Ruhani'den Yeni Dönemle İlgili Açıklama

İran'da cumhurbaşkanlığına seçilen Hasan Ruhani, "Gelecek hükümet çoğunluğun oyu çerçevesinde hareket edecektir" dedi.

Ruhani, İran Radyo ve Televizyon Kurumu (IRIB) Uluslararası Konferans Merkezi'nde yapılan Ulusal Basın Ufku Konferansı'ndaki konuşmasında, kuracağı hükümetin politikasının halkın seçimi doğrultusunda ılımlı bir yol izleyeceğine vurgu yaptı.

Hiç kimsenin İran İslam Cumhuriyeti'nin seçimlerini şüphede bırakmaya hakkı olmadığını söyleyen Ruhani, şöyle konuştu:

"Bu ülkede 100 yıl önce Millet Meclisi kuruldu, ilk meclis ve ilk milletvekili oturumları 1906 yılında yapıldı. Halkımızın demokratik seçimlerde uzun yıllara dayanan tecrübesi var. İslam devrimini gerçekleştirdikten sonra da halkın seçimlerine ve görüşlerine önem verildi. Kimse bunu unutmasın ki, devrimden 47 gün sonra halkı sandık başına davet eden İmam Humeyni'dir. İran İslam Cumhuriyeti sandık sonuçlarından doğmuştur. Demokrasiyi ve yönetimin halk tarafından seçilmesini devrim liderimizden öğrendik. 11. dönem cumhurbaşkanlığı seçimleri, halkımızın yüzde 73'ünün sandık başına gitmesi, rejimimizin meşruiyeti ve halk nezdinde kabulü anlamındadır. Bu seçimlerde tüm dünya ülkemizdeki özgürlük ve demokrasiye şahit oldu."

Halkın taleplerini beyanında en iyi yolun oy sandığı olduğunu belirten Ruhani,  "İran halkı seçimlerde değişime oy verdi. Sandık başına gelen herkese saygı duyuyoruz ancak yeni hükümet çoğunluğun istekleri doğrultusunda hareket etmelidir. İran halkının çoğunluğu, orta yola, akılcılığa, toplumsal bilince oy vermiştir. Oylarını aşırılıktan ve tek kutupluluktan uzak duranlara verdiler. Halkın oyuyla verdiği mesaj açıktır ve şüphe içermemektedir. Herkes bu oy karşısında teslim olmalı, kurulacak yeni hükümet halkın seçimi doğrultusunda aşırılıktan uzak durmalıdır" şeklinde konuştu.

Ruhani, İran halkının, 'ahlak, adalet, orta yol ve kanuna bağlılığı' seçtiğini, kimsenin Allah'ın getirdiği İslam kanunlarının üstünde olmadığını söyledi.

-Seçimlerden sonra yapılan sevinç gösterileri-

İran halkının seçimlerden sonra yaptıkları sevinç gösterilerine de değinen Ruhani, "Halk üç ayrı bayram mutluluğunu bir arada yaşadı; seçimlerde kazandıkları siyasi zafer, milli futbol takımımızın kazandığı zafer ve mübarek Şaban ayı ile gelen Hz. Mehdi'nin doğum günü. Mutlu olmak ve kutlama yapmak halkın hakkıdır, bu konuda baskıcı olmamalıyız. Kuran-i Kerim'de de belirtildiği gibi biz sorumlular yalnızca uyarıcılarız. İran halkı zaten temiz bir fıtrat üzerinedir, ahlaki ve İslami çerçeveleri biliyor ve buna uyuyorlar. Aralarında bu kurallara uymayanlar olabilir, onları da dostça, kendi çocuklarımızı uyardığımız dille uyarmalıyız. Elbette toplumların uyarıya ihtiyacı vardır. Uyarı kabul edilebilir ancak halkın izzeti nefsini korumak şartıyla. Halkı aşağılayıcı bir dille uyarmak kabul edilemez" değerlendirmesinde bulundu.

-"Dış siyasette ılımlı bir politika izlemek teslimiyet anlamına gelmez"

Hükümetinin her alanda ılımlı bir politika izleyeceğini yineleyen Ruhani, bazı eleştirilere cevaben "Dış siyasette ılımlı olmak ve orta yolu benimsemek teslimiyet anlamına gelmez" dedi.

Ruhani, ılımlı olmayı dış dünya ile yapıcı bir etkileşim olarak tanımlayarak, şu açıklamalarda bulundu:

"Ülkemiz dış politika ve ilişkilerinde hassas bir dönemden geçiyor. Bu sadece İran için değil tüm dünya için geçerli bir durum. Şimdiye uluslararası düzene hakim olan siyaset 20. yüzyılın sonunda bitti ve yeni düzen henüz istikrarını sağlayamadı. Bu nedenle herkes bu yeni düzende söz söylemek ve imtiyaz peşinde. Bazı ülkeler dünyada tek kutuplu bir güç oluşturmak isterken bazıları birkaç kutuplu dünyanın çabası içerisinde. Böyle hassas bir dönemde ulusal gücümüzü küçümsemek ne kadar tehlikeli ise aynı şekilde bunu olduğundan fazla büyük göstermek de tehlikeli olacaktır. Bu yeni dönemde bölgemizde yanlış hesapları yüzünden söz hakkından mahrum olan ülkeler ile yine doğru hesaplar yaparak gelişen ülkeleri görmekteyiz. Biz de dünya şartlarını ve gücümüzü göz önüne alarak milli çıkarlarımızı gözeten hesaplı politikalar belirlemek zorundayız. İran'ı dünyada güvenliği tehdit eden bir ülke olarak göstermeye çalışan düşmanlarımızın planlarını, gerekli tedbirler ve programlarla emin adımlar atarak boşa çıkarmalıyız."

-Geçiş dönemi-

Ağustos ayında göreve gelmesi planlanan Ruhani, geçiş dönemini en iyi şekilde geçirmek için çalışmalar yaptıklarını, bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve bir çok bakanla görüşme halinde olduklarını belirtti. Ruhani, hükümet geçiş dönemi için her iki tarafın birer temsilci atadığı bilgisini verdi.

"Şunu söylemeliyim ki seçilen hükümet, aziz İran halkına verdiği tüm sözleri yerine getirecektir. Sizin ve Allah'ın lütfuyla tüm ülke sorunlarını geride bırakacağız" şeklinde konuşan Ruhani, İran halkının beklentilerini hükümet ve ülkenin imkanları çerçevesinde belirleyecek bilince sahip olduğuna işaret etti.

Ruhani, "Bu hükümet hiçbir siyasi görüş ve partinin tekelinde değildir. Her görev için, orta yol ve ılımlı bir siyaseti benimsemeleri şartıyla öncelikle o alanda uzman ve o görevi en çok hak eden kişiler getirilecektir" ifadesini kullanırken, günlerdir bakanlık kabinesi için basında yer alan isimlerin söylentiden ibaret olduğunu, gerçeği yansıtmadığını belirtti. -