Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik."Kamu Personeli Rejimiyle İlgili Çalışmanızı Tamamladık."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamu personeli rejimiyle ilgili çalışmaları tamamladıklarını belirterek, konuyu taraflara açtıkları zaman çok daha net şeyler söyleyebileceklerini bildirdi.

Bakan Çelik, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert'i makamında kabul etti.

Çelik, buradaki konuşmasında, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin, yarım asırlık sürece dayandığını ve köklü bir geçmişi olduğunu belirtti.

Avrupa Birliği sürecinin, Türkiye'nin demokratikleşmesinde ciddi katkısı olduğunu ifade eden Çelik, "4. Yargı Paketi ve benzer beklentiler, Avrupa Birliği süreciyle ilgili tüm yetkililer tarafından bize her defasında ifade edilmişti. Ama Türkiye'nin de beklentileri var. Bizim beklentilerimizin ne derece karşılandığı konusunun da bir bütünlük içerisinde ele alınması, Türkiye tarafından hep istenmiştir. Maalesef, çok da gerekçelendirilemeyecek nedenlerle bu süreçte Türkiye'nin önüne engeller konuldu" dedi.

Çelik, AB'deki küresel krizin yansımalarının ciddi şekilde devam ettiğini vurgulayarak, bu yansımalar sonunda, Türkiye'nin ihracattaki AB payının yüzde 50'den yüzde 40'lara indiğini kaydetti.

-"Türkiye bu yolda kararlılığını sürdürüyor"-

AB'deki krizin Türkiye'nin pazar çeşitlemesine gitmesini sağladığını ifade eden Bakan Çelik, şöyle konuştu:

"Buradaki açığını diğer pazarlardan karşılama noktasına gelmiş bulunmaktadır. Bu bazen Avrupalı dostlarımız tarafından 'Türkiye, Avrupa Birliği sürecinden dönüş yapıyor' gibi bir algılamayı da ortaya çıkardı. Bu pazardaki daralmanın, ister istemez diğer piyasalara açılmamızı gerekli kıldığı gerçeğini de görmek gerekiyor. Türkiye bu yolda kararlılığını sürdürüyor. Bu konuda çok ciddi reformlara imza attık ve imza atmaya devam ediyoruz. Hatta öyle bir noktaya geldi ki bazen Avrupa Birliği için değil, insanımız bu evrensel kriterleri hak ettiği için bunları yapmamız gerektiğini ifade ettik. Avrupa Birliği'nde gerek ekonomik anlamda gerekse siyasi kararlılıkta meydana gelen farklı değerlendirmelerden dolayı Avrupa Birliği süreciyle Türkiye'nin motivasyonunda olumsuz etkilenmeler oldu. Kamuoyunda düne göre Avrupa Birliği'ne bakışın çok olumlu olmadığını kendileri de bilmektedir. Bunun sorumlusunu, Avrupa Birliği'nin biraz da kendi tutumunda aramasında yarar olduğu inancı içerisindeyiz."

-"Kararlılık büyük önem taşıyor"-

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın çalıştığı konuların Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkileri açısından önem taşıdığını söyledi.

İrlanda'nın dönem başkanı olmasıyla ilişkilerin yeniden canlanma potansiyeline kavuştuğunu ifade eden Ripert, önümüzdeki dönemde yeni fasılların müzakereye açılmasını ümit ettiklerini kaydetti.

Ripert, 4. Yargı Paketi'ni de sabırsızlıkla beklediklerine işaret ederek,

"Çünkü katılım süreci açısından özellikle siyasi reformlar bağlamında oldukça önemli adımları beraberinde getirecektir. Siyasi makamların bu sürece karşı kararlılıkları büyük önem taşıyor. Bu üç yıllık süreden sonra ilk defa AB Konseyi bu müzakereler sürecinde, amacın Türkiye'nin AB'ye üyeliği olduğunu bir defa daha vurguladı" diye konuştu.

-Bakan Çelik'e sorular-

Sözleşmeli personelin kadroya alınması konusunda gelinen noktanın sorulması üzerine Çelik, şunları söyledi:

"Kamu personel rejiminin çok parçalı olduğunu defalarca paylaştık. Bu konuda sistemin ciddi bir revizyona ihtiyacı olduğunu, çalışma yürüttüğümüzü ve Bakanlar Kurulu'na sunum yaptığımızı ifade etmiştim. Altı gruptan oluşan sözleşmeli personel var. Bunların devamı yani sözleşme personel istihdamı ve sözleşmeli personelden vazgeçip, devlet memuru olmaları, kadroya geçmeleriyle ilgili alternatif çalışmalar yaptığımızı da sizlerle paylaşmıştık. Bu çalışmalarımızı ve personel rejimimizde ihtiyaç duyulan konuları mutfakta tamamladık. Ama sosyal taraflarla henüz görüşmedik. Sosyal tarafların çalışmaya nasıl bakacakları noktasına geldiğimizi söyleyebilirim. Konuyu taraflara açtığımız zaman çok daha net şeyler söylemek mümkün."

Çelik, kamu personeli rejimine ilişkin çalışmalar kapsamında, sözleşmeli personelin kadroya alınmasının dışında yapılacak değişikliklere ilişkin şunları söyledi:

"Sistemin sürdürülebilirliği tartışılıyor. Bütün taraflar, 657'nin değiştirilmesi hatta 657'nin tümden değiştirilmesi konusunda görüş birliği içerisindeler. Bu kadar yoğun bir görüş birliğinin sağlandığı başka bir konu göremedim. 657'deki ittifak diğer alanlarda rastladığımız bir olay değildi. Bu anlamda tabii ki çalışanların performansından tutunuz, çalışanların ülke sathında istihdamına ve onların iş güvencesine varıncaya kadar talepler ve bu taleplerin cevap bulmasıyla ilgili çalışmalar. Ama bunları tek tek konu başlığına dönüştürmek takdir edersiniz ki zor bir olay. 3 milyon kişiyi ve aile olarak 15-20 milyon kişiyi ilgilendiren bir konuda, taraflarla görüşmeden, bunu hükümete nihai olarak taşımak doğru değil. Kendileriyle görüşeceğiz, tartışacağız."

Muhabir: Duygu Can

Yayıncı: Tolga Özgenç - ANKARA