Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonundan, "Çevre ile tarımı, enerjiyi, sağlığı, ekonomiyi birbirinden bağımsız alanlar olarak görüp, kararları birbiriyle ilişkilendirmeksizin almaya çalıştığımızda tökezlememiz, başa çıkmakta oldukça zorlanacağımız tehditlerle karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır." açıklaması yapıldı.
Komisyondan Dünya Çevre Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, komisyonun geçen yılki "Sıfır Karbon Ayakizi" hedefi çağrısı anımsatıldı.
Aradan geçen sürede, artan farkındalık ve duyarlılığa rağmen havayı, suyu ve toprağın kimyasallarla kirletilmeye, küresel ısınmaya sebep olan sera gazlarının salınımının artırılmaya devam edildiği ifade edilerek, "Gelişmiş ülkeler, pis işlerini ve gerçek anlamda pisliklerini gelişmekte olan ülkelere ihraç etmeyi sürdürüp, sahte bir gülüşle 'biz üstümüze düşeni yapıyoruz' derken, gelişmekte olan ülkeler de, 'bizim de gelişmeye, gelişirken kirletmeye hakkımız var' şiarıyla olanca güçleriyle, salt kendilerinin değil başkalarının çöplerini de ithal ederek yüklendiler çevrelerine." değerlendirmesinde bulunuldu.
"Hassas bir dengede inşa ettiğimizi gösteriyor"
Açıklamada, yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgını ve etkileri ile bu salgının nedenlerine ilişkin açıklamalara değinildi.
Çevre ile ilgili meselelerde "maliyetlerin dışsallaştırılması" ifadesinin sıklıkla kullanılan bir kavram olduğuna dikkat çekilerek, "İnsan uygarlığı, 21. yüzyılda yaptığı işlerin sonuçlarını pek değerlendirmeksizin, olası riskleri gelecek nesillerin sırtına yükleyerek, freni patlamış bir araba misali, uçarcasına belirsizliğe yürümektedir. İşte, koronavirüs, 'gerçekleşmiş risk' olarak, uygarlığı ne kadar hassas bir dengede inşa ettiğimizi gösteriyor." ifadeleri kullanıldı.
Bu sürecin risklere karşı ne kadar hazırlıksız ve savunmasız olunduğunu gösterdiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Çevre mesele ve sorunlarının derinleşip yaygınlaşması, birbirinden bağımsız görünen, farklı alanlardaki etkileşimi zorunlu ve görünür kılmıştır. Bugün, çevre ile tarımı, çevre ile enerjiyi, çevre ile sağlığı, çevre ile ekonomiyi birbirinden bağımsız alanlar olarak görüp, kararları birbiri ile ilişkilendirmeksizin almaya çalıştığımızda tökezlememiz, başa çıkmakta oldukça zorlanacağımız tehditlerle karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.
Bugünden başlamak üzere, temel karar ve üretim süreçlerimize, hızla sürdürülebilirliği katmaya başlayabiliriz. Çarkların belirli bir süre de olsa durması dahi, dünyaya nefes aldırmış, özellikle hava kirliliğinde hissedilir bir azalma, karbon salınımlarında büyük düşüşler meydana gelmiştir. Önümüzdeki dönemde küresel düzeyde hareketliliğin belirli bir ölçüde azalacağı varsayılıp, yine küresel düzeyde enerji talebinde gerçekleşecek düşüşü fırsat bilerek, sürdürülebilirlik temelli ekonomiye, kalkınmaya, yaşama geçiş üzerine kafa yormalı ve uygulamaya geçmeliyiz."
Son Dakika › Güncel › Dünya Çevre Günü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?