Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Genel Sekreteri Asaf Hajiyev, herkesin Karadeniz Bölgesi'nde barış, huzur, refah olmasını ve iş birliklerinin nitelik kazanmasını istediğini belirterek, "Bu bağlamda nasıl daha sıkı bağlarla çalışabileceğimize bakmamız gerekiyor, çünkü hepimizin çok farklı sorunları olabilir ama bizi birleştiren konular da var." dedi.
KEİPA gözlemci statüsüne haiz uluslararası teşkilatların genel sekreterlerinin katılımıyla Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) üye devletleri parlamentoları genel sekreterleri ikinci toplantısı, Conrad İstanbul Bosphorus Oteli'nde düzenlendi.
Hajiyev, toplantının açılışındaki konuşmasında, KEİ üyesi ülkelerin çok önemli bir bölgede yer aldığını ve bölgede iş birliğinin günden güne daha fazla önem kazandığını dile getirdi.
Üye devletlerin dünya pazarına entegrasyonuna ve bölgedeki ulaşım koridorlarının önemine işaret eden Hajiyev, "Herkesin isteği, Karadeniz Bölgesi'nde barış, huzur, refah olsun ve iş birlikleri nitelik kazansın. Bu bağlamda nasıl daha sıkı bağlarla çalışabileceğimize bakmamız gerekiyor, çünkü hepimizin çok farklı sorunları olabilir ama bizi birleştiren konular da var." diye konuştu.
"İvme kazanmak için bir başlangıç olabilir"
KEİ Uluslararası Daimi Sekreteryası Genel Sekreteri Michael Christides, dünyada güncel konuların sürekli değiştiğini, bölgenin yeni tehditlerle karşı karşıya kaldığını belirterek, bölge ülkeleri arasındaki diyaloğu daha da derinleştirmek, buna yeni nitelikler kazandırmak ve ileriye götürmek istediklerini ifade etti.
Parlamentolar arası diyaloğun iş birliğinin derinleşmesine, yaygınlaşmasına fayda sağladığını vurgulayan Christides, "Şüphesiz ki herkesin tek arzu ettiği şey, sürdürülebilir bir barış inşa etmek. Hepimizin ortak çıkarı için buradayız. KEİPA ile aynı bölgeyi temsil ediyoruz, iş birliği adına varız ve dolayısıyla sorumluluklarımız da benziyor, bazı konularda aynı amaçlara hizmet ediyoruz." dedi.
Christides, geçen yıl KEİ'nin 25. kuruluş yıl dönümünün kutlandığını hatırlatarak, "Ne yazık ki vardığımız noktadan çok memnun değiliz. Daha faydalı çalışmalar olabilirdi ama bunları da göz önünde bulundurarak, bu tecrübeye dayanarak niteliği artırmaya çalışacağız. 25. yıl dönümü, ivme kazanmak için bir başlangıç da olabilir. Belli çalışmalar yapılmış, belli diyalog kültürü oluşmuş. Bundan sonra daha farklı nitelik kazanması için çalışmamız lazım." dedi.
"Hiçbir zaman terör örgütleri karşısında eğilmedik"
TBMM Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu da bölgesinde barış projesini gerçekleştirmek, ekonomik, ticari ve politik alanlarda iş birliğini sağlamak ve derinleştirmek amacıyla görevler üstlenen KEİPA'nın 25. kuruluş yıl dönümü faaliyetlerini değerlendirirken, KEİPA'nın bölgede barış rolünü başarıyla gerçekleştirdiğini söyledi.
Bölge halklarıyla bütünleşme ve sokaktaki insanlar tarafından bilinir hale gelme ile KEİ'nin başarısının somutlaşacağını belirten Kumbuzoğlu, "KEİ, projelerin uygulanması konusunda kamuoyu desteğini sağlama, bölgedeki ekonomik bütünleşmeyi hızlandıracak girişimlere destek verme gibi konularda anahtar rol oynamalıdır. Ayrıca parlamentolar, ulusal düzeyde gerçekleştirecekleri faaliyetlerin yanı sıra KEİPA'da olduğu gibi bölgesel ve uluslararası düzeyde yürütecekleri iş birliği vasıtasıyla da farklı kültürler ve medeniyetler arasında hoşgörü ve uyum ortamının yaratılmasına hizmet edecek katkılar sunmaya devam edecektir." dedi.
Kumbuzoğlu, karar verici siyasilerin yanı sıra teknokratların da ciddi görevler alması, halka somut ve olumlu projeler yansıtması gerektiğini belirtti.
Gelişen teknolojiye karşı hazırlıklı olunması ve bu doğrultuda yeni vizyonlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Kumbuzoğlu, "Aksi takdirde en üst düzenleyici kurumlar olarak parlamentolarımız halkımızın çok gerisinde kalacaktır. Katılımcılar arasında bilgi ve tecrübe paylaşımı yapabiliriz. Böylece ortaya çıkabilecek muhtemel küresel sorunlara karşı daha aktif, çözüm odaklı, karar alma sürecini uzatan gereksiz bürokrasiden arınmış, hızlı karar alabilen mekanizmalar geliştirebiliriz." diye konuştu.
Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Türkiye'nin, bölgede PKK/PYD/ YPG, FETÖ ve DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütleri ile mücadelesinde hem insani hem ekonomik anlamda çok yıprandığını anlattı.
Terör örgütlerinin saldırıları sonucu binlerce insanın hayatını kaybettiğini, on binlerce kişinin yaralandığını aktaran Kumbuzoğlu, "Fakat ülke olarak, millet olarak hiçbir zaman terör örgütleri karşısında eğilmedik, yılmadık ve kararlı mücadelemizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Stratejik ortak olmasına rağmen ABD'nin terör örgütü PYD/YPG'ye silah yardımı yaptığına, bunun da Türk-Amerikan ilişkilerine ciddi zarar verdiğine dikkati çeken Kumbuzoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD'nin sözde 'Kuzey ordusu' kurmaya yönelik çabalarının beyhude olduğunu, sınırımızda herhangi bir terör oluşumuna izin vermeyeceğimizi her fırsatta deklare ettik. Tüm ısrarlarımıza kulaklarını tıkayanlara karşı 'Bir gece ansızın gelebiliriz.' beyanatıyla, terör örgütlerine karşı mücadele edileceğini tekrar eden Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Türkiye sınırlarını terör örgütlerinden temizlemek, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve Suriye halkının barış içinde yaşamasını sağlamak amacıyla 'Zeytin Dalı' operasyonu başlatmıştır. Harekatın asıl amacı bölgenin terör örgütlerinden temizlenmesi, sınırımızda güvenli bölgenin oluşturulması ve bu toprakların asıl sahipleri olan Suriyelilere teslim edilmesidir. Bu konuda maalesef uluslararası kamuoyu tam anlamıyla yanımızda durmadı."
Son Dakika › Güncel › Kei Üye Devletleri Parlamentoları Genel Sekreterleri İkinci Toplantısı - İstanbul - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?