Rektör Prof. Dr. Dilek: Fakültelerin İlçelerde Olmamalı

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, Türkiye'de meslek yüksekokullarının amacına ulaşıp ulaşmadığına ilişkin tartışmalar olduğunu belirterek, "Rektör olarak bana sorarsanız, 'Fakültelerin ilçelerde olmasını düşünüyor musunuz?' diye, hayır düşünmüyorum. Anketler de onu gösteriyor" dedi.

Prof. Dr. Dilek, üniversitedeki çalışmalara ilişkin düzenlenen bilgilendirme toplantısında yaptığı sunumda, ''hesap verme ve şeffaflık" ilkesi çerçevesinde beşinci 6 aylık dönemde bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdiklerini söyledi.

UÜ'nün Türkiye'de son 3 yıllık dönemde bölüm ve ana bilim dalları en fazla sayıda akredite olan veya bu süreci başlatmış üniversite olduğunu ifade eden Dilek, üniversitelerinde "eğitimde özgün olma' vizyonu çerçevesinde çift ana dal ve yan dal sayısında ciddi bir artış olduğunu vurguladı.

Üniversitede yeni fakülte ve bölümlerin açılmaya devam ettiğini kaydeden Dilek, Otomotiv Mühendisliği Bölümü'nün, İnegöl İşletme Fakültesi'nin Mennan Pasinli Meslek Yüksekokulu'nun öğrenci almaya başladığını bildirdi. Mimarlık bölümünün Mühendislik Fakültesi'nden ayrılarak Mimarlık Fakültesi olarak açıldığını, ayrıca Spor Bilimleri Fakültesi'nin de kurulduğunu anlatan Prof. Dr. Dilek, konservatuvarda Türk Müziği Bölümü'nün kurulma çalışmalarının tamamlandığını, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nü kurmak için çalışmalar başladığını ifade etti.

Prof. Dr. Dilek, yüksek lisans, doktora programı ve öğrenci sayısında yüzde 100'e yaklaşık artış gerçekleştiğini, bunun yanında vakıf üniversiteleriyle ortak yüksek lisans programları düzenlediklerini kaydetti.

UÜ'deki yabancı uyruklu öğrenci sayısının da her geçen gün arttığını, bu yıl bin 379 yabancı uyruklu öğrencinin üniversitelerinde öğrenim gördüğünü, bunların yüzde 50'lik bölümünün de Balkan ülkelerinden geldiğini anlatan Dilek, bunu çok önemsediklerini daha fazla yabancı uyruklu öğrencinin üniversitelerinde öğrenim görmesi için çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Dilek, üniversite eğitim gören 40 bin öğrenci, 6 bin 300 akademik, idari personel ve taşeron işçilerine yerleşke içinde hizmet sunulan pek çok alana kullanılacak "akıllı kart" dağıttıklarını vurgulayarak, üniversitenin en önemli sorunlarından biri olan öğrenci otomasyon programını da 15 milyon liralık bir yatırım yaparak yenilediklerini, yeni programa 7 bin öğrencinin aynı anda giriş yapabildiğine dikkati çekti.

Türkiye'de bir ilke imza atarak Uludağ Üniversitesi Kurum Eğitim ve Araştırma Faaliyetleri Yönetim Sistemi'ni (UKEY) oluşturduklarını, bu programın "Bilgi Paketi" ve "Öğrenci Otomasyonu" ile entegre bir şekilde çalışacağını, birçok verinin bu programlar vasıtasıyla alınarak kullanıcılar için değerlendirilebilir hale geleceğini dile getiren Dilek, "UKEY sayesinde öğrencilerimiz kağıt üzerinde hazırladıkları ödev, proje, her türlü sınav ve diğer eğitim ve öğretim faaliyetlerinin tamamını bilgisayar ortamına taşıyabilecekler" diye konuştu.

Dilek, UKEY çerçevesinde ilk etapta 200 kişilik 3 sanal sınıf oluşturulduğunu, bu sayede kurum içinde öğrenci sayısı yüksek bazı derslerin, disiplinler arası alanlarda verilen lisansüstü seminerlerin, hizmet içi eğitimlerin, bilgilendirme toplantılarının, kurum dışına yönelik sertifika programlarının ve benzeri faaliyetlerin bu program üzerinden yürütülebileceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Böylece üniversitemizde uzaktan eğitim adına istendiğinde kullanılmak üzere gerekli altyapı da hazırlanmıştır. Üniversitemizde verilen derslerin yüzde 10'unu on-line verebilir hale getirmek, böylece derslik binası ve diğer öğretim masraflarını en az yüzde 30 azaltarak önümüzdeki yıllarda birçok üniversiteye yönetsel ve finansal açıdan rol-model olmak istiyoruz. Ayrıca artık üniversitemizde kağıt ortamında başvuru dosyası hazırlama dönemi kapanmıştır."

- Yeni fakülte kurulması talepleri

Sunumun ardından soruları yanıtlayan Kamil Dilek, kendilerine sürekli yeni fakülte kurulması yönünde talepler geldiğini anlattı. Gelen taleplere, "Fakülte binasını ve laboratuvarını yapın, biz gerekli akademisyen kadrosunu oluştururuz" yanıtını verdiğini anlatan Dilek, "Örneğin UÜ'de bir diş hekimliği bölümü kurulması ile ilgili karar var ancak bu bölümü kurmak için tıp fakültesi kadar bir bütçeye ihtiyaç var. Bunu da devlet karşılamadığı için kuramıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Dilek, UÜ'deki deprem riski taşıyan binaların yeniden yapımı veya onarımı ile ilgili 23 milyon liralık bir kaynağa ihtiyaçlarının olduğunu, bunun ancak 2 milyon lirasını devletten alabildiklerine işaret ederek, bu sorunu binaları hayırsever vatandaşlara yaptırarak çözmeye çalıştıklarını belirtti.

İlçelerdeki meslek yüksekokullarına ilişkin bir soru üzerine Prof. Dr. Dilek, şunları kaydetti:

"UÜ'nün her ilçede meslek yüksekokulu var. Ancak meslek yüksek okullarının geleceği tartışılıyor ülkemizde. Gerçekten amacına ulaşıp burada yetişenler sanayiye gidiyor mu yoksa lisans bölümüne mi geçiyor. Doluluk oranları da tartışma konusu. Rektör olarak bana sorarsanız, 'Fakültelerin ilçelerde olmasını düşünüyor musunuz?' diye, hayır düşünmüyorum. Anketler de onu gösteriyor. Harmancık, Keles'te esnafa, lokantaya iş olsun diye meslek yüksekokulu kurmuşuz. İstanbul'dan gelen çocuğun orada mutlu olması mümkün mü? Bunu sadece eğitim olarak düşünmeyin."

- Hastanenin yoğun bakım ünitesiyle ilgili şikayetler

Rektör Dilek, bir gazetecinin, "Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin yoğun bakım ünitesiyle ilgili bazı şikayet ve sıkıntılar var. Bu sorunun çözümü konusunda çalışmanız olacak mı?" sorusuna da şu cevabı verdi:

"Bu sadece üniversitemizin değil tüm Türkiye'nin sorunu. Yoğun bakım ünitesi poliklinik gibi değil. Yani orada yatan hasta ya hayatta kalacak ya da ölecek. O nedenle oraya yatan hastayı kaldırıp başka bir yere nakletmek mümkün değil. Yani babam gelse ve bizim yoğun bakım ünitemizde yer yoksa yapacak bir şeyim yok. Hatta geçtiğimiz günlerde bir çocuk hasta için yoğun bakım ünitesi gerekliydi. İstanbul'da, Bursa'da ve yakın illerde yer olmadığı için Tekirdağ'daki bir hastaneye nakledilmek zorunda kalındı."

Taşeron işçilerle ilgili soru üzerine de Dilek, üniversitelerinde bu şekilde 2 bin işçinin çalıştığına işaret ederek, şunları söyledi:

"Son dönemde taşeron işçilerle ilgili bir sorun yaşamıyoruz. Ayrıca üniversitede 16-17 yıldır çalışan taşeron işçilerimiz var. Onlar bizim bir parçamız haline geldi. Ancak taşeron işçiler ile firmalar arasında bazı sorunlar yaşanabiliyor. UÜ de üst işveren olduğu için dönem dönem yüklü tazminatlar ödüyoruz. Biz önümüzdeki dönemde bu davalar çerçevesinde 13 milyon lira gibi bir tazminat ödeyeceğimizi düşünüyoruz. İlgili mercilere bu ödemeyi hangi kalemden yapacağımızı sorduk ancak henüz bize bir yanıt gelmedi."