MHP Lideri Bahçeli: "Duran Adamları" Değil Bölen Adam Müsvettelerine Kafayı Takmalısın

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Duran adamları değil, bölen, kesen, biçen, yağmalayan, doğrayan, öldüren, kast eden adam müsvettelerine, 63 yarım adama ve yanında adamlığı mum gibi eriyenlere kafaya takmalısın" dedi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Duran adamları değil, bölen, kesen, biçen, yağmalayan, doğrayan, öldüren, kast eden adam müsvettelerine, 63 yarım adama ve yanında adamlığı mum gibi eriyenlere kafaya takmalısın" dedi.

MHP lideri Bahçeli, Milli Değerleri Koru ve Yaşat açık hava toplantıları "Birlik Mitingi"ne katıldı. Burada yaptığı konuşmada, Türk milletinin birliğinin Palandöken Dağları gibi heybetli, Allahüekber Dağları gibi kalıcı, Pasinler Ovası gibi engin olduğunu söyleyen Bahçeli, "Birbirimize küsmek, darılmak ve hasım olmak için onca zorluğa, onca külfete ve onca acıya katlanmadık. Tarihimizin bir dönümünde, Recep Tayyip Erdoğan diye birisi çıksın, Öcalan canisi denen bir aşağılık teröristle işbirliği yaparak birliğimizi lime lime doğrasın, milli varlığımızı mahvetsin diye bunca asrı yaşamadık" ifadelerini kullandı.

-"TÜRK MİLLETİ BAŞBAKAN ERDOĞAN'A MUHTAÇ MIDIR?"-

Başbakan Erdoğan'ın arzusunun Türkiye'nin yıkılması ve Türk milletinin, 36 etnik parçaya dağıtılması mıdır diye soran Bahçeli, "Türk milleti inadına tek yürek, inadına tek bilek olarak Başbakan'ın saymakla bir türlü varamadığı 36 etnik parçaya tamamen kapalı ve yabancıdır" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın "çiğnemeyi ve kafasına göre kesip biçmeyi amaçladığı bir vatan coğrafyasını ömrü billah bulamayacağını" kaydeden Bahçeli, "Başbakan ve kan kardeşi teröristbaşı beyhude yere hayal kurmasınlar. Türk milletinin birliği çöpe atılacak kadar ucuz, değersiz, basit, yapay ve miadı dolmuş değildir. Dadaşlar bunun teminatıdır" dedi.

"Dadaşlar yeni bir destan yazmak için hazır ve inançlıdır" diyen Bahçeli şu ifadeleri kullandı:

"Soruyorum sizlere, Türkiye çaresiz midir? Türkiye AKP'ye mahkum mudur? Türk milleti Başbakan Erdoğan'a muhtaç mıdır? Hayırsa, bu devran daha ne kadar sürecektir? Bu bölücü kervan daha nereye kadar ilerleyecektir? AKP'ye oy vermiş Erzurumlu kardeşlerimi anlıyorum. Onların kararlarına saygı duyuyorum. Bir umut dediler, arkasına düştüler. Acaba dediler, 10 yıl destek oldular. Belki iyi olur, belki sorunlarımız çözülür dediler, yıllar yılı Başbakan'a katlandılar, yıllar yılı AKP'ye destek verdiler. Peki, bu kardeşlerim olan bitenleri nereye kadar sineye çekeceklerdir? Birliğimizin budanmasına nereye kadar tahammül edeceklerdir? AKP'nin yaptıklarına, Başbakan Erdoğan'ın kriz ve kaos üreten politikalarına hangi aşamaya kadar sabır göstereceklerdir? Bayrağa bugün sahip çıkmayacaksak, ne zaman çıkacağız? Birlikteliğimizi dinamitlemeye çalışan AKP, CHP, BDP, PKK'ya nereye kadar dayanacağız?"

Başbakan Erdoğan'ın yanındakileri "menfaat birliği" olarak nitelendiren Bahçeli, "Hısımlar, dünürler, akrabalar, yandaşlar, Erdoğan'ın etrafında olanlar tıpkı darphane gibi para basarken, garibanlık sizdedir, perişanlık sizinledir" dedi.

-"ERBİL VE KANDİL'DE TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ BIRAKMAMALIDIR"-

Başbakan Erdoğan'ın sonunun gözüktüğünü söyleyen MHP lideri, "AKP'nin tek yönlü kesilen ve bir daha gelişi olmayacak bileti sizler tarafından hazırlanmıştır. Erzurum'dan vurulacak tokat Ankara'dan işitilmelidir. Erzurum'dan tutuşan milli ateş Washington'a kadar ulaşmalı, Brüksel'e kadar sıçramalı, Erbil ve Kandil'de taş üstünde taş bırakmamalıdır. Erzurum'un nabzı milli irade depremi olmalı, Başbakan ve hükümetini içine çekip yutmalıdır" şeklinde konuştu.

-"HERHALDE KENDİSİ KARA KIŞI BAHAR GÖRECEK KADAR DA AKLINI PEYNİR EKMEKLE YEMİŞTİR"-

Osmanlı Devleti'ni yıkan küresel aktörlerin, 3 Kasım 2002'den itibaren daha vahşi bir oyun için kendilerine yeni bir "maşa", "kukla" ve "piyon" bulduklarını savunan Bahçeli, "Başbakan bu tarihi Türk baharı olarak tanımlamaktadır. Herhalde kendisi kara kışı bahar görecek kadar da aklını peynir ekmekle yemiştir. İşbirlikçi AKP iktidarının yönetiminde; İmralı canisi birliğimizi, çetesi varlığımızı, Avrupalı kimliğimizi, ABD onurumuzu, Ermeni diasporası tarihimizi, aşiret reisleri devletimizi yargılar ve aşağılar hale gelmiştir" ifadelerini kullandı.

-"AKP DEVRİNİN KAPANACAĞINI BİLMEKTEDİR"-

Kurtuluş Savaşı öncesi dönemde Türkiye'yi bölmek ve sömürmek isteyen güçlerin torunlarının bugün yine faal olduğunu kaydeden MHP lideri Bahçeli, "Zihinleri satılmış, vicdanları kiralanmış, kalpleri mühürlenmiş mihraklar bugün yine Türk milliyetçiliğinin karşısında konuşlanmıştır. Fakat değerli Dadaşlar, ne yaparlarsa yapsınlar, başaramayacaklardır. Milliyetçi Hareket'i durdurmadan açtıkları musibet tezgahlarında siftah dahi yapamayacaklardır. Korkuları ve kaygıları bundandır. Başbakan Erdoğan bu yüzden panik halindedir. AKP devrinin kapanacağını bilmektedir. Hesap verme korkusu Başbakanı telaşlandırmıştır. Başbakan Erdoğan endişelendikçe kontrolü kaybetmektedir. Bu zihniyetin şuuru kapanmış, kafası sulanmış, basireti bağlanmıştır. Denge ve ölçülerinin vidası çıkma noktasına kadar gevşemiştir. Başbakan raydan çıkmış, yoldan savrulmuş, çizgi ve kural dışına geçmiştir. İmralı canisi Başbakan'ın başına adeta çuval geçirmiş, adeta gözünü kör etmiş, adeta ruhunu ele geçirmiştir" dedi.

-"OYSA Kİ PKK ŞEHİRLERE ÜŞÜŞMÜŞTÜR"-

Çözüm süreci ile ilgili de eleştirilerde bulunan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın dağların piknik yerine döndüğü açıklamasını bulunduğu zamanlarda, teröristlerin şantiye bastığını, içinde askerlerin olduğu helikopterlere ateş açtığını hatırlattı. Taksim Gezi Parkı'nda başlayarak Türkiye geneline yayılan olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bahçeli özetle şu ifadeleri kullandı:

"Bir yanda Taksim'i kuşatırken, diğer yanda dağlarımızı, sınırlarımızı, İstanbul'un ara ve arka sokaklarını terör örgütü mensuplarının kontrolüne terk etmektedir. 8 Mayıs'tan beridir PKK'lı teröristlerin nereye gittikleri, nerede yoğunlaştıkları, hangi tertibat içinde oldukları tam bir bilinmezliğe bırakılmıştır. Başbakan Erdoğan her gün televizyonlarda boy gösterirken, süreç ihanetini birlikte götürdüğü hainler sanki sırra kadem basmışlardır. Oysa ki PKK şehirlere üşüşmüştür. Taksim'e çıkmış, yeni suikastları için moral ve güç takviyesi yapmak üzere pozisyon almıştır.

İmralı canisi yattığı yerden örgütünü sevk ve idare eden bir konuma tekrar yükseltilmiştir. Başbakan bölücülere karşı sinmiş ve alttan alan bir acziyetin içine girmiştir. BDP-PKK ve İmralı canisi Türkiye, Türk vatanı ve Türk milleti üzerinde planlar yaparken, senaryolar yazarken ve alçakça oyunlar sahnelerken Başbakan Erdoğan Taksim Gezi Parkı merkezli gösterilere savaş açmıştır. Milli İradeye Saygı Mitingleri düzenleyerek önüne gelen bindirmekte, hakaretler yağdırmakta, kendi tasarımı ve tasviri olan komplocularla, sanal tehditlerle vakit geçirmektedir."

-"BAŞBAKAN'DA NE SES, NE DE GÖRÜNTÜ VARDIR"-

"Bu millet Başbakan'ın vandallığından rahatsızdır" diyen Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın gerçekte milli iradeye en büyük "hainliği" gösteren PKK terör örgütüne karşı sessiz ve tepkisiz olduğunu söyledi. Geçen hafta Diyarbakır'da düzenlenen "Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı" hakkında Başbakan Erdoğan henüz bir şey söylememesini eleştiren Bahçeli, "Diyarbakır'da, Demokratik Toplum Kongresi isimli fitnenin, Ulusal Meclis'e dönüşmesi öngörülmüş, sözde Kuzey Kürdistan'ın özerkliğinden, federasyondan, hatta bağımsızlıktan bahsedilmiştir; ama Başbakan'da ne ses, ne de görüntü vardır. İmralı canisinin serbest bırakılması istenmiştir, ama Başbakan başka havalardadır, Gezi Parkı'na yeni hücumlar düzenlemenin, yeni fevriliklerin ve ölçüsüzlüklerin arayışındadır. Hatta Başbakan kader ortağı yaptığı canibaşıyı bugünlerde teröristbaşı diyerek riya ve münafıklıkta rekor kırmıştır" diye konuştu.

-"DURANLARA DEĞİL, DİKTATÖRLEŞEN ŞAHSINI GÖZDEN GEÇİRMELİSİN"-

Başbakan Erdoğan'ın MHP'nin mitinglerinden rahatsız olduğu için Gezi Parkı eylemlerini bahane ederek mitingler düzenlediğini söyleyen Bahçeli, "İstanbul'un fethinin 600'ncı yıldönümüyle ilgili hedefimizi siyasi kapkaççılıkla partine mal ettin. Şimdi de bizim Erzurum'a geleceğimizi duyunca ne yaptın, ne ettin burada açık hava toplantısı yapmaya karar verdin. Gömlek değiştirdim diye yutturmaya çabaladın, meğerse BOP'un zincirlerini takmaktan da geri durmamışsın" diye konuştu.

Erzurum'un meydanlarının herkese açık olduğunu aktaran Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a "Ancak burada dürüst konuşmalısın, açık olmalısın, bir kez de olsa ahlaklı hareket etmelisin" diye seslendi.

Başbakan Erdoğan'a "Hiçbir yerde bahsetmediğin, bahsedemediğin şu sözde Kuzey Kürdistan'ı gel de Dadaşların huzurunda bir açıkla da görelim" diyen Bahçeli özetle şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Erdoğan; bu Kürdistan neresidir? Kuzeyi nereleri kapsamaktadır? Erzurum bu sözde Kuzey Kürdistan'a dahil midir? Bu konuda bir söz mü verdin? Taksim Gezi Parkı'ndaki protestolara katılanlara "çapulcular' derken ve demokratik haklarını seslendiren masum vatandaşlarımızı ve genç kardeşlerimizi düzeni bozmakla eleştirirken, bölücülerin ne yaptığının farkında mısın? Bu soruların cevaplarını Dadaşlara vermelisin. Ömrü hayatında bir defa da olsa şerefli olmayı denemelisin. 3,5 yaşındaki torunun her gün sana "dik dur eğilme bu millet seninle derken', bari onun geleceğini karartmamalısın, yüzünü kara çıkarmamalısın.

Duran adamları değil, bölen, kesen, biçen, yağmalayan, doğrayan, öldüren, kast eden adam müsvettelerine, 63 yarım adama ve yanında adamlığı mum gibi eriyenlere kafaya takmalısın.

Duranlara değil, akışa karşı kürek çeken, rüzgara karşı yürüyen, ateşe doğru ilerleyen ve uygun adımlarla diktatörleşen şahsını gözden geçirmelisin. Tencere tava çalanlara değil, milletin birliğini çalanlara, milletin hazinesini çarpanlara bakmalısın. Başbakan Erdoğan Gezi Parkı eylemcilerine, herhangi bir ayrım yapmaksızın hukuku hatırlatmaktadır, ama sıra bölücülere, teröristlere, şerefsizlere, günaha batmış sefil yaratıklara gelince yan çizmekte, çamura yatmakta ve görmezden gelmektedir."

-"KÜRESEL ÖLÇEKTEKİ BİRÇOK ÜLKEYLE BÖLGESEL KONULARDAKİ FİKİR FARKLILIKLARINDAN DOLAYI TERS DÜŞMÜŞTÜR"-

Döviz fiyatlarının artışa geçtiğine, borsada sert düşüşler yaşanırken, Başbakan'ı "meydan meydan gezmekle" suçlayan Bahçeli, "Önce icat edip, arkasından da cebelleştiği sanal korkuluklarla kavga etmektedir" dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın sözleri üzerine Almanya ile yaşanan sorunlara dikkati çeken Bahçeli, "Başta Almanya olmak üzere, küresel ölçekteki birçok ülkeyle görünüşte Gezi Parkı üzerinden, gerçekte ise bölgesel konulardaki fikir ve yaklaşım farklılıklarından dolayı ters düşmüştür. Başbakan Erdoğan Türkiye'nin başına musibetleri bir bir çekmektedir. Bu şahsın bereketi çoktan bitmiştir" şeklinde konuştu.

PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın TBMM'nin çalışma takvimiyle ilgili yorum yapacak kadar "cüret" kazandığını söyleyen Bahçeli, Başbakan'ı hiç bu konu ile ilgilenmemekle suçladı. PKK terör örgütünün çeşitli yerlerde "Kürdistan"ın sütunlarını diktiğini söyleyen Bahçeli, "Allah korusun ama, her an acı bir haberle karşılaşma ihtimali gittikçe fazlalaşmaktadır" uyarısında bulundu.

-"ŞEYTANIN EN SEVDİĞİ HUY OLAN KİBRİN İÇİNDESİN"-

3. boğaz köprüsüne verilen isimle ilgili de eleştirilerde bulunan Bahçeli şu ifadeleri kullandı:

"Verilen isimden dolayı alttan alta mezhep gerilimi kaşınmaktadır. PKK'lı elebaşların, Taksim Gezi Parkı olaylarının yaygınlaştırılarak bölücü kalkışmaya eklenmesi konusundaki beklentileri çok tehlikeli bir duruma işaret etmektedir. Etrafımızdaki husumet cephesi daralmaktadır.

Başbakan Erdoğan insanlarımızı ayırmakla, cepheleştirmekle, önüne gelenle çekişmekle ve çatışmakla meşguldür.

Camilerde içki içen, ayakkabıyla giren, başörtülü hanım kardeşlerime saldıran her kim ya da kimlerse Başbakan bunları bulmalı, failleri deşifre etmeli, doğruları milletimizle paylaşmalıdır. Televizyonlarda dedikodu yapmamalısın. Bu siyaset anlayışı, başörtü hassasiyetini tekrar alevlendirmek, inanan-inanmayan, laik-antilaik, Sünni-Alevi, Türk-Kürt bloklaşmasını derinleştirmek amacıyla olmadık iddialara, olmadık yalanlara, olmadık hayasızlıklara sığınmaktadır. Başbakan Erdoğan zalimliğini, gaddarlığını, milli irade hırsızlığını sürekli genişletmekte, Türk milletine hiçbir devirde karşılaşmadığı kötülükleri yapmaktadır. Zina meselesini istismar etmiş, milletimizi kandırmıştır. Başörtüsünü istismar etmiş, inançları zedelemiştir. İmam Hatip konusunu tahrik etmiş, gençlerimizi aldatmıştır. Etnik ve mezhep gerilimini tırmandırmış, kışkırtmada eşikleri aşmıştır. Başbakan mağduriyet rolüne çok alışmış ve bunu kendisine yıllardır yakıştırmıştır. Ancak o mağdur Başbakan ve yandaşları değildir. Mağdur vatandaştır. Mağdur Erzurumludur.

BOP'un eşbaşkanı sen mağdur değil, mağrursun, büyüklenensin, böbürlenensin, şeytanın en sevdiği huy olan kibrin içindesin. Başbakan'a Erzurum ayar vermeli, uyarmalı ve haddini bildirmelidir. Bayrağı tahrik unsuru olarak gören, Nevruz Günü Diyarbakır'da bir tek bayrak olmamasını dahi dert etmeyen Başbakan'ın şimdilerde herkesi bayrak asmaya çağırması son çırpınışlarıdır." - Ankara