Gazzeli kadınlar İsrail sınırında patates yetiştiriyor

HANİ EŞ-ŞAİR - Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentine bağlı Huzaa beldesinde 5 Filistinli kadın, yer aldıkları tarım projesiyle hem işsiz eşlerine destek oluyor hem de toplumun kadına olan bakışını değiştiriyor.

İsrail sınırına yakın tarım arazilerinde kadınların çalışması pek alışıldık bir durum olmasa da ekonomik şartlar onları bu zorlu ve aynı zamanda tehlikeli işte çalışmaya mecbur bırakıyor.

Kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Maan Kalkınma Merkezinin öncülük ettiği ve küresel yoksulluğun azaltılmasına odaklanan Oxfam'ın finansman sağladığı tarım projesi kapsamında çalışan kadınlar, tüm zorluklara rağmen 10 dönümlük arazide farklı cins patates yetiştirmeyi başardı.

İbtihal en-Neccar (45), Nesrin Kaddih (39), İman Kaddih (27), Seher Ebu Yede (44) ve Mey Kaddih (31) her gün güneş doğarken çıktıkları evlerine güneş batarken dönmek zorunda kalsa da elde ettikleri başarının haklı gururunu yaşıyor.

Üniversite mezunu çiftçi kadınlar

AA muhabirine konuşan Neccar, 23 yıl önce matematik lisansı aldığını ancak mezun olduğu alanda iş bulamayınca hasta eşine destek olmak için yıllar önce tarım işine girdiğini söyledi.

Yaşları 15 ile 25 arasında değişen 6 çocuk annesi Neccar, tarım projesi hayata geçirilmeden önce kırsal kesimden 60 kadın olarak, ekonomik, psikolojik ve sosyal güçlendirme ve tarımsal yöntemler hakkında eğitim aldıklarını ancak proje için sadece 5 kadının seçildiğini ifade etti.

Maan Kalkınma Merkezinin tarım arazisinin kirasını karşıladığını, tohum, sulama, gübre ve tarım ilaçlarını da temin ettiğini belirten Neccar, bir tarım mühendisinin denetiminde hem teorik hem de pratik olarak ekimin nasıl yapılacağına dair ders aldıklarını anlattı.

"Bu işin meşakkatli olduğunu biliyorum ama başka alternatifimiz yok. Hayat bizim için zor, ya kendi ayaklarımızın üstünde duracağız ya da içinde bulunduğumuz şartlara teslim olacağız." diyen Neccar, bu işte başarılı olduklarını dile getirdi.

Ev işleriyle tarımı birlikte yürütüyorlar

Neccar, projede birlikte çalıştıkları arkadaşlarıyla sabah gün aydınlanırken evden çıktıklarını ve akşam güneş batınca eve döndüklerini belirtirken, hem ev hem de tarla işini birlikte yürütmenin zorluğuna işaret etti.