Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylara ilişkin, bazı üniversite, parti ve sivil toplum kuruluşlarından yapılan açıklamalarda, olaylara sağduyuyla yaklaşılması gerektiği belirtildi.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan yazılı açıklamada, toplumun her kesiminin, şiddet içeren ve ötekileştiren davranışlardan ve söylemlerden uzak durması, farklılıklara saygı, özgürlük ve diğer demokratik ilkeler temelinde, birlik ve beraberlik ortamının korunması ve sağduyulu olunması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, demokrasilerde şiddet ve hakaret içermeyen, fade özgürlüğünün kullanılması amaçlı protestoların anayasal bir hak olduğu belirtilerek, temel hak ve özgürlüklerin korunmasının da kamu görevlilerinin en önemli sorumlulukları arasında yer aldığının unutulmaması gerektiği vurgulandı.
Bu bağlamda güvenlik güçlerinin görevlerini yerine getirirken, insani değerlere ve ifade özgürlüğüne saygılı ve uzlaştırıcı bir yaklaşım sergilemelerinin ve orantısız güç kullanmamalarının esas olduğu vurgulanan açıklamada, "Aynı şekilde, anayasal haklarını kullanan bireylerin de kamu düzenini bozan eylemlerden kaçınmaları hukuk devletinin bir gereğidir. Bu sorumlu yaklaşım, demokratik gösteri şeklinde başlayan ve yer yer şiddet içeriğiyle sürmekte olan olayların istenmeyen boyutlara ulaşmasını ve ülkemizdeki toplumsal barış ve istikrar ortamının daha fazla zedelenmesini önlemek açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü olarak toplumun her kesiminin şiddet içeren ve ötekileştiren davranışlardan ve söylemlerden uzak durarak, farklılıklara saygı, özgürlük ve diğer demokratik ilkeler temelinde, birlik ve beraberlik ortamını korumasını ve sağduyulu olmasını temenni ediyoruz" ifadesine yer verildi.
-İstikrar her şeyden önemli-
Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Başkanı D. Mehmet Doğan, istikrarın her şeyden önemli olduğunu belirtti.
Doğan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de 2000'li yılların başında yakalanan istikrarın sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin 10 yıllık iktidarının düşmanlardan daha fazla dostlarını rahatsız etmişe benzediğini ileri süren Doğan, şunları kaydetti:
"Son günlerde olup bitenlerin arkasında geleneksel düşmanları değil, geleneksel olarak dost bilinenleri aramak lazımdır. Bunlar sabıkalı. İstikrarsız Türkiye'den iktidar çıkarmak isteyen ittihatçı gelenek. Bu uğurda şeytanla bile işbirliğine hazırdır. Tam yüz yıl önce, Balkan Harbi'nde Edirne'de savaşan Anadolulu askerlere, 'sizin burada ne işiniz var, sizin memleketiniz burası değil, evinize dönün' diye propaganda yapan ittihatçı şefler, her ne pahasına olursa olsun hükümeti devirmek ve iktidara gelmek istiyorlardı. Balkan Savaşı'ndan iktidar çıkardılar. Bununla yetinmediler, Babıali'yi basıp hükümeti alaşağı ettiler. Koyu bir diktatörlük idaresi kurdular ve memleketi felakete sürüklediler.
-"Tüm meydanlarda, kamusal alanlarda toplantı ve gösteri yasaklarına son verilmelidir"-
İnsan Hakları Derneğinden yapılan yazılı açıklamada da toplanma ve gösteri hakkının temel bir insan hakkı olduğu bildirildi.
Eylemlerin, bir siyasi partiye veya yapıya ait olmayan ve kendiliğinden gelişmiş, toplumun yok sayılan, özgürlükleri kısıtlanan, yaşam hakkına müdahale edilen, kentine, çevre sorunlarına duyarlı tüm kesimlerinin geçmişten kaynaklanan tüm mağduriyetlerin toplamının sokağa yansımasından oluştuğu ifade edilen açıklamada, toplumsal tepkiler ve gösterilerin yıllardır devletin, siyasal iktidarların insanlık onuruna yönelik müdahalelerine karşı ortak tepkinin ürünü olduğu vurgulandı.
Açıklamada şunlara yer verildi:
"Bizce, tüm bu yaşananların ve yaşanacakların sorumlusu insan haklarına ve demokrasiye saygısı olmayan otoriter zihniyetidir. Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır. Göstericilere yapılan hukuk dışı müdahale ile işkence, yaralama ve yaşam hakkı ihlalinde bulunan kolluk görevlilerine yönelik etkili soruşturma ve kovuşturma yapılmalıdır. Taksim Gezi Parkı Projesi iptal edilmelidir. Gaz bombası kullanılması yasaklanmalıdır. Taksim başta olmak üzere Türkiye'deki tüm meydanlarda, kamusal alanlarda toplantı ve gösteri yasaklarına son verilmelidir."
-" Siyaset, sadece siyasi partilerden ibaret değildir"-
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, yaptığı yazılı açıklamada, sağduyu çağrısında bulunarak, "Türkiye'nin, bugün büyük bir badire atlatarak, tarihi bir yol ayrımından geçtiği" değerlendirmesinde bulundu.
Tepkinin adresinin siyaset mekanizmasının bütünü olduğunu bildiren Uysal, yaşanan olayların, demokrasinin, sandıktan sandığa bir ritüelden daha fazlasını gösterdiğini ileri sürdü.
Demokrasinin konjonktürel bir program olmadığına, çoğunluk karşısında azınlığı, azınlık karşısında çoğunluğu, devlete karşı bireyi koruyarak anlam kazandığını kaydeden Uysal, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Siyaset, sadece siyasi partilerden ibaret değildir. Sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin, üniversitelerin, birliklerin, odaların, sendikaların da ülke meselelerinde sorumluluk duygusu içinde taraf olmalarını istiyoruz. Siyasi hiçbir kaygısı olmayan bu tür kuruluşların sesinin önemli olduğunu biliyoruz. Demokrat Parti olarak, sandıktan sandığa demokrasi söylemini ne kadar reddediyorsak halkın tepkisinden yararlanmaya çalışan, provakasyon, şiddet ve siyasi rant çabalarını da o derece reddediyor ve kınıyoruz. Türk siyasal sistemi bu son olaylar neticesinde, iktidarı dengeleyici tarafsız kurumların, denetim mekanizmalarının ve tarafsız bir devlet başkanının önemini bir kez daha ortaya çıkartmıştır." - Ankara
Son Dakika › Güncel › Taksim Gezi Parkı'ndaki Olaylar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?