Gezi Parkı olaylarında bir komployla karşı karşıya geldiklerini söyleyen Arınç, "Belki birkaç iyi insanın başlattığı iyi duygularla güzel işler yaptığını zannettiği olay sonunda tahribata yıkıma ölüme yaralanmaya ve ülkeye içte ve dışta zarar vermeye kadar sirayet etti. Demek ki uyanık olmalıyız. Hepimizin bir çevreci duyarlığı var. Hepimiz ağacı severiz, hepimiz yeşili isteriz. Hepimiz bir şehir içerisinde akciğer gibi yeşil bir alan olmasını elbetti ki isteriz ama bunu istismar edenler işi raydan çıkaranlar işi sonunda ölüme kadar vardıranlar maalesef oldu" dedi.
'ÇOK OLDULAR BUNLAR CANIM'
Arınç, Türkiye'nin güçlü bir ülke haline geldiğini herkesin kıskandığını ve herkesin nazar ettiğini kaydederek, "Dost var düşman var. Birileri 'Çok oldular bunlar canım' diyorlardı. Eskiden bir reklam vardı. Zannediyorum bir kot reklamıydı. Dünyayı sarmaya başlamıştı. Ben biliyorum Rusya'ya gittiğimde 8-10 mağaza açmışlardı. Amerika'da da açmışlardı. Adamlar güzel bir reklam yaptılar ve reklamlarına bir isim buldular; Türkler de çok oluyor. Türkiye'de Ak Parti birilerine göre çok olmaya başladı" diye konuştu.
Çözüm sürecine de değinen Arınç, "35 yıldır kanımızı döken terör 7 aydan beri bir tek eylem yapmamıştır. Çözüm süreci başarıyla ilerliyor. Silahlılar yurt dışına gidiyor. Bundan sonraki aşama silah bırakmak artık. Karakollarımız bombalanmıyor. Mezralar da insanlar öldürülmüyor. Kaçanlar yok, fidye isteyenler yok. Anneler babalar ağlamıyor. Çocukları annelerine, şehitlerin tabutlarına sarılmıyorlar. Ne kadar güzel bir manzara bundan herkesin mutlu olması gerekir. Çözüm sürecine karşı çıkanlar onun üzerinden hükümeti vurmaya kalkanlar hiç tesiri yok. Millet önce yüzde 60'a yakın, destek şimdi yüzde 70'in üzerinde çözüm sürecine destek veriyor" dedi.
Arınç, Başbakan Vekilliği yaptığı sırasında, o konuda samimi olanlara teşekkür ettiğini ve onlara yapılan şiddet gösterilerini eleştirdiğini belirtti. Arınç şöyle devam etti:
"Doğruya doğru demek lazım. Nitekim mesela o günlerde yakılan 4-5 tane çadırın polis tarafından değil, ama zabıtalar ve orada iş makinalarında çalışan müteahhit elemanları olduğunu bana söylemişlerdi. 'Derhal bunlarla ilgili soruşturma yapın bunlar kraldan fazla kralcı olmuşlar kendi işlerini yapacakları yerde ateşi büyütmüşler' diye söylemiştim. Kadir Topbaş Bey, geçenlerde açıkladı 7 zabıta ve 4 müteahhit elemanın işlerine son verildi. Ama arkadaşlar onlara haksızlık yapmış olsa ve biz onu tasdik emiş bile olsak arkasından yapılan kötüleri izah etmez bu. Arkasından yapılan cinayetlere hak verdirmez bu. Neden? Çünkü öyle bir yol açıldı ki oradan organize suç örgütleri çıktı. Yakıp, yıkan tahrip eden, milli servetimizi hiçe sayan. Utanmıyor ki yüzlerini kapatıyorlar. Yaptıkları işin suç olduğunu biliyorlar ki hüviyetlerini gizliyorlar. Bütün bunları 15 gün ülkemizi bir kaosa sokmak için harcadılar çok şükür hükümetimiz güçlü olayların üstesinden geldi. Hem Atatürk Kültür Merkezi hem Gezi Parkı, hem Taksim bu bir takım yasadışı örgütlerin istilasından ve yasa dışı örgütlerin ilanlarının asılmasından kurtulmuş oldu."
'PATRONA HALİL İSYANINDAKİ YENİÇERİ BOZUNTULARI'
Gezi Parkı olaylarıylarıyla ilgili konuşmaya devam eden Arınç, şunları söyledi:
"Arkadaşlar bu olaylar bize çok şey hatırlatmalı. Şimdi sayın başbakanımızın olayla ilgili olduğu bütün kararlarını çok iyi hepimiz biliyoruz. Ben ilk günlerde olaylara hemen el koyduğumuz zaman 'Halka sorulacak ve bu konuda halk ne diyorsa ona dikkat edeceğiz' demiştim. Verilen mahkeme kararını uygulayacağımızı ifade etmiştim. ve onlarla diyalog kurulacağını söylemiştim. Sayın Başbakanımız da geldikten sonra bunlarla görüştü. Yargı kararının uygulanacağından ve diğer konulardaki kararlarından bahsetti. Gezi Parkı kesinlikle ağaçlandırılmış olacak. Burada hiçbir şekilde AVM yapılmış olmayacak ama şehrin bir şehir müzesine ihtiyacı var. Bu müzenin belki bu yeşilliklerin içersinde olabileceğini ama buna da halkın karar verebileceğini söyledi. Daha ne söylesin? Buna karşı kim 'Hayır' diyebilir. Böylesi bir karara karşı böyle bir demokrasi örneğine karşı 'Hayır bu bizi kesmez şunun kellesini isteriz, şunu şöyle yapın bunun böyle yapmayın' demeye kimin yüzü olabilir? Taksim'deki Gezi Parkı'yla suç işleyenlerin serbest bırakılmasını istemek arasında nasıl bir ilgi var? 'Emniyet Müdürü ile Valinin kellesini isteriz' dememin Patrona Halil isyanındaki yeniçeri bozuntularından ne farkı olabilir? Biz hukuk devletiyiz bu hukuk devletini kimsenin çiğnemesine müsaade etmeyiz. Hukuk devletinin gereklerini önce hükümet olarak biz uyarız. Sonra da herkesin uymasının gerekli olduğunu söyleriz. Çok şükür millet hükümetine güvendi ve verilen kararların uygulandığını adım adım takıp etti." SOKAKLARI ANARŞİSTLERE BIRAKMAYIZ
Büyük bir nefretin ortaya çıktığını da kaydeden Arınç, "Biz siyasi partiler birbirimizin sadece rakibiyiz. Yani ben seni yeneceğim seçimlerde neyle halkın oyuyla Dünyadaki bütün siyasi partiler bunu söyler. Legal hukuki olanlar için bahsediyorum. Ama bizim siyasi partiler, Ak Parti'ye karşı bir rakip olarak değil bir düşman gibi hareket ediyorlar. Düşman düşmanımızdır. Kesinle ortadan kaldırılması gerekir. Bu toplulukların içerisinde ölüm çığlıkları atanlar vardı. Sizi orada bulsalar adeta ellerinden kurtulmanız mümkün değildi. Bu nasıl nefret. Bu nefreti hak edecek ne yaptık biz. 'Benim gözümde kan var kan kokusu aldım. Seni rakip gördüm seni yok edeceğim' diyor. Bu bir anarşizm ruhudur. Sokakları anarşistlere bırakamayız" diye konuştu
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
BURSA/DHA
(Tür: Yurt)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bursa'da AK Parti İl Başkanlığı'nın Yeni... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?