındaki vakur duruşuna katılıyorum ve bu iddiaların süratle yargı tarafından incelenmesini istiyorum."

-1 MAYIS'TA POLİSİN GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEYECEĞİ İDDİASI"-

1 Mayıs gösterileri sırasında bir takım polislerin görevlerini yerine getirmeyeceği, amirlerinin, hükümetin emirlerini yerine getirmeyeceği yönündeki iddialar tahammül edilemez. Ben hukuka, kanunlara riayeti namus bilen polisimizi bilirim. Siz öyle bir şey söylüyorsunuz ki bu bize 80 öncesini hatırlatıyor. Buna asla müsaade etmeyiz. Kesinlikle böyle bir şey yok ve buna müsaade etmeyiz. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in bir televizyon programında, Başbakan Erdoğan'ın köşke çıkması durumunda Başbakan Yardımcılarından birinin Başbakan olabileceği yönündeki."