Türk Amerikan Ulusal Kongresi

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Çözüm sürecinde, herkesin daha demokratik, şeffaf, saygın ve saygılı bir devlet yapısı içinde kendi benliğini koruyabilmesi söz konusu" dedi.

Bağış, ABD'nin başkenti Washington'da Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi'nin

(ATAA) organizasyonu ve diğer bazı Türk Amerikan toplumu kuruluşlarının destekleriyle düzenlenen Türk Amerikan Dernekleri Ulusal Kongresi'nin öğle yemeğinde konuştu.

"Çözüm süreci"nin aslında yeni ve herhangi bir kesime yönelik bir süreç olmayıp anayasanın eşitlik maddesinin uygulamaya geçmesi anlamına geldiğini belirten Bağış, Türkiye'de "kimi gün kimi grupların, başka gün diğer başka grupların mağduriyetler yaşadıklarını" söyledi ve Kürt, Hristiyan, Musevi, Alevi ve Müslümanlardan örnekler verdi.

Bağış, geçmişte devletin üniversiteye giden öğrencilerin kılık kıyafetlerine karıştığını belirterek, "Kendi gençleri arasında ayrımcılık yapan bir devlet anlayışı vardı. Ama çözüm sürecinde, herkesin daha demokratik, şeffaf, saygın ve saygılı bir devlet yapısı içinde kendi benliğini koruyabilmesi söz konusu" dedi.

Tüm bu kesimlere yönelik ilerlemelerden bahseden Bağış, "Türkiye gerçekten çok farklı bir noktaya doğru gidiyor. İşte çözüm süreci anayasamızdaki eşit vatandaşlık kavramının herkes tarafından hissedilebilmesi, uygulamada da yansıma sürecidir" diye konuştu.

Bağış, "Büyükelçilerimiz hatırlarlar eskiden Ankara, büyükelçilere talimat gönderirdi, Kürt sorunu size sorulursa, 'Bizim ülkemizde Kürt sorunu yoktur' deyin, 'Onlar dağda yaşayan, karda yürüdükleri zaman çıkan sesten dolayı kendilerine Kürt denilen dağ Türkleridir' deyin bir resmi devlet görüşüydü, o günler geride kaldı. Bugün herkes şunun farkında: Hiç kimse diğerini değiştiremez, herkes birbirini olduğu gibi kabul edip ortak paydaları, birlikte çalışıp üretebildiğimizi anladığı zaman Türkiye kazanır" ifadesini kullandı.

-"Bizde biraz amip özelliği var; bölünerek çoğalıyoruz"-

Türkiye'de herkesin birbiriyle "helalleşme, bütünleşme" sürecinde çok önemli adımlar attığını belirten Bağış, aynısını da yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarından beklediklerini kaydetti. Bağış, yurt dışındaki Türklerin de farklılıklarına rağmen ortak paydada bir araya gelebileceğini dile getirdi.

Yurt dışındaki Türk toplumlarına dair gözlemlerini aktaran Bağış, şunları kaydetti:

"Maalesef bizde biraz amip özelliği var; bölünerek çoğalıyoruz. Mutlaka çoğalmalıyız, mutlaka farklı seslerimizin olması lazım ama ortak paydalarımızla birlikteliğimizi çok daha ortaya koyabilmemiz lazım. Tekerleği de yeniden icat etmeye gerek yok. Bu ülkede başarılı olmuş lobilerin ne yaptıklarına bakarsanız, zaten başarının formülü ortaya çıkıyor, onların kendi aralarında da muazzam bir yarış vardır ama dışarıya karşı her zaman tek bir yumrukturlar, kol koladırlar.

İşte ABD'deki Türk toplumu olarak bizim de bunu sağlayabilmemiz lazım. Bizim sizlerden en büyük beklentimiz budur, birbirinizi sevin ve değiştirmeye kalkmayın, olduğunuz gibi kabul edin, dayanışma içinde olun, ciklet alırken bile birbirinizden almaya özen gösterin. Ama hepsinden önemlisi eğitime ve örgütlenmeye çok önem verin."

Bağış, ABD'deki Türk toplumunun sayısal olarak diğer bazı grupları belki de geçemeyeceğini ama çocuklarının iyi eğitimle iyi yerlere gelmeleri halinde Türk toplumunu daha da güçlü kılabileceklerini dile getirdi.

Yurt dışındaki her Türk vatandaşının en az bir çatı örgütüne üye olması gerektiğini belirten Bağış, bunun Türkiye ile yurt dışındaki vatandaşlar arasındaki iletişim ve etkileşimi daha da artıracağını, Türkiye ile ilgili meselelerde daha hızlı ve aktif hareket edilebileceklerini anlattı. Bağış,

"Örneğin bunu zamanında Avrupa'da en çok Türk'ün yaşadığı Almanya'da yapabilseydik, bugün Almanya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine engel çıkaran değil, en çok destek veren ülke olmasını sağlayabilirdik. Fransa'da Ermeni sayısı kadar Türk yaşıyor ama Fransa oradaki Ermenilerin örgütlü olmasından etkilenip, Türkiye'nin AB üyeliğine de engel çıkarabiliyor, bir çok uluslararası platformlarda da önümüze engeller koyabiliyor" dedi.

-"Zamanımızın en etkili liderlerinden birini ağırlayacaklar"-

Bağış, konuşmasının İngilizce bölümünde de Boston'daki bombalı saldırıya yönelik üzüntülerini dile getirerek, terörizmin her ülkenin ana problemi olduğunu, Türkiye olarak da bunu kendi deneyimlerinden gayet iyi bildiklerini söyledi.

Boston'da yaşananların terörizmin çocuk, kadın, yaşlı demeden herkesi hedef aldığını gösterdiğini, bu nedenle terörizmle mücadelede de ayrım yapmamak gerektiğini vurgulayan Bağış, "Tüm devletler bu uluslararası hastalıkla mücadele etmek için işbirliği yapmalı. Herkes güvenli olana kadar kimse güvenli değil" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek ay ABD'ye yapacağı ziyarete işaret eden Bağış, bunu "tarihi bir ziyaret" olarak nitelendirdi ve birkaç hafta içinde Türkiye-ABD ilişkilerinin yeni ve daha yüksek bir düzeye çıkacağını söyledi.

Bağış, ABD tarafının da bu ziyaret için çok heyecanlı olduğunu ifade ederek,

"Heyecanlılar çünkü zamanımızın en etkili liderlerinden birini ağırlayacaklar. Bu herhangi bir ziyaret değil, 'o ziyaret'" dedi.

Bağış, Başbakan Erdoğan'ın Batı'nın en doğusu Doğu'nun da en batısı olan Türkiye'yi kendi kişiliğinde çok iyi temsil ettiğini ifade ederek, Erdoğan'ın Mısır ve Libya gibi ülkeleri ziyaret ettiğindeki halkın sevgisine ve buralarda laiklikten bahsedebilmesine dikkati çekti.

Türkiye'nin demokrasi ile İslam'ın birlikte yaşayabilmesi noktasında bir ilham kaynağı olduğunu dile getiren Bağış, Türkiye'nin insan hakları, şeffaflık, ekonomi ve demokrasi alanlarında son 10 yıldaki başarılarının Arap Baharı'nın temel nedenlerinden birini oluşturduğunu kaydetti.