Paris Büyükelçisi Musa'dan İftar Programı

Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, büyükelçilik rezidansında iftar verdi.

İftara Cumhurbaşkanlığı Müsteşar Yardımcısı Faruk Yiğit, Türkiye'nin OECD Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Erdem Başçı, Bosna Hersek, Katar ve Mısır büyükelçileri, Fransa İslam Konseyi Başkanı Ahmet Oğraş ve Başkan Yardımcısı Anouar Kbibech, Türk ve yabancı diplomatik temsilciler, diğer dini kuruluşların önderleri, Paris'teki Türk toplumunun önde gelen temsilcileri ve basın mensupları katıldı.

Büyükelçi Musa, yemekte Fransızca yaptığı konuşmada, İslam'ın Fransa'da ikinci büyük din olarak önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Tüm dinlere mensup kişilerin bir araya geldiği bu iftar programının karşılıklı saygı, anlayış ve işbirliğinin nasıl oluşabileceğini düşünmeleri için bir fırsat olduğunun altını çizen Musa, şöyle konuştu:

"Bütün dinlerdeki radikalleşmeye karşı mücadele edilmesi gerekmektedir. Bütün dinleri ve özellikle barış, kardeşlik ve maneviyatı güçlendiren bu dini terörizmle ilişkilendirmeye çalışanlara karşı dikkatli olma konusundaki çabalarımıza devam etmeliyiz. Popülist, ırkçı ve İslamofobik yaklaşımlara karşı savaşmalıyız. Bu iftar, ulusal ve uluslararası toplumun, bizlere çok acılar yaşatan terörizme karşı birlik olduğunu tekrar göstermek açısından bir fırsattır."

Birkaç yıldır Türkiye, Fransa ve diğer ülkelerdeki terör saldırılarında görüldüğü gibi terörizmin tüm kıtalarda kan akıttığını, tüm ülkeleri istikrarsız hale getirdiğini ve tüm toplumları katlettiğini belirten Musa, terör örgütü DEAŞ yandaşlarının kini ve aşırılığı yaymak için İslam'ı kullanmasına karşı İslam'ın barış mesajını anlatmanın çok önemli olduğunu vurguladı.

Musa, "Dolayısıyla sosyal dayanışmayı güçlendirmemiz gerekiyor ve toplumların özgürlüklerini ve eşitliğini koruyarak birlik içinde olmalıyız. Çatışmaların ve anlaşmasızlıkların çok ve şiddetli olduğu dünya ve özellikle İslam dünyası çok zor zamanlardan geçiyor. Suriye, Libya, Yemen, Ortadoğu ve Arakanlıları saymamız yeterli. Buradaki kardeşlerimiz sefalet ve zulüm içinde yaşıyor." diye konuştu.