İBB Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen program, İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen'in açılış konuşmasıyla başladı. Abdurrrahman Şen, sempozyumun Türk şiirinin önemli isimlerinden olan Tevfik Fikret'in anılması ve anlaşılmasında sunulan katkıların amacına ulaşmasındaki önemine değindi.
Abdurrahman Şen: "Vefatından 100 yıl sonra şair Fikret'i anmak ve anlamak çok önemli"
Abdurrahman Şen, "İBB Kültür Birimi olarak, kültür ve edebiyatımıza hizmet etmiş önemli kişileri günümüzde tekrar hatırlatmak ve anmakla kalmayıp yeni neslin onları anlamasına kapı açmak üzere bir yol izlemeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda, Cumhuriyetin kuruluşunda fikirlerinden istifade edilmiş Tevfik Fikret gibi önemli bir ismi vefatından 100 yıl sonra konuşuyor ve anlamak gayretinde olmak son derece önemsediğimiz bir konudur. Eğer bu noktada katkımız olursa İBB Kültür Birimi olarak, kendimizi mutlu addederiz." dedi. Şen, gelecek nesillere bırakacak şekilde Aşiyan'ı da kollayan, ona gözcülük eden Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü biriminin düzenlediği bu programın amacını şu sözlerle dile getirerek konuşmasını sonlandırdı: "Tevfik Fikret'in fikirlerinin konuşulması, kayda geçirilmesi ve bunların yazılı olarak paylaşılması ancak böylesi bir programla mümkün olabilirdi. Sempozyumun hazırlanması ve oluşmasında katkı sağlayan birimimizin çalışanlarına ve katılımcılara teşekkür ederim."
Tevfik Fikret, iki oturum boyunca dokuz konuşmacı tarafından anlatıldı
İki oturum şeklinde gerçekleşen sempozyumda; alanında uzman dokuz konuşmacı, Tevfik Fikret'in hayatı, edebî kişiliği, mimarlığı, ressamlığı, eğitimciliği, gazeteciliği ve Aşiyan'ı hakkında tebliğler sundular. Sempozyumun ilk oturumu, Prof. Dr. Nedret Kuran Burçoğlu'nun "Tevfik Fikret'in Aile Hayatı ve Yaşamında Sanatın Yeri" başlıklı konuşmasıyla başladı. Burçoğlu, tebliğinde "Sevgili Büyük Eniştem" olarak andığı Tevfik Fikret ile olan akrabalık ilişkisine, melankolik kişiliğindeki ailevî nedenlere ve şairi çok etkileyen Art Nouveau akımının yaşamı ve sanat hayatındaki yansımalarına dikkat çekti. Sonrasında söz alan Prof. Dr. Abdullah Uçman, "Bir Servet-i Fünûn Şairi olarak Tevfik Fikret" adlı bildirisine şairin şiir şahsiyetini bulma yolunda tesadüfen antolojide okuduğu ve hayatı boyunca örnek alacağı Baudelaire ve François Coppe'yi tanıdıktan sonra şiirde asıl çizgisini belirlemiş olduğunu belirterek başladı. Türk şiirindeki başarısı hakkında ise Uçman, "Diğer Servet-i Fünûncularla beraber Tevfik Fikret'in o günkü Türk şiirinde gerçekleştirmiş olduğu esas değişiklik ve yeniliklerden biri de vezin, kafiye ve ahengi ihmal etmeden şiiri nesre yaklaştırmış olmasıdır" dedi. Tevfik Fikret'in ressamlığının şiir tarzını da etkilediğini görsel sunumuyla belirten Prof. Dr. Zeynep İnankur, "Resim ve Tevfik Fikret" başlıklı konuşmasını yaptı. Başta eğitimciliğini özetleyen "izzet-i nefis" anlayışı olmak üzere Fikret'in çocuklara yönelik kategorize ettiği altı eğitim prensibine değinen Doç. Dr. Seyfi Kenan ise "Tevfik Fikret'in Eğitim Felsefesi 'Fikri Hür, Vicdanı Hür Birey Yetiştirmek'" başlıklı tebliğ sundu.
Sempozyumun son oturumunun ilk konuşmacısı olan Yüksek Mimar Ömer Kuran, "Mimar Tevfik Fikret" adlı sunumunda, akrabası olan Fikret'in özellikle günümüz mimarlarına örnek olacak nitelikte, Aşiyan ve Galatasaray Mektebi'ndeki yaptırmış olduğu muazzam merdivenlerine dikkat çekerek Art Nouveau tarzındaki tasarımları hakkında bilgi verdi. İkinci konuşmacı Doç. Dr. E. Cüneyt Akalın, "Tevfik Fikret, Gençlik ve Mekteb-i Sultani Müdürlüğü" adlı bir tebliğ sundu. Akalın, "Fikret, her ne kadar kısa bir müdürlük yapsa da Galatasaray Lisesi'ni kuran kişidir. Okul bugünkü itibarını Fikret'e borçludur." dedi. Atatürk ve Tevfik Fikret'i "ruh ikizleri" olarak belirten Gazeteci-Yazar Orhan Karaveli, "Gazeteci Tevfik Fikret-Tevfik Fikret ve Atatürk" başlıklı konuşmasında "Atatürk hiçbir okulu dört defa ziyaret etmemiştir. 'Burada onu görür gibi oluyorum' diyen Atatürk; sadece inkılâbı değil, pek çok şeyi ondan feyiz aldığını belirtmiştir." dedi.
Aşiyan Müzesi-Arkeolog Osman Ocak, "Servet-i Fünûn Döneminde Tevfik Fikret ve Sosyal Hayatı" adlı tebliğinde, Fikret'in o dönem dergiye çekinerek gelen sanatçıları nasıl yüreklendirdiği ve onlarla olan ilişkilerini zengin görsel sunumuyla anlattı. Sempozyumun son konuşmasını gerçekleştiren Tarihçi-Aşiyan Müzesi Yöneticisi Ata Yersu ise "Tevfik Fikret'in Aşiyanı ve Yüzyıllık Serüveni" adlı tebliğiyle katılımcıları bilgilendirdi. 170 altına arsası alınan, 1500 altına evin inşasının 1906 yılında tamamlandığı Fikret'in "Bülbül Yuvası"nın periyodik aralıklarla yapılan restorasyonlarına değinen Ata Yersu, Fikret'in "Aşiyan benim değil, gerçek namına çalışan cesur gençliğindir." sözlerini hatırlatarak tüm gençleri Aşiyan'a beklediğini dile getirdi.
Her iki oturum da genel değerlendirme ve soru-cevap bölümüyle tamamlandı. Program, İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen ile Kütüphane ve Müzeler Müdürü Ramazan Minder'in sempozyumdaki katılımcılara takdim ettikleri teşekkür belgesi ve topluca çekilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.
Son Dakika › Güncel › İBB Ölümünün 100. Yıldönümünde Tevfik Fikret'i Unutmadı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?