Suat Kılıç: "Bu Bütçeden Vatandaşa Düşen Borçtur, Faizdir, Vergidir ve Vatandaş Bu Bütçeye Tepki Göstermelidir"

(ANKARA) - Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, "2026 Bütçesi de önceki bütçelerin kopyala yapıştır versiyonu. Borç-Faiz-Vergi bütçesi. Yeni borçlar alınacak, yine borçlanmaya gidilecek. Bu borçların maliyeti olarak ne ödenecek? Faiz. Faiz ödemeleri neyle yapılacak? Vergiyle. Vergiler kimden toplanacak? Vatandaştan! Dolayısıyla bu bütçedeki faiz yükünü kim çekecek? Halk çekecek, biz çekeceğiz, sen çekeceksin. Vatandaş çekecek. Öyleyse bu bütçeden vatandaşa düşen borçtur, faizdir, vergidir ve vatandaş bu bütçeye tepki göstermelidir" dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin genel merkezinde yapılan MYK toplantısının ardından gündeme ilişkin  açıklamalarda bulundu. Kılıç, şunları kaydetti:

"8 Aralık Suriye Hürriyet Günü kutlu olsun. Suriyeli kardeşlerimize kendi ülkelerinde istikrar, huzur ve mutluluk dikiyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak onurlu geri dönüşleri teşvik ediyoruz. Esad'ın ülkeyi terketmesinden bugüne kadar 500 bini aşkın Suriyeli'nin kesin dönüş yapmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Geri dönüşlerin devlet tarafından teşvik edilmesini de hükümete öneriyoruz.

Yarın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Kutlamayı herkes yapar da atılması gereken adımları kim atacak? Tutuklu yargılanan belediye başkanları, belediye çalışanları ve sanatçılar arasında kronik hastalığı olanlar var. Kalp krizi riski taşıyanlar var. Kendi bakımını yapamayacak durumda olanlar var. Deliller toplandıysa yargılamalar tutuksuz yapılmalıdır. Tutuksuzluğun esas, tutukluluğun istisna olması lazımdır. Bu konuda doğru bir adım atmak için talebin illa MHP Genel Merkezinden mi gelmesi lazım? İktidarın bir kanadı mağdur ediyor, öteki kanadı merhamet gösteriyor. Al gülüm, ver gülüm. Yargıda adalet böyle sağlanmaz.

"Adliyelerimiz bile güvenli değil"

Bugün dikkatimizi çeken bir açıklama Adalet Bakanlığı'ndan geldi. Adli emanetteki mallar yerinde mi değil mi Türkiye genelinde teftiş başlatılıyor. Çekmeköy Adliyesi'nden altınlar, Adalar Adliyesi'nden silahlar, Konya Kulu Adliyesi'nde zabıt katibi Ayşe Selvi 6,5 milyon lirayı zimmetine geçirdiği iddiasıyla tutuklandı. Adliyelerimiz bile güvenli değil. Kim alıyor işe bu personeli? Bu nasıl bir çürümüşlük? Bu çürümüşlüğü bitirecek sihirli iksir, bizdedir; o da, önce ahlak ve maneviyat ilkesidir. Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç'tan, başlatılan teftişi genişletmesini, çürük elmaları Adliye'lerden süratle ayıklanmasını istiyoruz.

"Türkiye'nin yasa dışı bahisler nedeniyle kaybettiği rakam 52 milyar dolar"

Bozulmanın en çok kirlettiği alan spor sahaları. Futboldaki bahis tutuklamaları uzun süreden beri dile getirdiğimiz bir konudur. Hakemler, teknik adamlar, futbolcular, başkanlar tutuklanıyor. Ne için tutuklanıyorlar? Bahis oynadıkları için. Demek ki meselenin başı ne? Bahisler. Yani kumar. Yasal ya da yasadışı bahisleri bitirmeden bu çürümüşlük bitmez. Türkiye'nin yasa dışı bahisler nedeniyle kaybettiği rakam 52 milyar dolar. Sivrisinekleri bırakın, bataklığı kurutun. Bataklık, legal illegal bahislerdir. TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu gözünü daldan budaktan sakınmamalı, bu çeteleri çökertene kadar kovalamalıdır.

"Bu bütçeden vatandaşa düşen borçtur, faizdir, vergidir"

2026 Bütçesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geldi, görüşmeler başladı. Sunumlar ve rakamlar ortada. 2026 Bütçesi de önceki bütçelerin kopyala yapıştır versiyonu. Borç-Faiz-Vergi bütçesi. Yeni borçlar alınacak, yine borçlanmaya gidilecek. Bu borçların maliyeti olarak ne ödenecek? Faiz. Faiz ödemeleri neyle yapılacak? Vergiyle. Vergiler kimden toplanacak? Vatandaştan! Dolayısıyla bu bütçedeki faiz yükünü kim çekecek? Halk çekecek, biz çekeceğiz, sen çekeceksin. Vatandaş çekecek. Öyleyse bu bütçeden vatandaşa düşen borçtur, faizdir, vergidir. ve vatandaş bu bütçeye tepki göstermelidir. Bu minvalde, Genel Başkanımız Fatih Erbakan'ın Meclis Genel Kurulu'nda bütçe üzerine yapacağı konuşmaları yakından takip etmenizi öneriyorum.

"Asgari ücret Türkiye'de istisna değil, esas ücrettir ve ona göre belirlenmelidir"

Kötü bütçenin çıktılarından biri, asgari ücret görüşmeleri. Cuma günü müzakereler başlayacak. Komisyonun yapısı henüz netleşmedi. Devlet bu komisyondan çıkmalı ya da raportör olarak kalmalıdır. İşçi hakkını patrondan söke söke almalıdır. Kriterleri sıraladık:  Asgari ücret 2025'in enflasyon kayıplarını karşılamalıdır. 2026 enflasyon beklentisini kapsamalıdır. Türkiye'nin büyümesinden de refah payını almalıdır. Türkiye'nin yarısı asgari ücretle çalışmaktadır. Önemli bir kesim de asgari ücret artışına göre zam almaktadır. Dolayısıyla asgari ücret Türkiye'de istisna değil, esas ücrettir ve ona göre belirlenmelidir.

"Türkiye'nin bugün yarıdan fazlası kredi kartı borçlusu durumunda"

Kötü bütçenin bir başka çıktısı da kredi kartı borçlarıdır. Türkiye'nin bugün yarıdan fazlası kredi kartı borçlusu durumundadır. Esnafımız esnaf kefalet kooperatiflerine borçlu durumdadır. Çiftçilerimiz, tarım kredi kooperatiflerine ve ziraat bankasına borçlu durumdadır. Türkiye'nin yarıdan fazlası icra takibine düştü ta da düşmek üzere. Bu borçlar faizlerinden arındırılmalı, ana paraların tahsilatı yapılarak vatandaşlarımız icra takibinden kurtarılmalıdır.

"Gündemdeki yargı paketleri ile bu sabıkalıların daha fazlası da serbest kalacak mı?"

Dün İstanbul'da narkotik operasyonunda özel harekat polis memurumuz Emre Albayrak şehit düştü. Emre'mizin Samsun Ladik'teki baba ocağında yas var. Allah rahmet eylesin. Allah sabırlar versin. Ama bu olayın bir arka yüzü var. Emre'mizi şehit edenlerin 17 suç kaydı var. Daha önce polis memuru Şeyda Yılmaz'ı katledenlerin de 26 suç kaydı vardı. Bu suçlular, zanlılar, sabıkalılar polisten adliyeden geçtikleri halde neden sokakta? Neden aramızda? Tutuklu kalmaları için daha ne yapmaları lazım. Gündemdeki yargı paketleri ile bu sabıkalıların daha fazlası da serbest kalacak mı? Elini kolunu sallayarak aramızda dolaşacak mı? Devlet, can ve mal emniyetini sağlayandır. Devlet, hukuku üstün tutandır. Devlet, caniden hesap soran, yaptığını yanına bırakmayandır."

"Türkiye'nin Irak ve Suriye topraklarında terörden kaynaklanan nedenlerle sınır ötesi operasyon yapma yetkisi var"

Yeniden Refah Partili Suat Kılıç, açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "TSK'ya ait zırhlı araç konvoylarının Suriye'de görüntülenmesine" ilişkin bir soru üzerine Kılıç, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin Irak ve Suriye topraklarnda terörden kaynaklanan nedenlerle sınır ötesi operasyon yapma yetkisi var. Ankara Anlaşması Türkiye'ye sıcak terör takibinde ve sınırlarının güvenliğini tesis etmekte bu hakkı veriyor. Dolayısıyla Türk ordusu gerek Irak gerekse Suriye topraklarında terör örgütleriyle mücadele bağlamında operasyon yapması son derece doğaldı, egemenlik haklarımızın gereğidir. Sınır güvenliğimizin ve uluslararası sözleşmelerin bize sağladığı bir haktır. Zaten sınır ötesinde operasyonlarımız var. O nedenle biz terör örgütleriyle mücadeleyi bu bağlamda da önemli buluyoruz. PKK'nın terör örgütleri listesinden çıkarılmasına yönelik aceleciliği de bu anlamda endişe verici bir acelecilik olarak değerlendiriyoruz. Çünkü Türkiye, uluslararası terörle sınır ötesinde mücadele gücünü; terör örgütlerinin uluslararası zeminde hukuken tanınmış olmasından almaktadır."