Fatih Projesi İçin Start Verildi

Fatih Projesi'ne start veren Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında 'Dindar Nesil' açıklamalarından dolayı kendisini eleştirenlere yüklendi. Başbakan Erdoğan, "Bu gençliğin tinerci olmasını mı istiyorsunuz?" diye sorarken, "Bu ülkenin evlatlarının dini değerlerini, manevi, milli değerlerini öğrenmeleri engellendi. Kim yaptı bunları? İşte o malum CHP zihniyeti" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Projesi'nin başlama töreninde konuştu. Konuşmasına, Suriye'de Esad yönetimi tarafından sivillere yönelik gerçekleşen saldırıları kınayarak başlayan Erdoğan, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, yarın ki grup toplantısında bu konuya detaylı bir şekilde değineceğini söyledi.

"Fatih projesiyle eğitimin anlamı değişiyor" diyen Başbakan Erdoğan, tüm dünyanın Fatih Projesi'ni yakından takip ettiğini ve birçok ülkede örnek gösterildiğini söyledi. "Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethederek orta çağa son vermiş ve yeni bir çağı başlatmıştı" diyerek, Fatih Projesi'nin de hayata geçmesiyle bilgi çağının açıldığını kaydetti.

Fatih Projesi'nin sadece akıllı tahtadan ibaret olmadığını belirten Erdoğan, projeyle birlikte tek tek sınıflara yüksek hızlı internet bağlantısını gerçekleştirdiklerini ifade etti. Erdoğan ayrıca, "Her okula bir tane çok fonksiyonlu yazıcı, bir tane de döküman kamera kazandırıyoruz" diyerek, öğrencilere ve öğretmenlere verilecek olan ilk tablet bilgisayarları da bugünden itibaren dağıtmaya başlayacaklarını söyledi. 12 bin 800 adet tablet bilgisayarı öğrencilere dağıtacaklarını ifade eden Başbakan Tayyip

Erdoğan, "Allah'ın izniyle kara tahtayı tarihin tozlu raflarına kaldırıyoruz" dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, hükümeti devraldıklarında Türkiye'nin en önemli sorunun eğitim olduğunu vurguladıklarını belirterek "Ve 'Türkiye'yi 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz' demiştik. Birinci sırada eğitim, ikinci sırada sağlık, üçüncü sırada adalet, dördüncü sırada emniyet demiştik" diye konuştu. Erdoğan, geride bırakılan 9 yılda ise bu sözlerini tuttuklarını söyledi.

Eğitime Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımını yaptıklarını kaydeden Erdoğan, "Şuanda Türkiye'nin toplam derslik sayısı 570 bin. Bunun 370 binini yani yarıdan fazlasını yani üçte ikisini biz açtık. Türkiye'ye bunları biz kazandırdık. 2002 yılında eğitime ayrılan pay, 7.5 milyar liraydı. Biz göreve geldiğimizde 2011 yılında 34 milyar liraya, 2012'de ise bunu 39 milyar liraya biz çıkardık. Bu ne demek biliyor musunuz? Eğitimin 2002'ye göre bütçesini tam yüzde 425 oranında artırdık" diye konuştu.

DİNDAR NESİL TARTIŞMASI

Başbakan Erdoğan, konuşması sırasında daha önce dile getirdiği ve muhalefet partisinin tepki gösterdiği 'Dindar nesil' konusuna da değindi. Başbakan Erdoğan, hükümetin muhafazakar, demokrat bir hükümet olduğunu kaydederek, "Dünyanın hangi ülkesine bakarsanız bakın, her iktidarın belli hedefleri vardır. O ülkedeki gençlik üzerinde, insanlar üzerinde hedefleri vardır. Anayasamızın 24. maddesini, bunu yazan-çizenler şöyle bir açıp okurlarsa, devlete nasıl verdiğini orada gayet iyi görürler ve bu devlet

şuanda hükümetimizin elinde bir hedefe doğru yürüyor" şeklinde konuştu. Erdoğan kendilerine yönelik yapılan eleştirilere ise şöyle cevap verdi:

"Önyargıları bizim üzerimize bunlar boca ediyor. Bir haftadır sürdürdükleri kampanya, geçmişte defalarca yapıldığı gibi bir niyet okuma, çarpıtma bu yolla toplumu korkutma ve kaygılandırma kampanyasıdır. Bunu on yıllardır yaptılar. Öğrenci formatlamak bizim bir hedefimiz değildir. Asla da olamaz. Bizim parti olarak da, hükümet olarak da ilkelerimiz, ideallerimiz, yöntemlerimiz bellidir. Hiç kimse niyet okuyuculuğu yapmasın. 9 yıllık iktidarımız bizim ne olduğumuzu, neyi hedeflediğimizi, nasıl bir Türkiye

arzu ettiğimizin en somut delilidir, ispatıdır. Biz bir dayatmadan söz etmiyoruz. Tam tersine özgürlük diyoruz, demokrasi diyoruz, engellerin kaldırılmasından, yolların açılmasından, Türkiye'nin prangalarından kurtulmasından bahsediyoruz. Bir milyona yakın bilgisayarı Türkiye'nin okullarına kazandıran bir hükümeti böyle art niyetli bir şekilde eleştirmek haksızlıktır. 9 yılda 30 bin bilişim teknolojisi açmış okulları internetle buluşturmuş, bugün sınıfları, öğrenciyi yüksek teknolojiyle buluşturan bir

hükümeti böyle önyargılı bir şekilde eleştirmek insafsızlıktır."

"BU ÜLKENİN EVLATLARININ MANEVİ DEĞERLERİNİ ÖĞRENMELERİ ENGELLENDİ"

Başbakan Erdoğan, öğrencilere seslendiği konuşmasında, bir dönem Elifba cüzlerinin yakıldığını, Hazreti Ali'nin Ceng'lerinin yasaklandığını ve gençlerin milli ve manevi değerlerini öğrenmesinin engellendiğini belirterek şunları kaydetti:

"Bu ülke ne çektiyse, öğrencileri formatlamak isteyen, öğrencileri belli kalıplarla, belli ideolojilerle şekillendirmek isteyen, ikna odalarında öğrencilere zulmeden zihniyetlerden çekmiştir. Sevgili öğrenciler, bakın siz belki hatırlamazsınız, sizler belki görmediniz. Ama bu ülkede bir dönem kitaplar yasaklandı, toplandı, şehirlerin merkezlerinde, kasaba meydanlarında kitap dağları yakıldı. En basit, en masum kitaplar Elifba cüzleri, Hazreti Ali Ceng'leri, dof0an, geride byrakyğa mecmuaları yasaklı ilan

edildi. Bunlar evlerden toplandı, suç delili sayıldı. Bu ülkenin evlatlarının dini değerlerini, manevi, milli değerlerini öğrenmeleri engellendi. Kim yaptı bunları? İşte o malum CHP zihniyeti. Milli,manevi değerleri öğrenenler, öğretenler cinayet işlemiş gibi tutuklandı, takip edildi, baskınlara ve baskılara maruz bırakıldı. İşte şimdi 24. madde onu söylüyor. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi aynı şekilde bize yüklenen bir görev ve diyor; bunu devlet öğretir. Hem de sadece öğretir demiyor, eğitimini ve

öğretimini yapar. Bakın öğretim başka bir şeydir, ama eğitim bambaşka bir şeydir. Asıl olan budur. 24. maddeyi biz yapmadık, geldiğimizde öyle bulduk. Gencecik çocuklar, sakallarına, kılık kıyafetlerine bakılarak üniversite kapılarından geri çevrildi. Kurslar yasaklandı, okullar kapatıldı, Anadolu'nun Trakya'nın evlatlarının üniversite okumaları engellendi. Bırak öğrencilerin kılık kıyafetlerini annelerinin-babalarının fotoğraflarına bakarak çocukları okul kapılarından döndürdüler. Köy enstitülerinde

eğitmen, öğretmen formatladılar. Sonra onların eline öğrenci verip öğrenci formatlattılar. Ayağımızda çarık yoktu, defter, kitap, silgi, kalem yoktu. Bırakın bilgisayarı, ışığında ders çalışacak, gaz lambasına koyacak yağ yoktu. Bu ülkede nice çocuk, ekmeğin için silgi olarak kullandı. Yaşlılarımız bunu iyi bilirler. Öyle ki, bir kurşun kalemi kullanır bir parmak boğumuna kadar gelecek kadar kullandı. Bugünleri yaşadık. Okula tezek taşıdı analarımız, tezek dumanında ders dinledi çocuklarımız. Biz bu zulmü

iliklerimize kadar yaşayan bir nesiliz. Böyle geldik bugünlere."

"GENÇLERİN TİNERCİ Mİ OLMASINI İSTİYORSUNUZ?"

Başbakan Erdoğan, 'Dindar bir nesil yetiştireceğiz' şeklindeki açıklamasının ardından bazı yazarların da kendisini eleştirdiğini belirterek, tepki gösterdi. "Bir haftadır köşelerinde yazanlara sesleniyorum. Bu gençliğin tinerci olmasını mı istiyorsunuz?" diyen Erdoğan şunları söyledi:

"Siz bu gençliğin büyüklerine isyankar bir nesil mi olmasını istiyorsunuz? Siz bu gençliğin milli manevi değerlerinden kopuk, hiçbir istikameti olmayan, meselesi olmayan bir nesil mi olmasını istiyorsunuz? Biz sizlerle burada anlaşamayız. Ama çağdaş bir nesil derken, dindar bir nesil çağdaş bir nesil olamıyor mu? Hem çağdaş hem dindar olunamıyor mu? Beyler önce başınızı öne iyi eğin de, hem çağdaş hem dindar bir nesil nasıl yetiştirilirmiş, onu bir düşünün. Dindar bir nesil özgürlüklere saygılıdır,

dindar bir nesil farklı düşüncelere saygılıdır, farklı inanç gruplarına da saygılıdır. O terbiyeyi alarak yetişmiş bir nesiliz biz. ve bu saygının nasıl gösterilmesi gerektiğini de bugüne kadar gösterdik, bundan sonra da göstereceğiz. Biz bugün de hala bu zihniyeti yaşatan, bu zihniyeti taşıyan kafalara isyan ediyoruz. Biz bugün Anadolu'nun çocuklarının yürüyüşünden korkan, ürken, tedirgin olan zihniyete isyan ediyoruz. İkna odalarının mucitleri bugün kalkmış bizi eleştiriyor. İkna odalarına ses

çıkaramayanlar, seslerini yükseltemeyenler bugün önyargılarıyla bizi karalamaya çalışıyorlar. Biz bu kampanyaya boyun eğmeyiz, biz bu art niyetli kampanyaya asla prim vermeyiz. Bu ülkenin bütün çocukları okuyacak, bu ülkenin çocukları en iyi eğitimi alacak, eğitimin en iyi imkanlarından sonuna kadar yararlanacak. Bunu engellemeye çalışanlar karşılarında bizi bulacak."

Konuşmasının sonlarında gençlere de seslenen Başbakan Erdoğan, Asla karamsar olmayın" diyerek, gençlerin çok köklü, çok zengin bir ülkenin çocukları olduğunu söyledi. "Unutmayın bu tablet bilgisayarlar, 75 milyonun size emanetidir" diyerek "Bu emanetleri sizlere gözünüz gibi bakmanız için emanet ediyorum" dedi.

Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda ise tablet bilgisayarları öğretmen ve öğrencilere dağıttı. - ANKARA