Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, "Dini görünümlü eğitim faaliyetlerini bir güç ve çıkar ağına dönüştürerek dünyevi, siyasi ve ekonomik bir yapı oluşturmak, böylece her türlü gizli ve kirli ilişkilerini perdelemek, İslam'ın temel ilkeleri ile hiçbir şekilde bağdaşmaz. Öte yandan din üzerinden menfaat elde etmenin ve nüfuz oluşturmanın da herhangi bir dini temeli yoktur." dedi.
Keleş, başkanlığını yaptığı Kurulun FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in İslam dinine verdiği zararları gözler önüne sermek için hazırladığı "Kendi Dilinden FETÖ, Örgütlü Bir Din İstismarı" raporunun kamuoyuyla paylaşıldığı programa katıldı.
Raporun, halkı bilgilendirmek ve din üzerinden yapılabilecek istismarlara karşı bilinç oluşturmak amacıyla hazırlandığını belirten Keleş, şöyle konuştu:
"Çalışmanın daha kolay okunabilmesi ve anlaşılabilmesi için uzun ilmi tahliller yerine kısa açıklamalarla yetinilmiştir. İslama göre Hz. Peygamberden başka, 'masum ve tartışılmaz' bir otorite ve rehber kabul edilemez. Hiçbir kimse ve hiçbir yapı, kendisini dinin mutlak temsilcisi olarak göremez ve insanları kendisine kayıtsız şartsız itaat ve bağlılığa çağıramaz. İslam'da mutlak itaat ve bağlılık, çerçevesi Kur'an ve sünnet tarafından belirlenen ilkeler için söz konusu olduğundan İslam'a göre hiçbir kişinin kendisini yanılmaz bir otorite ve rehber olarak kabul etmesinin veya bağlıları tarafından böyle görülmesinin bir geçerliliği yoktur. Bu Allah'ın kitabına ve Hz. Peygamber'in sünnetine açıkça aykırıdır. Bu çerçevede bir kişinin, özel, seçilmiş ve yanılmaz olduğu, beyan ve öğretilerinin kutsiyet arz ettiği iddiası dinen kabul edilemez."
"Din üzerinden menfaat elde etmenin dini temeli yoktur"
İslam'da davetin Allah'a ve Hz. Peygamber'in yoluna yapıldığını vurgulayan Keleş, şunları kaydetti:
"Allah adı kullanılarak çeşitli kişilere, yapılara ve hiziplere yönelik davet, insanları 'din' ve 'Allah' diyerek aldatmaktır ve dine yapılmış en büyük haksızlıktır. Hiç kimse aklını, iradesini ve kişiliğini başka birine teslim edemez. Din adına, Allah adına insanların manevi duygularını istismar ederek kurulan yapıların İslam'dan onay alması mümkün değildir. Dini görünümlü eğitim faaliyetlerini bir güç ve çıkar ağına dönüştürerek dünyevi, siyasi ve ekonomik bir yapı oluşturmak, böylece her türlü gizli ve kirli ilişkilerini perdelemek, İslam'ın temel ilkeleri ile hiçbir şekilde bağdaşmaz. Öte yandan din üzerinden menfaat elde etmenin ve nüfuz oluşturmanın da herhangi bir dini temeli yoktur."
Keleş, FETÖ'nün sözde dini söylemlerinde İslam'ın temel bilgi kaynaklarından çok, rüyalar ve gizemli hikayelerin revaç bulduğunu, bunlar aracılığıyla da masum kitlelerin aldatıldığını dile getirerek, "Bu amaçla özellikle medya kullanılarak sohbet, vaaz ve konferanslar yoluyla dinin tahrifine tevessül edilmiştir. Bu vaaz ve sohbetlere Hz. Peygamberin katıldığı iddia edilmiş, mensuplarına verilen emir ve talimatlar rüya yoluyla Peygambere dayandırılmaya çalışılmıştır. Bu şekilde insanları kandırarak kendi otoritesini tahkim etmeyi bir yöntem olarak kabul eden bir yapının dinden cevaz alması mümkün değildir." diye konuştu.
FETÖ'nün yalanları...
Keleş'in konuşmasının ardından Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kaşif Hamdi Okur tarafından "Kendi Dilinden FETÖ, Örgütlü Bir Din İstismarı" raporunun görsel sunumu yapıldı.
Sunumda, örgüt elebaşının, "Caminin kürsüsünde Allah vardır, cemaatin arasında Muhammed Mustafa vardır", "Gülen'i üzerseniz cehenneme gitmekten kurtulamazsınız" uydurmaları ile anneannesinin dirildiği, Hazreti Peygamberle konuştuğu yönündeki yalanları bir bir sıralanarak, çürütüldü.
Hamdi Okur, görseller eşliğinde FETÖ elebaşının sapkınlıklarından ve yalanlarından bahsetti. FETÖ elebaşının bazı konuşmaları sırasında örgüt mensuplarına bulunduğu telkinler, izleyeciler tarafından şaşkınlıkla izlendi.
Son Dakika › Güncel › Diyanetten Fetö Raporu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?