Milli Savunma Bakanı Yılmaz Berlin'de

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'nin Ortadoğu'da bir barış adası olduğunu söyledi.

Bakan Yılmaz, Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlen 13. Güvenlik Konferansı'nda Türk gazetecilerin sorularını cevapladı.

Değişen dünyada NATO ve Türkiye'yi bekleyen zorluklarla ilgili soru üzerine Yılmaz, "Türkiye şu anda  Ortadoğu'da bir barış adası. Güvenli bir liman. Önce bunu teyit etmek lazım. Eğer 1 milyon 800 bin insan, hatta 2 milyona yaklaşık insan, eğer Suriye'den kaçanlar Irak'a gitmiyorsa, Irak'tan kaçanlar İran'a gitmiyorsa veya başka bir yere gitmiyorsa ve Türkiye'yi tercih ediyorsa insanlar evlatlarını, çocuklarını, ailelerini almış geliyorlarsa, Türkiye'yi güvenli liman gördüklerinden dolayı" dedi.

Terörizmle mücadelede uluslararası işbirliğine gidilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Irak'ta olan terörist Suriye'ye saldırıyor. Suriye'deki terörist Türkiye'ye saldırıyor. Her ülkenin teröristi bir başka ülkede kendisine destek veya yataklık bulabiliyor. İşte Somali'nin teröristi Kenya'da oluyor. Kenya hükümetinin buna müsaade etmemesi lazım. Bazen buna ülkelerin gücü yetebiliyor, bazen gücü yetmeyebiliyor, çaresiz kaldığını ifade ediyor. Irak'taki durum, Türkiye ile olan durum. Bugün de işte Türkiye'deki terörist örgütün yerleştiği yerlerden birisi de Irak. Irak hükümeti diyor ki 'bizim gücümüz yetmiyor'. Dolayısıyla artık terörizm, bir ülkenin değil, birden çok ülkenin işbirliği yapmasını gerektiren bir olgu haline geldi. Türkiye kendi bölgesinde güvenli bir ülke. Terörle mücadele için ve Ortadoğu'da çıkan gerek İŞİD terör örgütü ile gerekse - orada sadece IŞİD  de yok, bugün İŞİD gider, başkası gelir - eğer tek tek listesini çıkarırsanız belki yüze yakın terörist örgüt var, yapılanma var. Dolayısıyla biri gider diğeri gelir. İki yıl önce El Kaide'yi konuşuyorduk. Bugün El Kaide'yi konuşan var mı? Bugün IŞİD'i konuşan var. IŞİD de gidecek, bir başkası gelebilir. O bakımdan problemlerin kökenine inerek ve uluslararası kesin işbirliği ile hiç bir terörist örgüt arasında ayrım yapmaksızın uluslararası işbirliğinin yapılması lazım. Bizim her yerde söylediğimiz budur."

Masum insanlara saldıran, masun insanları öldüren, korku yaratmak isteyen her örgütün terörist örgüt olduğunu ve hiç bir şekilde himaye edilmemesi gerektiğini belirten Yılmaz, "Senin teröristin iyidir. Benim teröristim kötüdür" şeklinde bir anlayışın olmaması gerektiğini kaydetti.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararında, terörizmi haklı kılacak hiç bir gerekçe ortaya sürülemeyeceğinin ifade edildiğine işaret eden Bakan Yılmaz,  "Bunda bütün ülkelerin mutabık olması lazım. Eğer bunda mutabık olunursa, uluslararası toplum gerekli dayanışmayı gösterirse, dünyanın her yerindeki terör eylemleri azalır. Çünkü terör örgütleri kendisine destek olacak, kendisine yataklık yapacak bir ülke bulamayınca eylemlerini rahatlıkla yapamaz ve belli bir zaman içinde de ortadan kalkar diye düşünüyorum. Türkiye terörle mücadelede üzerine düşeni bu ana kadar yapmıştır ve yapmaya da devam edecektir. Uluslararası toplumu da bu doğrultuda davranmaya çağırmaktadır" şeklinde konuştu.

Yılmaz, IŞİD'in Türkiye'den ateş açtığı iddialarla ilgili olarak da "Bu doğru değil. Yani 200 binin üzerindeki Kobani'deki insanı kendiniz kabul edeceksin. Kobani'de, İŞİD terör örgütü ile çarpışan yaralıları Türkiye'ye kabul edeceksin. Böyle bir şey olabilir mi? Bu doğru mu? 200 bine yakın insan geldi mi? Geldi. Önce bir kabul etmek lazım. Geldi mi? Geldi. Şu anda IŞİD ile çatışanlar yaralandığı zaman gelip Türkiye'de tedavi alıyor mu? Alıyor. Peki bunları niye söylemiyorsunuz. Dolayısıyla Türkiye'nin hiç bir terör örgütüne desteği de yok, yatakçılığı da yok" dedi.

"Beceriksizliklerine ve yetersizliklerine mazeret arıyorlardır" diyen Bakan Yılmaz, Eğer bugün tek güvenli taraf varsa Kobani'de, o da Türkiye ile olan sınır tarafındadır. Geçişler oradan" dedi.

Türkiye'nin gerek peşmergelere, gerekse Özgür Suriye Ordusu'nun geçişlerine izin vererek terör örgütünün oraya nüfuz etmesini istemediğini belirten Yılmaz, "Diğeri propaganda. Sadece propaganda. Bir algı oluşturmaya çalıştırılıyor" şeklinde konuştu. Bu algının doğru bir tarafı olmadığını ifade eden Yılmaz, "Biz buradayız. 100 yıl sonra da burada kalacağız, bin yıl da. Onlar da 100 yıl sonra bin yıl burada kalacaksa, yüz yüze bakacaksak, doğruyu söylemek lazım, gerçeği söylemek lazım" ifadelerini kullandı. - Berlin