MUHAMMED ŞEYH YUSUF - Suriye'deki Türkmen partilerinin verilerine göre sayıları 3,5 milyonun üstünde olan Suriye Türkmenleri, başlangıcından beri yer aldıkları "Suriye Devrimi"nde etnik kimlikleri ve yaşadıkları toplumun taleplerinin yanında yer almaları nedeniyle ağır bedeller ödüyor.
Başkent Şam'ın Cobar bölgesi sakinlerinden Türkmen Hadi eş-Şami, milliyetleri nedeniyle Suriye'de baskıya maruz kaldıklarına dikkati çekerek, "Esed rejimine ait kontrol noktasından geçerken Cobar bölgesinden gelenlere 'tam olarak hangi mahalledensiniz' diye soruyorlar. Türkmen mahallesinden geldiğinizi anlarlarsa şüpheli olarak yaklaşıyorlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve duruşuna işaret ederek Türkiye yanlısı mısınız diye soruyorlar" dedi.
Türkmen olması ve olayların başında bir Türk şirketinde çalışması nedeniyle kendisine sanki Suriyeli değilmiş gibi bir muamele yapıldığını anlatan Şami, bu durumda Suriye'ye ve onun güvenliğine olan bağlılığını teyit etmek zorunda kalmanın kendisine ağır geldiğini söyledi.
Şami, "Türkmenler Esed rejimine karşı diğer Suriyelilerle beraber harekete geçti. Bunu Türkiye'ye bağlamak doğru değil. Milli kimliğimiz onlarca yıl beraber yaşadığımız Suriyelilerle hareket etmemizi engellemedi" diye konuştu.
"Irkçı Baas rejimi Türkmenleri asilime etmek istedi"
Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ziyad Hasan, Türkmenlerin siyasi, sosyal ve ekonomik durumunun, Suriye'yi oluşturan diğer unsurlardan daha iyi olmadığını, bunun yanı sıra kendilerinin iki kat sorun yaşadığını kaydetti. Hasan, "Irkçı Baas rejimi"nin Türkmenleri asilime etmek ve varlıklarını Suriye'nin toplumsal hafızasından tamamen silmek istediğini belirtti.
Bu siyasetin özellikle kültürel ve ekonomik alanda olmak üzere Türkmenlerin hayatının her alanına yansıdığını aktaran Hasan, Suriye halkının on yıllar boyunca yaşadığı bu sorunların Türkmenlerin de başlangıcından itibaren devrimde aktif rol almasına neden olduğunun altını çizdi. Hasan, ayrıca Suriyeli Türkmenlerin Halep'te ve diğer kentlerde devrim koordinasyonlarının oluşumunda öncüler arasında yer aldıklarını hatırlattı.
Hasan, Suriyeli Türkmenlerin yaşadığı bölgelerin yaklaşık yüzde 80'inin Esed rejimi ve DAEŞ terör örgütünün kontrolü altında olması nedeniyle insani durumun çok kötü olduğuna dikkati çekti.
"Türkiye'ye bağlılıkla suçlandık"
Suriye Türkmen Kitlesi Başkan Yardımcısı Ahmed Çakal, "Türkmenler Suriye'yi oluşturan diğer unsurlarla beraber yaşadıkları semtlerde, kentlerde gösteriler düzenledi. Esed rejimine bağlı güçler tarafından tutuklandılar, gözaltına alındılar. Hala yüzlercesi hapishanelerde tutuluyor" ifadelerini kullandı.
Çakal, devrimde yüzlerce Türkmen'in şehit olduğunu, diğer Suriyeliler gibi çevre ülkelere özellikle de Türkiye'ye göç ettiklerini anlattı. Türkiye'nin, Suriye halkının diğer unsurları gibi Türkmenleri de ayrım gözetmeksizin kabul ettiğini dile getiren Çakal, şöyle devam etti:
"Türkmenlerin Türkiye ile kan bağı ve ortak dile sahip olması nedeniyle olayların ilk döneminde büyük bir yük taşımak zorunda kaldılar. Esed rejimi tarafından, Suriye vatandaşı olmamıza, Suriye'de yaşamamıza rağmen Türk yönetimine bağlılıkla suçlandık. Suriye'ye bağlılığımızı teyit ediyoruz. Türkmenler Esed rejiminin düşmesi ve sivil devlet kurulması konusunda ısrarcı. Türkmenler gelecek Suriye devletinde eşit haklara sahip olmayı, kültürlerini ve kimliklerini korumayı istiyor. Bunun için canlarını feda etmeye hazırlar."
Suriye Türkleri Derneği Başkanı ve Suriye Türkmen Kitlesi üyesi Ahmed Şirin, Türkiye'nin Suriye halkının yanında yer alması nedeniyle, Lazkiye'nin Bayırbucak Türkmen bölgesindeki köylerin intikam olmak isteyen Esed rejiminin ağır saldırılarına maruz kaldığını belirtti.
Şirin, olaylar başladığında rejim yandaşlarının, muhaliflerin yanında yer alan Türkmenlerin evlerine baskın yapıp tehdit ettiklerini anlatarak, Türkmenlerin, onlarca yıl beraber yaşamalarına, ekmeği, tuzu paylaşmış olmalarına rağmen rejimi destekleyen Suriyelilerin intikam saldırılarına maruz kaldığını ifade etti.
Suriye genelinde ve özellikle Türkmen bölgelerinde insani durumun çok kötü olduğunu ifade eden Şirin, Türkiye'nin ve uluslararası toplumun kendilerine yardım etmesini istedi.
Şirin son olarak, aralarında Osmaniye'deki kamp da olmak üzere Türkmenlerin kaldığı kamplara ilgilin artırılmasını talep etti.
Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) 4'ncü yılını dolduran şiddet olaylarında, Esed güçleri tarafından 18 bin 242'si çocuk, 18 bin 457'si kadın, 11 bin 427'si işkence altında olmak üzere 176 bin 678 sivil ile 27 bin 496 silahlı muhalifin öldürüldüğü açıklamıştı.
Son Dakika › Güncel › Suriyeli Türkmenler 4 Yıldır Direniyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?