Kızına Böbrek Verebilmek İçin Günde 10 Bin Adım…

Almanya'nın Köln kentinde yaşayan ve her an şeker hastası olabilme riski bulunan DHA muhabiri Hakan Aytaş (45), kızı Sıla'ya (11) böbreğini verebilmek için günde 10 bin adım yürüyerek, birkaç ayda 7 kilo verdi. Aytaş'ın kızı için yaptıkları Alman basınında da yer buldu.

Doğuştan böbrek hastası olan Sıla'nın böbrekleri geçtiğimiz yıl fonksiyonlarını tamamen yitirdi. Yaklaşık 7 ay boyunca, haftada üç gün diyalize bağlanan Sıla'ya, Köln Üniversitesi Kliniği'nde başarılı bir ameliyatla böbrek nakli yapıldı. Şu anda kızının ve kendisinin sağlığının yerinde olduğunu belirten Hakan Aytaş, çevrenin ve medyanın ilgisine ise şaşırdığını söyledi.

"YAŞAMLARI ÇOK ZOR"

Böbrek hastalarının zor bir yaşam sürdüğünü söyleyen Aytaş, "Haftada üç gün diyalize gitmek ve saatlerce makineye bağlı kalmak hem hastanın hem de ailesinin yaşam kalitesini çok düşürüyor. Böbrek hastaları sıkı bir perhiz yapmak zorundalar. Et ve et ürünlerini az tüketebilirler. Çikolata, patates kızartması, kivi ve muz gibi pek çok şeyi tüketmemeleri veya çok az tüketmeleri tavsiye ediliyor. Kızımla beraber biz de perhiz yapıyorduk. Canı ister diye ona yasak olan hiçbir şeyi biz de yemiyorduk. Özellikle bir çocuğun perhiz yapması çok güç. Öte yandan diyaliz uzun vadede vücudun, özellikle damarların yıpranmasına yol açıyor. Keşke herkes organ bağışı konusunda duyarlı olsa da hastalar bu sıkıntıları yaşamasalar" dedi.

"ŞEKER HASTASI OLAMAMAK İÇİN ZAYIFLADIM"

Kızının böbrek hastası olduğunu öğrendikleri anda böbrek nakline karar verdiklerini belirten Hakan Aytaş, "Fakat bu hiçte kolay olmadı. Benim ailemde şeker hastaları var. Ben de risk taşıyordum. Yaklaşık bir buçuk yıl önce ev doktorumuza gitmiştim. Doktorum bana, karaciğer değerlerimin yüksek olduğunu, şekerin değerinin ise sınırda olduğunu söyledi. Her an şeker hastası olabileceğimi belirtti. Şeker hastası olursam kızıma böbrek veremezdim; bunu biliyordum. Bu yüzden kilo vermek için bir yıl boyunca, her gün Ren Nehri kıyısında günde 10 bin adım yürüdüm. Bir kaç ayda 7 kilo zayıfladım. Hem karaciğer hem de şeker değerleri normale döndü" diye konuştu.

"UZUN VE KARMAŞIK BİR SÜREÇ"

Hakan Aytaş ayrıca Almanya'da böbrek nakli için karmaşık bir prosedür gerektiğini dile getirdi. Aytaş şunları söyledi: "Önce tepeden tırnağa bir sağlık kontrolünden geçiyorsunuz. Daha sonra psikologlarla görüşüyorsunuz. Bedensel ve ruhsal sağlınız yerindeyse etik komisyonunun karşısına çıkıyorsunuz. Komisyondaki psikolog, doktor ve hukukçu üyeler size böbreğinizi neden bağışladığınızı soruyorlar. Bunun yanı sıra sayısız soru yöneltiliyor. Komisyon onay verirse ameliyat gerçekleşiyor. Normal şartlarda böbreğini veren bir hafta, alan ise üç hafta hastanede kalıyor."

"İNSANLAR SEMPATİYLE BAKIYOR"

Aytaş, böbreğini kızına verdikten sonra çevredeki insanların kendisine sempatiyle baktıklarını söyledi. Hakan Aytaş, "Kızınız bile olsa küçük bir çocuk için yaptığınız fedakarlık insanları duygulandırıyor. Hiç tanımadığımız insanlar bile, bana ve kızıma sağlık dileklerinde bulundular. Çok sayıda kişi hastaneye ziyaretimize geldi, telefon edenler, mesaj gönderenler oldu. İnsanların bu duyarlılığı ümit verici. Türk ve Alman medyası büyük ilgi gösterdi. Almanya'nın en çok okunan gazetesi Bild bizimle ilgili geniş bir haber yaptı. Türk medyasında da haberler yapıldı" dedi. - Köln