Lokman Hekim Etlik Hastanesi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Safiye Göçer, kirli havuz sularının göz, kulak, sindirim, solunum ve ürogenital hastalıklara neden olabileceği uyarısında bulundu.
Göçer, yaptığı açıklamada, havuz suyunu temizlemek için kullanılan klorun özellikle çocuklarda gözlerde tahriş, kızarma ve yanma şeklinde şikayetlere neden olabildiğini kaydetti. En temiz havuzlarda bile enfeksiyon riski bulunduğunu bildiren Göçer, kulakları bu risklerden korumak için vazelinli veya gliserinle yağlanmış pamuk tıkaçlar kullanılmasını önerdi. Göçer, havuz kaynaklı enfeksiyonları şöyle sıraladı:
"-Göz: Havuza bağlı genellikle iki tür göz rahatsızlığı ile karşılaşılmaktadır. Bunlardan ilki konjunktivit dediğimiz mikroorganizmalardan kaynaklanan durumdur. Konjonktuvitte gözde yanma, batma, sulanma, çapaklanma, göz kapaklarında şişme gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtiler görüldüğünde mutlaka bir hekime başvurulması gerekmektedir. İkinci durum ise klora karşı hassasiyettir. Havuz suyunu temizlemek için kullanılan klor özellikle çocuklarda gözlerde tahrişe sebep olarak kızarma, yanma şeklinde şikayetlere neden olabilmektedir. Havuz gözlüğü kullanılması bu durumdan sakınmak için gerekli olabilir. Lens kullananlar için enfeksiyon gelişmesini kolaylaştırdığı için lensle havuza girmeleri önerilmemektedir.
-Kulak: En sık görülen problem dış kulak yolu enfeksiyonlarıdır. Kulak ağrısı, dış kulak yolunda şişme, kulak akıntısı, tıkanma ve duyma sıkıntısı görülebilir. Şiddetli ağrıya neden olabilir. Ayrıca kulaklarına tüp takılan çocukların kesinlikle havuza girmemeleri gerekir. En temiz havuzlarda bile enfeksiyon riski bulunmaktadır. Bu risklerden korunabilmek için vazelinli veya gliserinle yağlanmış pamuk tıkaçlar kullanılabilir.
-Ürogenital sistem: Bu konuda en sık idrar yolu enfeksiyonu (üretrit, sistit gibi) ve vajinal mantar enfeksiyonu karşımıza çıkmaktadır. Bu durumun sıklıkla suyun kendisinden değil, sudan çıkıldığında ıslak mayo ile uzun süre durmaktan kaynaklandığını belirtmek gerekir. Fakat havuz suyundaki klorun bu bölgedeki koruyucu bazı bakterileri öldürmesinin de enfeksiyona zemin hazırlayıcı bir durum oluşturduğunu unutmamak gerekir.
-Sindirim Sistemi: Ecoli, Şigella, Criptosporidyum, Giardia, Hepatit A virüsü gibi dışkı yolu ile bulaşabilecek mikroplar havuz suyunun yutulması sonucu ishale yol açabilirler. Klorlama bu hastalıkları kısmen engelleyebilse de klorun etkili olabilmesi için zamana ihtiyacın olması riskin devam etmesine sebep olur. Koruyucu önlem olarak ishal olanların havuza girmemesi, tuvalet eğitimi almamış çocukların havuza girmemesi, havuz suyunun ağza alınmaması ve yutulmaması gerekmektedir. Deniz suyunda enfeksiyon tehlikesi yok denecek kadar az olmakla birlikte kanalizasyonun döküldüğü kirli kesimlerde denize girilmemesi en doğru olanıdır.
-Solunum Sistemi: Havuz suyundaki klorun irritan etkisinden dolayı burun tıkanıklığı ve allerjisi belirtileri görülebilir. Ayrıca sinüzit ve nezle iken havuza girilmemelidir."
-ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER-
Göçer, havuza girerken dikkat edilmesi gereken kuralları da şöyle anlattı:
"-Temiz bir havuzda suyun dibinin net bir şekilde görülmesi gerekir. Yosunlu, kaygan ve yapışkan yerler olmamalı.
-Suyun sıcaklığı 27ºC'yi geçmemeli, havanın sıcaklığı ile suyun sıcaklığı arasında fazla fark olmamalıdır.
-Havuz suyunun litresinde 40'tan fazla koli basili bulunmamalı ve zaman zaman bakteriyolojik analizler yapılmalıdır.
-Aktif cilt mantarı, göz ve kulak enfeksiyonu olan kişiler iyileşmenin gecikmemesi, diğer kişiler için risk oluşturmaması için havuza girmemelidir.
-Havuza girerken kesinlikle duş alınmalıdır, ayaklar antiseptik solüsyondan geçirilmelidir.
- Kullanım kapasitesinden fazla kişinin faydalandığı havuzlarda enfeksiyon riski artar. Bu sebeple çok kalabalık, su devri yeterli olmayan, yeterince klorlanmayan havuzlardan uzak durulmalıdır."
Son Dakika › Güncel › Mikrobiyoloji Uzmanı Göçer: Kirli Havuz Suyu Göz, Kulak, Sindirim, Solunum ve Ürogenital... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?