İzmir Disk Üyeleri, 15-16 Haziran'ın Yıldönümünde Bir Araya Geldi

Disk üyeleri, 15-16 Haziran'ın yıldönümünde bir araya geldi

-Grevdeki işçilere, destek verdiler

İZMİR'de DİSK üyeleri, 15 - 16 Haziran 1970 tarihindeki grevlerinin yıldönümünü, grevdeki işçilere destek verip kutladı. Açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş sarı, '15-16 Haziran büyük işçi direnişi, haklarımızı nasıl kazanacağımızı ve koruyacağımızı Türkiye işçi sınıfına gösteren bir derstir. O dersin konusu bellidir, direnmek, direnmek, direnmektir" dedi.

DİSK üyeleri, 15 - 16 Haziran 1970 tarihinde yaptığı grevin yıldönümünde İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Atatürk Anıtı önünde toplandı. DİSK üyelerine çeşitli meslek odaları ve sendikalardan da destek geldi. İşçileri grevde olan Dost Cam fabrikasına kadar yürüyen yaklaşık 500 işçi adına basın açıklamasını DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, yaptı. Büyük grevin yıldönümünde yine grevdeki işçilerin yanında olduklarını söyleyen Memiş Sarı, "15 - 16 Haziran direnişi, DİSK'in kapısına kilit vurmak isteyen patronlara ve iktidara karşı işçi sınıfının başkaldırısıdır. Bundan 46 yıl önce, işçi sınıfının kendi elleriyle inşa ettiği biricik örgütüne, DİSK'e saldırmaya kalkanlar hak ettikleri yanıtı almışlardı. O dönemde meclise getirilen bir yasa ile DİSK'in varlığına son vermek, örgütlenme özgürlüğünü yok etmek isteyenlere işçilerin yanıtı, inen şarteller, boşalan fabrikalar ve zapt edilen meydanlar, sokaklar olmuştu. 15-16 Haziran büyük işçi direnişi, haklarımızı nasıl kazanacağımızı ve koruyacağımızı Türkiye işçi sınıfına gösteren bir derstir. O dersin konusu bellidir, direnmek, direnmek, direnmektir" dedi.

İŞÇİ SINIFININ GÖREVDİR

46 yıl önceki direniş ruhuna ihtiyaçları olduğunu da vurgulayan Memiş Sarı, "Çünkü işçilere karşı büyük bir savaş ilan edilmiş durumda. İşçileri köleleştirmek için en acımasız yasaları birbiri ardına meclise getiriyorlar. İnsanlık tarihinin en ağır suçlarından biri olan insan ticaretini bir gecede yasalaştırdılar. Kiralık işçilik adı altında işçi simsarlığını yasal hale getirdiler. İşçiye düşmanlık yapan demokrasiye de düşmandır. Çünkü baskılar, işçileri, emekçileri, yoksulları susturmak için her geçen gün artmaktadır. Biz hem emek hem demokrasi mücadelesinin bir arada yürütülmesi gerektiğini bilen bir gelenekten geliyoruz. Demokrasiyi, laikliği, hak ve özgürlükleri kazanmak işçi sınıfının görevidir. Daha Soma'da yitirdiğimiz kardeşlerimizin acısı dinmeden, bir sarı sendikacı çıkıyor, mahkemede işveren lehine ifade veriyor. Bugün yapılacak olan bellidir, bayraklarımızı çıkarıp sloganlarımızı haykıracak, taşeron zulmü başta olmak üzere kölelik düzenini yıkacağız" dedi.

Açıklamanın ardından işçiler olaysız dağıldı.