Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uganda'ya Gitti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2023 hedeflerimiz için çalmadık kapı, araştırılmadık imkan, keşfedilmemiş bir yer bırakmamalıyız. Devlet, özel sektör el ele vererek ülkemizin önünü açacak, yeni işbirliği projelerini bulup hayata geçirmeliyiz." dedi.

Erdoğan, Adnan Menderes Havalimanı'nda Uganda'ya hareketi öncesinde düzenlediği basın toplantısında, Uganda, Kenya ve Somali'yi kapsayan resmi ziyaret gerçekleştireceğini belirtti.

Mart ayında batı Afrika'nın 4 ülkesine yaptığı ziyaretin ardından Afrika kıtasına ikinci ziyaretini yapacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyarette kendisine bazı bakanlarla, milletvekilleri, özel sektör temsilcileri ve bürokratların da eşlik edeceğini aktardı.

İlk olarak gideceği Uganda'da Cumhurbaşkanı Yoweri Musewini ile bir araya geleceğini dile getiren Erdoğan, mevkidaşıyla heyetler arası resmi görüşmelere başkanlık edeceklerini bildirdi.

"Uganda ziyareti, bugüne kadar Türkiye'den cumhurbaşkanı düzeyinde bu ülkeye gerçekleşen ilk ziyaret oluyor. Bu yönüyle tarihi bir öneme sahiptir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Makerere Üniversitesi tarafından kendisine tevcih edilen fahri doktora ünvanını kabul edeceğini, öğrenciler ve öğretim üyeleriyle bir araya geleceğini anlattı.

İki ülke iş adamlarını buluşturacak iş formuna da mevkidaşıyla katılacağını bildiren Erdoğan, Uganda'nın ardından Kenya'ya geçeceğini belirtti.

Kenya'yı tarihi, siyasi konumu, bölgesel ilişkileri bağlamında Doğu Afrika'nın en kilit ülkelerinden biri olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, perşembe günü Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta ile görüşeceğini ifade etti.

Kenya'da ziyareti vesilesiyle TİKA tarafından hibe edilen traktörler ve ambulansın teslim töreni yapılacağını belirten Erdoğan, Uganda Cumhurbaşkanı Musewini'nin 2010'da, Kenya Cumhurbaşkanı Kenyatta'nın 2014'te Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlattı. Ziyaretlerinin aynı zamanda iadeiziyaret niteliği taşıdığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Her iki ülkede düzenlenecek iş forumları çerçevesinde iş adamlarımız yerel muhataplarıyla sektörel bazda ikili ilişkileri nasıl daha da geliştirebiliriz, bu anlamda görüşmeler yapacaklar. Bu ivmeyi devam ettirmemiz gerekiyor. Gitmediğiniz yer sizin değildir. 2023 hedeflerimiz için çalmadık kapı, araştırılmadık imkan, keşfedilmemiş bir yer bırakmamalıyız. Devlet, özel sektör el ele vererek ülkemizin önünü açacak, yeni işbirliği projelerini bulup hayata geçirmeliyiz. İş dünyamızın ziyaretler sırasında gerçekleştirecekleri görüşme ve temasların bu noktada çok önemli olduğuna inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Doğu Afrika bölgesiyle 16. yüzyıla kadar uzanan tarihi ve kültürel bağlarının olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'nin sahra altı Afrika'daki en eski büyükelçiliklerinden biri olan Nairobi Büyükelçiliğimiz 1968'de açılmıştır. Kampala Büyükelçiliğimiz ise Afrika açılım politikamız çerçevesinde faaliyete geçen ilk büyükelçiliklerimiz arasındadır. Şu an Türkiye'nin halihazırda Afrika'da 39 büyükelçiliği bulunuyor. Afrika ülkelerinin de Ankara'da 32 büyükelçiliği var. Göreve geldiğimizde, ilk başbakan olduğum zaman bu sayı 12 idi. 12'den 39'a çıkmış bulunuyor."

"Kalıcı eserler bırakmaya gayret gösteriyoruz"

Türkiye'nin 10 sene öncesine kadar Afrika kıtasında çok sınırlı varlığının olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin bugün ticaret temsilcilikleri, TİKA ofisleri, diplomatik misyonları, sivil toplum kuruluşlarıyla Afrika'nın her ülkesinde çok ciddi çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Erdoğan, "Kalkınma odaklı insani yardım politikamızla bir taraftan Afrikalı dostlarımızın kanayan yaralarına şifa olmaya çalışıyoruz diğer taraftan da uzun vadede hizmet üretecek kalıcı eserler bırakmaya gayret gösteriyoruz." diye konuştu.

"Artık tüm dünya Türkiye'nin kıtaya yönelik ilgisinin geçici bir heves olmadığını net bir şekilde anlamıştır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ayrıca ülkemiz sömüren, sömürülen kalıplarının dışında her iki tarafın da kazandığı, karşılıklı saygıyı esas alan bir işbirliği modelinin de mümkün olduğunu göstermiştir. İlkini 2008'de İstanbul'da ikincisini de 2014 Kasım'da Malabo'da düzenlediğimiz Türkiye-Afrika ortaklık zirveleri, kıta ile işbirliğimize verdiğimiz önemin en açık ifadesidir. Kıtanın stratejik ortağı, kara gün dostu, kader ortağı olarak inşallah Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi gelecekte de sürdüreceğiz."

Uganda ve Kenya'nın bölgelerinde barış ve istikrarın tesisine büyük katkılar sağladığına dikkati çeken Erdoğan, "Bu ülkeler ayrıca ciddi sayıda mülteciye ev sahipliği yapıyor. 3 milyon insana kapılarını açan bir ülke olarak bu dostlarımızın yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyor, bugüne kadar gösterdikleri fedakarlıkları da takdir ediyoruz." dedi.

Dünyadaki mülteci sorununun asıl yükünü fakir ülkelerin çektiğini, bunun geçen hafta gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi'nde de görüldüğü vurgulayan Erdoğan şunları kaydetti:

"Zengin ve gelişmiş ülkeler ise tel örgüler, katı vize rejimleri, duvarlar hatta botları batırmak suretiyle bu sorunu sınırlarının dışında tutmaya gayret gösteriyor. Bu kayıtsızlığı, bu çifte standardı ilanihaye devam ettirmek mümkün değildir. Yaz aylarının başlamasıyla beraber tekrar Akdeniz'den yüzlerce umut yolcusunun boğulma haberlerini almaya başladık. İnsanlığımız, geleceğimiz adına utanç vesikası olan bu manzaraların önüne bir an önce geçilmelidir. Türkiye olarak bu adaletsizliği gündeme getirmeye, uluslararası topluma sorumluluklarını hatırlatmaya, Uganda ve Kenya gibi, mülteciler konusunda elini taşın altına koyan ülkelere destek olmaya devam edeceğiz. Afrikalı dostlarımızla her alanda yürüttüğümüz yakın işbirliğini kazan-kazan temelinde sürdüreceğiz."

Erdoğan, bu ülkeye ziyaretinin ardından fırsat bulunması durumunda üçüncü bir ülke olarak Somali'yi de ziyaret etmeyi planladıklarını belirterek, ziyaretlerin kıta ve insanlık için hayırlı olması temennisinde bulundu.

(Bitti)