kapasite eksikliğiyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Siyasi analist Serdar Sement, cezaevlerinin artan nüfusu nedeniyle inşa ve iyileştirmelerin süratle yapılması gerektiğine dikkat çekti.
"Cezaevi nüfusu her yıl yüzde 20 artıyor"
Yeni cezaevi yapımıyla ilgili süratle ödenek büyütülmesi ve ek kaynak ayrılması gerektiğinin altını çizen Sement, şu noktaların altını çizdi:
"Türkiye Cumhuriyeti daima babacan ve insani tutumda olup, cezaevlerinin artan nüfusu nedeniyle inşa ve iyileştirmelere sürat kazandırılması şarttır. Cezaevleri inşaları Adalet Bakanlık yatırım bütçelerini yüzde 50 kadar büyütmüş, yetmemiştir. Cezaevleri inşası sadece yenilerden değil, acilen yıkılıp yenilenmesi gereken eskilerden de kaynaklanmaktadır.Cezaevleri nüfusu yaklaşık 2006'ya dek sabit denebilecek düzeyde, 60-70 binlerdeydi. Bu yıllardan itibaren cezaevleri nüfusu yıllık yüzde 20 büyümektedir.Cezaevleri nüfusumuz 270 binleri zorlamaktadır."
"Ek kaynak ayırmak gerekiyor"
Türkiye'de cezaevinde kalanların sayısının Avrupa'da ikinci sırada, dünyada ilk onda yer aldığına işaret eden Sement, "Artan cezaevleri nüfusumuzun idame-ihtiyaçlarını karşılamak ve yeni cezaevi inşa acil gereklerini gidermek üzere bütçe ve programlarda süratle ödenek büyütmek ve ek kaynak ayırmak gerekmektedir" diye konuştu.
"Kapasite eksikliği hakların kullanımını da güçleştirir"
Cezaevlerindeki kamu düzeni ve güvenliği bakımından en ciddi problemle ilgili olarak siyasi analist Sement, "Artan cezaevi nüfusu, cezaevlerinin büyük ölçekli hale gelmeleri, bu yolla FETÖ kaynaklı bulaşma risklerinde artıştır. Cezaevlerinde nüfus artışı sadece fiziki, manevi sıkıntılar yanında hakların kullanımını güçleştirir. Sanıkların duruşmalara yeterli hazırlık ve düzgün iştirakinde sıkıntıdan başka savunma hak ihlallerine yol açılabilmektedir. Cezaevleri nüfusu daha fazla baskılanmasın diye yargılamada doğrudan uzlaşmaya, yargılama sürelerinde tahdide (sınırlamaya) gidilmiştir. Bundan başka ve daha önemlisi, denetimli serbestlik uygulamasında sıçrama derecesinde artış olması bekleniyor. Halen denetimli serbestlik rakamları 420 bin civarındadır" diye konuştu.
Cezaevlerinin planlanması, inşa ve işletilmesinin Adalet Bakanlığı'nın temel işlevinden olduğuna dikkat çeken Sement, "Cezaevlerinde barınma, yeme-içme, tedavi ve varsa iyileştirme gerekleri bizzat kamu eliyle yürütülür. Cezaevlerine dair işlerde başka ülkelerdeki gibi özel sektör yoktur. Cezaevlerinde barınma günlük maliyeti 100 TL kadardır. Bahse dair ülke bütününde son yıllık harcama tutarı 6.5 milyar TL olup önceki 4.5 milyar TL'ydi." diye ekledi.
Bazı ceza infaz kurumları kapatıldı
Uluslararası normlara uymayan ve fiziki şartları ve kapasiteleri itibariyle eğitim ve iyileştirmenin kısıtlı yapıldığı ya da hiç yapılamadığı küçük ilçe ceza infaz kurumlarından da kapatılanlar oldu. Buna göre;
2006 yılında 20,
2007 yılında 51,
2008 yılında 16,
2009 yılında 22,
2010 yılında 6,
2011 yılında 3,
2012 yılında 8,
2013 yılında 21,
2014 yılında 22,
2015 yılında 15,
2016 yılında 13,
2017 yılında 10t,
2018 yılında 3 adet olmak üzere toplam 210 ilçe ceza infaz kurumu kapatıldı.
Yeni cezaevleri inşaaları sayıları ve kapasiteleri
2013 yılında 10 adet - 8 bin 485
2014 yılında 14 adet - 13 bin 194
2015 yılında 18 adet - 13 bin 292
2016 yılında 38 adet - 26 bin 572
2017 yılında 12 adet - 6 bin 164
2018 yılında 9 adet - 4 bin 908
(Fotoğraf - Grafik) - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Siyasi Analist Smenet'ten Cezaevlerindeki Kapasite Eksikliğiyle İlgili Önemli Uyarı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?