Doç. Dr. Öç: "Hiperaktifler, Yaşamın En Güzel Renkleridir"

'Ebeveynlere dönük dikkat eksikliği ve hiperaktivite' konulu konferansta kalabalık bir dinleyici topluluğuna hitap eden Kocaeli Üniversitesi Öğretim Görevlilerinden Yrd. Doç. Dr. Özlem Yıldız Öç, hiperaktivite tedavisinde ailenin de büyük sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek, "Tedavi sürecinde tıbbi yaklaşımın yanı sıra; hiperaktif çocukla iletişim de son derece önemli bir yer tutuyor. Bizler ailelere öncelikle normal bir çocukla nasıl iletişim kurulması, nasıl davranılması gerektiğini anlatıyor, ardından ne ile mücadele ediyor olduklarını çeşitli boyutlarıyla kendilerine iletiyor, son olarak da hiperaktif çocuğuyla nasıl iletişim kurması gerektiği, nasıl komut verebileceği ve nasıl ödüllendirebileceğine dair bir dizi eğitimden geçiriyoruz" diye konuştu.

HİPERAKTİFLER YAŞAMIN RENGİDİR

Yoksunluğun hiperaktivite, dikkat eksikliği ve dürtüsellik olarak üç temel başlıkta değerlendirilebileceğini vurgulayan Öç, "Aileler, öğretmenler kıpır kıpır, yerinde duramayan, amuda kalkarak televizyon izleyen bir çocuktan bahsediyorsa hiperaktif bir bireyi; sürekli dalgın, dağınık, hayal kuran, ödevinin başında saatlerce oturup ödev yapamayan ancak bilgisayarın başında saatlerini geçiren bir bireyden bahsediyorsa dikkat eksikliği olan bir bireyi; aklına ilk geleni söyleyen, bir türlü kendini tutamayan, hiç istemediği halde yaşıtlarını inciten bir bireyden söz ediliyorsa, dürtüselliği olan bir bireyi anlıyoruz. Bu çocuklar, engelli değildir. Bu çocuklar yaratıcıdır, yaşamın rengidir.