İnsani Yardım İşbirliği Çalıştayı

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Müdahale Dairesi Başkanı Fatih Özer, halkın da afet ve acil durum hizmetlerine katılımının şart olduğunu belirterek, "Halkın bu konuda eğitilmesi, yetiştirilmesi ve çalışmalarında örgütlü olması gerekmektedir. Bunun için sivil toplum kuruluşlarının yaygınlaştırılması, imkan ve kabiliyetlerinin artırılması konusunda çaba harcamamız ve çalışmalar yapmamız gerekmektedir" dedi.

AFAD koordinasyonunda Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ile Türk sivil toplum kuruluşları (STK) arasında uluslararası işbirliğinin geliştirilmesine yönelik çalıştay düzenlendi.

Özer, çalıştayın açılışında, Türk sivil toplum kuruluşlarının çeşitli uluslararası insani krizlere müdahalesinin giderek artığını ve Suriye'ye yönelik insani yardım müdahalesinde önemli rol oynadığını söyledi. Özer, OCHA tarafından geçen yıl aralık ayında yürütülen bir dizi STK görüşmesinin, birçok STK'nın uluslararası insani yardım aktörleriyle bilgi, deneyim paylaşımı ve insani krizlerde daha fazla işbirliği geliştirme konusuna sıcak baktığını gösterdiğini aktardı.

Eylem planı çerçevesinde bugün düzenlenen çalıştayda, Türk STK'larının ve diğer insani yardım aktörlerinin ortak ilgi alanları dahilindeki konuların tartışılacağına değinen Özer, odaklanılacak konuları, "koordinasyon", "profesyonel standartlar" ve "güvenli olmayan bölgelerde faaliyette bulunmak" olarak sıraladı.

Özer, çalıştayda ele alınacak "Uluslararası Koordinasyon Mekanizmaları ile İşbirliği", "STK'lar Arası Koordinasyon ve İşbirliğinin Geliştirilmesi", "Profesyonel Standartlar ve STK düzenlemeleri", "Operasyonel Güvenlik Yönetimi: Güvenli Olmayan Bölgelerde Çalışmak", "Vaka Çalışması: Suriye Müdahalesinde İnsani Yardım Koordinasyonu" konularında BM-OCHA yetkilileriyle donanım, bilgi, beceri ve tecrübe paylaşımında bulunmanın Türkiye, BM ve Türk STK'ları için çok değerli kazanımlar sağlayacağını vurguladı.

Türkiye'de afet durumunda yardıma hazır olan gönüllü kuruluşların özellikle Marmara depreminde ve takip eden diğer depremlerde yoğun olarak görünürlük kazandığını dile getiren Özer, "Gönüllü kuruluşların desteği, heyecanı ve uzmanlığı olmadan devletin tek başına afetle uğraşmış toplumların ihtiyacını karşılaması çoğu zaman mümkün değildir" dedi.

Özer, afet ve acil durum hizmetlerinin bir bütün olduğunu, topyekün tüm devlet kurumları ile bireylerin çalışmalarını kapsadığını belirterek, "Bu nedenle halkın da afet ve acil durum hizmetlerine katılımı şarttır. Halkın bu konuda eğitilmesi, yetiştirilmesi ve çalışmalarında örgütlü olması gerekmektedir. Bunun için sivil toplum kuruluşlarının yaygınlaştırılması, imkan ve kabiliyetlerinin artırılması konusunda çaba harcamamız ve çalışmalar yapmamız gerekmektedir. Afet ve acil durum yönetiminde gönüllü kaynakların geliştirilmesi için planlama ve yerleştirme, yönlendirme, eğitim, yönetme-değerlendirme, geliştirme programları önemlidir" diye konuştu.

Devletin ve STK'ların afet konusunda önemli çalışmalar yaptığına değinen Özer, "Bu çalışmalar sonucunda son dönemde yaşadığımız Elazığ, Kütahya ve Van depremlerinde yapılan arama kurtarma çalışmalarında çok sayıda insanımız enkazdan sağ kurtarılmıştır. Bu özverili çalışmalar devlet-millet kaynaşmasının da en önemli göstergesidir. Bu işbirliği de göstermektedir ki afetlerde hayat kurtarmak gibi çok önemli bir alanda STK'ların çalışmaları büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı.

"Suriye konusunda STK'lar arasında işbirliği gerekiyor"

BM OCHA Ani Müdahale Birimi Direktörü Jesper Lund da çalıştayda, Suriye'deki insani yardım konusuna odaklanılacağını, insani yardım sistemi, bilgi paylaşımı, işbirlikleri konularını ele alacaklarını anlattı.

Türkiye'ye gelen binlerce Suriyeliye yardım amacıyla 3 milyar dolar harcandığını aktaran Lund, Suriye konusunda uluslararası STK'lar ile Türkiye'deki STK'lar arasında yakın işbirliği yapılması gerektiğini vurguladı.

Lund, 2 yıl öncesinde Somali'de bulunduğunu dile getirerek, Türkiye'den çok sayıdaki STK'nın Somali'de yardım çalışmaları yürüttüğünü, ülkeye yardım götürülmesi konusunda birincil kaynağın Türkiye olduğunun söylenebileceğini belirtti.

Son yıllarda insani yardım sürecinde gelişmeler meydana geldiğine, operasyonların yürütülmesi konusunda yaşanan olaylardan dersler çıkarıldığına işaret eden Lund, gelecek ay İstanbul'da bir insani yardım zirvesi düzenleneceğini söyledi. - İstanbul