Yunanistan'ın Sakız Adası açıklarında ele geçirilen mühimmat yüklü bot ve ardından yapılan baskınlarda aralarında kırmızı bültenle aranan Hasan Biber ile Mehmet Yayla'nın da bulunduğu DHKP-C'li teröristlerin yakalanmasında ABD/nin Atina'ya baskısının etkili olduğu bildirildi.
Yunan medyasında diplomatik çevrelere dayandırılarak verilen haberlerde, Selanik'te 2011'de meydana gelen ve Mehmet Başbağ'ın hayatını kaybettiği patlamanın bu konudaki gelişmelerde dönüm noktası oluşturduğu ifade edildi.
Haberlerde, Selanik'teki olayın ardından Türkiye'nin, Yunanistan'da bulunan teröristlerin iadesi için Atina'ya taleplerini yoğunlaştırdığı belirtilirken, şubat ayında ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yönelik canlı bomba saldırısından sonra ABD'nin devreye girdiği kaydedildi.
Türk makamlarının verilerini inceleyen Amerikalı yetkililerin, teröristlerin Yunanistan'da eğitildiği yönündeki iddiaları ve Türkiye'nin kırmızı bültenle aranan kişiler hakkında Yunan makamlarına gönderdiği belgeleri yeniden dikkatle incelemesi için Yunanistan'a baskı yaptığı bildirildi.
Selanik'te Triandria caddesindeki bir binada meydana gelen patlamanın ardından Yunan polisinin yürüttüğü soruşturma sonucunda, patlamanın olduğu dairenin 34 yaşındaki Fikret K. isimli bir Türk tarafından sahte isimle kiralandığı belirlenmişti. Fikret K'nin kiraladığı diğer iki evde yapılan aramada, patlayıcı madde ve DHKP-C ile ilgili çok sayıda doküman ve kitaplar ele geçirilmişti.
Bu arada, Sakız Adası'nda silah ve patlayıcı yüklü bot olayıyla ilgili tutuklanan beş Türk vatandaşı ile üç Yunanlı hakkında dava dosyası hazırlandığı bildirildi.
Alınan bilgiye göre, Yunan polis teşkilatının antiterör birimi tarafından hazırlanan dava dosyasında, botta kahverengi bir çuvalda tespit edilen silah ve patlayıcıların 2013 yılında Yunanistan'a giriş yapan ve siyasi sığınma talebi nedeniyle mayıs ayına kadar ülkede kalma izni bulunan 33 yaşındaki Mehmet Yayla'ya ait olduğunun belirlendiği ifade edildi. Botta yakalanan Hasan Biber'in (55) ise "Sabri Düz" adına düzenlenmiş sahte belgelerle siyasi sığınma başvurusunda bulunduğu ancak bu talebinin reddedildiği belirtildi.
Olayla ilgili suçlanan üçüncü Türk'ün ise botun ele geçirilmesinin ardından Sakız Adası limanında yakalanan 53 yaşındaki Sinan Oktay-Özen olduğu kaydedildi. "Kostas" takma adını kullanan bu kişinin Yunanistan'da ikamet ettiğine ve Atina'daki mülteci derneğine sıkça uğradığına işaret edildi. Dosyada yer alan ancak isimleri açıklanmayan diğer iki Türkün ise Atina'da Eksarhia semtindeki mülteci derneğinde, üzerlerinde sahte Fransız ve Bulgar belgeleriyle yakalandığı bildirildi.
Dosyada isimleri bulunan üç Yunanlıdan biri olan ve Sakız Adası limanında yakalanan 50 yaşındaki Kosmas Z. (Makis) isimli kişinin, Atina'da Paleo Faliron semtinde bir restoranın sahibi olduğu ve olayı organize ettiği belirtilirken, ikinci Yunanlının ise "Yorgos Renieris" takma adını kullanan 50 yaşındaki Alvertis F. olduğu ifade edildi. Alvertis'in, kısa bir süre önce cezaevinden çıktığı ve Agios Dimitrios semtinde "Yannis" takma adlı bir Türk'ün işlettiği kebapçıda dağıtım elemanı olarak çalıştığı kaydedildi. "Yannis" takma adlı Türk'ün, silahların ele geçirildiği botu özel bir mukavele ile Alvertis'e devreden kişi olduğu belirtilen dava dosyasında üçüncü Yunanlının da Kosmas Z. tarafından 500 avro karşılığında işe alındığı tespit edilen denizcilik okulu öğrencisi 22 yaşındaki Statis Th. isimli öğrenci olduğu kaydedildi. - Atina
Son Dakika › Güncel › Sakız Adası Açıklarında Ele Geçirilen Mühimmat Yüklü Bot - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?