Korunmaya Muhtaç ÇocuklarınŞefkat Yuvaları- Bebeklerinden Önce "Nurcan"A Aile Oldular

MEHMET FATİH ASLAN - Şanlıurfa'da Çanta ailesi, bebekleri doğmadan önce 4 yakındaki "Nurcan"a aile olmayı tercih etti.

Yaklaşık iki yıl önce evlenen hakim Tuğçe ile doktor Mehmet Alper Çanta çifti, düğünden hemen sonra koruyucu aile olmak için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvurdu.

Yapılan işlemlerin ardından Çanta ailesi, 4 yaşındaki Nurcan'ın koruyucu ailesi oldu. Kısa sürede küçük çocukla duygusal bağ kuran ailenin mutluluğu, 10 ay sonra doğan bebekleriyle ikiye katlandı.

Aile, küçük kızın sıcak bir yuvada, anne ve baba şefkatiyle büyümesi için büyük çaba sarf ediyor.

28 yaşındaki Tuğçe Çanta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçüklüğünden beri kimsesiz bir çocuğa sahip çıkmayı düşündüğünü söyledi.

Evlendikten hemen sonra koruyucu aile olma fikrini eşiyle paylaştığını, eşinin de bunu kabul ettiğini anlatan Çanta, "Evlendikten tam bir yıl sonra Nurcan'a koruyucu aile olduk. Şu anda da bir yıldır Nurcan bizimle birlikte yaşıyor." dedi.

Nurcan'a koruyucu aile olduklarında çevresinden önce tepki aldığını, birçok kişinin "İnsan kendi çocuğuna bile dayanamazken, bakamazken sen nasıl bakacaksın, tecrübesizsin" dediğini aktaran Çanta, çocuk bakmanın zor olduğunun farkında olduğunu ve Nurcan'a bakınca zorluğu daha iyi öğrendiğini ifade etti.

Çanta, Nurcan'a koruyucu aile olduktan yaklaşık 10 ay sonra bebeklerinin dünyaya geldiğine dikkati çekerek, "Çocuğumuz şu anda 3 aylık. Herkes 'çocuklara farklı bakarsınız, davranırsınız' dedi. Ben de olur mu diye çok düşündüm ama şu anda ikisi arasında hiçbir farkın bulunmadığını iyi fark ettim. Hatta Nurcan yaş olarak biraz daha büyük olduğu için onunla daha fazla vakit geçiriyoruz." diye konuştu.

"Eşime baba demesi duygulandırdı"

Nurcan ile çok mutlu olduklarını anlatan Çanta, şöyle devam etti:

"Nurcan'ın eşime ilk kez 'baba' demesi benim için çok önemliydi. İlk geldiğinde 'anne' diyordu bana ama 'baba' demesi tamamen duygu ile geldi. Başka erkeklerin yanında eşimin baba olmasını öğrenmesi, 'baba' demesi çok duygulandırdı bizi. Sonra ağlamaya başladığında yanıma gelerek ilk sarılacağı kişinin ben olması çok güzel bir duygu. Uyurken genelde beni ve babasını yanına istemesi, benden kitap okumayı, babasından ninni dinlemeyi istemesi, benim için çok güzel şeyler. Nurcan ilk geldiğinde neredeyse hiçbir şey yapamıyordu. Şimdi bıcır bıcır konuşuyor. Bir çocuğun hayatına dokunmak, onun hayatını güzelleştirmek kadar güzel bir şey yok. Çok müthiş bir duygu."

31 yaşındaki Mehmet Alper Çanta da kimsesiz çocuklara el uzatmaktan ziyade çocukların uzattığı elleri tutmaya çalıştıklarını söyledi.

Nurcan'ı alırken bazı tereddütler yaşadıklarını vurgulayan Çanta, şöyle devam etti:

"En büyük tereddüdü, çocuktan sonra mı koruyucu aile olalım, yoksa çocuktan önce mi koruyucu aile olalım diye yaşadık. Her anne, baba gibi biz de çocuğumuz kötü etkilenir mi diye düşündük. Sonuçta aile birliğinin dağıldığı bir yerden geliyorlar. Sonra kendi çocuğumuz tek başına da olsa, kardeşleriyle birlikte de olsa, başka çocuklarla da yetişse maruz kalacağı şeyler kaçınılmaz olabilir diye düşündük. Koruyucu aileden vazgeçmemek için çocuğumuz doğmadan önce Nurcan'ı alalım, bize uzanan ele biz sahip çıkalım, iyiliğin iyiliği doğuracağını düşünerek böyle bir yola başvurduk."

Kısa sürede Nurcan'ın kendini baba olarak tanımasına çok mutlu olduğunu dile getiren Çanta, akrabalık bağı olmamasına rağmen küçük kızı gerçek çocuğu gibi gördüğünü ve sevdiğini sözlerine ekledi.