Bolu CHP'li Ergün Özkoç '2. Günü' Değerlendirdi

Bolu'da düzenlenen CHP TBMM Grubu 27'nci Dönem 1'inci Çalışma ve Değerlendirme toplantısının 2'nci günüyle ilgili bilgiler veren Grup Başkanvekili Ergün Özkoç: "Ülkemiz hızla itibarsızlaştırılmaktadır. Hatta bunun sonuçları doğrultusunda bütün milletvekillerimiz ülkemizin yoksullaştırıldığını ve ülkenin artık batma noktasına geldiği konusunda hem fikir olmuşlardır.? dedi.

Abant Tabiat Parkı'nda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katılımıyla düzenlenen CHP TBMM Grubu 27'nci Dönem 1'inci Çalışma ve Değerlendirme toplantısının ikinci gününde milletvekilleri hem kendi bölgeleriyle ilgili hem de yerel yönetimlerle ilgili çalışmaların nasıl ilerleyeceği konusunda bilgi alışverişi yaptı. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç 3 gün sürecek olan toplantıların ikinci gününde gelinen aşamalar ve alınan kararlarla ilgili düzenlediği basın açıklamasıyla bilgiler verdi. Özkoç, toplantıda CHP'li milletvekillerinin Türkiye'nin ayrıştırıldığı konusunda hem fikir olduklarını ifade ederek, 'Milletvekillerimizin ortak görüşü hızla ayrıştırıldığı konusunda hem fikir olmuşlardır. Ülkemiz tüm dünyadan dışlanan bir ülke haline getirilmektedir. Hatta son şampiyonanın dahi ülkemizdeki hukuksal ve adaletsizliği insan haklarını göstererek bize verilmeyişinin çok acı bir tablo olduğunu ifade etmişlerdir. Ülkemiz hızla itibarsızlaştırılmaktadır. Hatta bunun sonuçları doğrultusunda bütün milletvekillerimiz ülkemizin yoksullaştırıldığını ve ülkenin artık batma noktasına geldiği konusunda hem fikir olmuşlardır.' şeklinde konuştu.

Özkoç, 'Herkes kendisini ve ailesini kurtarmaya çalışıyor Türkiye'de. Öyleyse bizler Türkiye için kırmızı alarm veriyor ve harekete geçiyoruz dediler. CHP ne yapacak' Hiçbir siyasi ayrım yapmadan, birlik ve beraberliğimizin tesisi için ortak mücadele azmimizi ülkemizin bütününe yayacağız. Bunun için tüm milletvekilleri bu akşamdan itibaren yurdun 4 bir yanına dağılarak görevli kılınacak ve milletimizle buluşacaktır. Ayrıştırıcı bir dil asla kullanılmayacaktır. Sorunun Türkiye değil Türkiye'yi yönetenler olduğunu siyasi ayrım yapmadan milletimize anlatacaktır. Yerel seçimlerin milletimizin ve ülkemizin gidişatının geriye döndürülmesi için bir fırsat olduğunu milletimize anlatacaklardır. Pazartesi günü meclis açılıyor. Türkiye TBMM'nin tekrar milletin meclisi olması, sarayın meclisi olmaması için CHP milletvekilleri tek bir yürek ve birlik beraberlik içerisinde mücadelelerine devam edeceklerdir.? ifadelerini kullandı.

Toplantıda yapılan değerlendirmede, tabanda birleşilmesi gerektiği kararına vardıklarını anlatan Engin Özkoç, 'Burada yaptığımız değerlendirmeler artık meselenin bir siyasi partinin başarısı olmaktan çıktığını göstermektedir. Türkiye hepimizin. Gerçekten biz Türkiye'de bir gemide yaşıyorsak o zaman AKP'li seçmen demeden, MHP'li seçmen demeden, HDP'li, CHP'li, İYİ Partili seçmen demeden hangi görüşte olursa olsunlar insanlarımızın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olduğu bilinciyle, Türkiye'nin tekrar itibarlı bir ülke olabilmesi için, dışlanmadan saygın bir ülke haline getirilebilmesi için, ekonominin tekrar düzeltilebilmesi için Türkiye'deki birlik ve beraberliğin tesisi için, Türkiye'de hukukun tekrar saygın bir hale getirilmesini cezaevlerinde bulunan milletvekillerimizin, gazetecilerin yazarların, düşünce suçlularının derhal serbest bırakılmasını ve ülkemizin mahkemeleri üzerinde yönetimin bir vesayet uygulamasını sağlamamamız gerekiyor. Bunun için birlik ve beraberlik içerisinde olacağız. Tabanda birleşeceğiz. Mücadelemizi Türkiye'nin başarısının nihai noktasına kadar devam ettireceğiz. Bundan asla yılmayacağız.' dedi.

Engin Özkoç, gazetecilerin toplantıda yerel seçimlerde ittifak ile ilgili bir kararın alınıp alınmadığı ile ilgili sorusuna şöyle cevap verdi:

'Genel başkan daha toparlama konuşmasını yapmadı. Şu anda devam ediyor. Milletvekilleri arkadaşlarımız yerel yönetimlerde örgütlerimizin sesini dinlememiz gerektiğini ifade ettiler. Elbetteki CHP yönetimi olarak örgütlerin sesi dinlenecektir. Aynı zamanda kazanan kişi üzerine odaklanılması, bunun da tabanın sesini dinleyerek, o bölgenin sesi dinlenerek, gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ettiler. Yani milletvekili arkadaşlar yerel yönetimlerle ilgili çalışmalarda kesinlikle o bölgede yaşayan insanlarını hiçbir ayrım yapmadan, o bölgede yaşayan insanlarımızın net görüşlerinin alınıp ondan sonra karar verilmesini istediler. Yani esnafın, oradaki kanaat önderlerinin, iş dünyasının, sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alınması gerektiğini, bunların örgütlerimizin görüşleriyle birleştirilip ondan sonra karar verilmesi gerektiği konusunda ortak bir karara vardılar.'

Özkoç, adayların nasıl belirleneceği ile ilgili soruya da, 'Örneğin İzmir bölgesini ele alacak olursak, 'İzmir bölgesini bir bütün halinde değerlendirmek, İzmir'in tamamında ön seçim yapalım dediler. ya da tamamını merkez yoklaması ile halledelim görüşünün yanlış olduğunu, bunun tüm Türkiye'ye de kanalize edebileceğimizi söylediler. Örneğin bazı bölgelerde tabanın örgütün o bölgedeki insanların istemi doğrultusunda ön seçim yapılabileceğini, bazı bölgelerde temayül yoklamalarının ve kanaat önderlerinin görüşünün alınabileceğini çünkü her bölgenin hassasiyetinin farklı olduğunu, CHP'nin de adaylarını belirlerken bu farklılıkları gözeterek adaylarını belirlemelerini gerektiğini ifade ettiler.' şeklinde cevap verdi.