Edremit'te Sel Felaketinin Bilançosu Ağır

Bölgede her geçen gün selin geride bıraktığı yeni bir iz ortaya çıkıyor. Turgut Reis Caddesi 45 numaradaki 2 katlı evi üç ay önce 235 bin TL'ye satın alan Bursalı işadamı Mürsel Telli (67), evin denize doğru kayması ve çökmesinin şaşkınlığını yaşadı. Telli, "Sel baskını yaşandığında evde tadilat yaptırıyordum. Sel baskını yaşandıktan sonra eve geldiğimde gözlerime inanamadım. Ev hem çökmüş hem de denize doğru ilerlemişti. Evi su yatağının üzerine yapmışlar, şaşkınım. Buraya nasıl yapı izni verilmiş aklım ermiyor. Evin tapusu var, oturma ruhsatı var. Belediye yetkilileri geldi, inceledi. Buraya 'Ev yapma izni veremeyiz' deyip gittiler. Önceden neden vermişler? Benim zararımı kim karşılayacak? Şimdi zararımın karşılanmasını istiyorum" dedi.

ÇÖKEN KÖPRÜDE TEL CAMBAZLIĞI

Güre Beldesi'nde, Kuruçay üzerindeki köprünün, sel nedeniyle dağlardan sürüklenerek gelen ağaç dallarının da baskısıyla çöktüğü ortaya çıktı. Bölgede yaşayanlar ulaşımı sağlamak için çöken köprünün üzerinde cambazlara taş çıkartıyor. Çöken köprünün ayakları altından geçen Telekom kablolarını kullanarak karşıya geçmek için çalışan vatandaşlar, hasar tespiti için gelen hiçbir devlet yetkilisini bölgelerinde görememekten yakındı. Selami Arıkan (60), 3 günden bu yana sular içinde kalan evini kurutmak için çalıştığını ifade edip, "Bölgede hayat felç oldu ama yaşadığımız sıkıntılara kimse çözüm bulmaktan yana değil. Şu ana kadar mahallemizde hiçbir devlet yetkilisini görmedik. Bölgede hasar çok büyük. Devlet, elini uzatmalı. Yağmurun başladığı akşam hem Güre Belediyesi'ne hem de Akçay Beledisi'ne telefon ettik. Kimse gelip köprünün ayaklarına takılan ağaçları bir kepçe göndererek çekmedi. Çaresiz bir şekilde böylece bekliyoruz" diye konuştu.

Bu arada bölgede yazlık evi olanlar, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerden bölgeye akın ettiği görüldü.

'BATAN GEMİNİN MALLARI'

Sel felaketinden zarar gören esnaf, depolarında sular altında kalan giysileri Altınkum Meydanı'nda güneşe sererek kurutmaya çalışıyor. Yıkayıp temizledikleri pantolon, şort, tişort gibi giysilerin yanı sıra çarşaf ve masa örtüsü gibi ev eşyalarını da yıkayıp kuruttuktan sonra pazarda satmayı planlıyor. Giysilerin normalde 20-25 lira fiyatlarla sattığını kaydeden İsmail Çolak (50), "İşyerimi su bastı. Renkleri birbirine karışan giysileri ayırıp çöpe attık. Zararımız çok büyük. Kurtarabildiğimizi kurtarma uğraşı içindeyiz. Pazarlara çıkıp 'Batan gemilerin malları' diye bağırırak bunları 2 ile 5 liraya, kaça tutturabilirsek satmaya çalışacağım. Ne kurtarırsam, karımız sayacağım. Zararımızı düşüreceğim" dedi.

Tekstil atölyesi sular altında kalan Mesut Mengeneci (47), yaklaşık 100 bin liralık zarara uğradığını belirtip, "Mağduruz. Bölgemizin hala afet bölgesi ilan edilmeyişini anlamış değiliz. İsyan etmemek için kendimizi zor tutuyoruz" diye konuştu.

'BAŞVURU SÜRESİ UZATILSIN'

Üreticiler, ahırlardaki hayvanlarına sigorta yaptırmadıkları için zararlarının karşılanmayacağından endişe ediyor. Tarım arazilerindeki çalışmaların sürdüğü, birçok çiftçinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'ne hasar dilekçesi verdiği öğrenildi.

Öte yönden TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Başkanı ve Edremit Ziraat Odası Başkanı Cahit Çetin, Edremit'te incelemelerde bulundu, bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Çetin, "Çiftçinin durumu çok kötü. Zeytinlikler ikiye yarılmış, toprak kaybı olmuş. Koyun ve inek ahırları yıkılmış. Bununla ilgili araç gereçler zarar görmüş. Tüm çiftçilerimizin evleri de su altında ve ciddi hasar var. Bozulan elektronik eşyanın sayısı belli değil. Biz bu bölgenin afet bölgesi olarak ilan edilmesini, vatandaşın zarar ve ziyanının tazmin edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, üreticiye hasar tespiti için verilen süre bugün akşam sona eriyor. Süre uzatılmalı" ifadelerini kullandı.

KAYMAKAM TUNÇ: HASAR TESBİTİ SÜRÜYOR

Edremit Kaymakamı Osman Tunç, su baskınlarından etkilenen ev ve işyeri kesin sayısının henüz tespit edilemediğini dile getirdi. Çiftçi ve üreticilerin ulaştırdığı bilgiler ve kendilerinin tespitlerinin göre 400 küçükbaş hayvanın telef olduğunu, 1000 arı kovanının selde kaybolduğunu belirten Tunç, bu rakamların artabileceğini anlattı. Öte yandan, belde belediyelerine baş vuran ev ve işyeri sahiplerinin sayısının 1500'e yakın olduğu, bu rakamın her geçen saat daha da arttığı belirtildi.