Türkiye'de Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Mülteci Destek Programları Konferansı

Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) mali desteğiyle gerçekleştirilen Türkiye'de Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Mülteci Destek Programları Konferansı'nda, mültecilere destek konusunda cinsiyet eşitliği ele alındı.

Konferans, AB, Japonya ile İzlanda hükümetlerinin finansmanıyla yürütülen " Irak, Ürdün ve Türkiye'deki Suriyeli kadınların, kız çocuklarının ve ev sahibi toplumun dayanıklılığının artırılması" projesi kapsamında gerçekleştirildi.

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) Al Farah Mülteci Çocuklar Korosu tarafından Türkçe ve Arapça şarkıların seslendirilmesiyle başlayan konferansta konuşan BM Türkiye Mukim Koordinatörü Irena Vojackova-Sollorano, Türkiye'nin mülteciler konusundaki çabasının tüm ülkeler tarafından tebrik edildiğini belirterek toplumsal cinsiyete duyarlılık için her zaman çalışacaklarını söyledi.

BM Kadın Birimi, Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve BM Kadın Birimi Türkiye Temsilcisi Alia el Yassir de Türkiye'de kadınlar için yapılan çalışmalara desteklerini artırmak istediklerini belirtti.

Yassir, "Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi, sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak ve sürdürülebilir kalkınma gündeminin başarısı için kritik önemde. Tüm dünyada mülteci ve göçmen kadınlar zorluklar ve ayrımcılıkla karşılaşmakta. Toplumsal cinsiyet eşitliği sınırlar ötesinde daha iyi bir gelecek için önemli." dedi.

Yassir, insani krizlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların ihtiyaçlarına dikkat çekmenin de BM Kadın Biriminin temel misyonu olduğunu vurguladı.

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Müsteşarı Simona Gatti de "AB olarak, Türk hükümeti, proje ortakları ve belediyeler ile çalışarak mültecilerin dayanıklılığının artırılmasına destek veriyoruz. SADA merkezini desteklemek bizim için çok önemli. Kadın dayanışması adını verdiğimiz bu merkez, bizim Türk devletinin faaliyetlerinde verdiğimiz en önemli destek olabilir." ifadesini kullandı.

Konferansa Japonya Büyükelçiliğini temsilen katılan Elçi Müsteşar Yoichi Mikami de Türkiye'deki mülteci kadın ve çocukların desteklenmesinin çok önemli olduğunu belirterek" Japonya olarak toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesiyle ilgili tüm programlarda yer almaya ve desteğe devam edeceğiz." diye konuştu.

"Ülkesini terk etmek zorunda insanların sayısı vahim seviyelere ulaştı"

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürü Gülser Ustaoğlu da konferansın tüm taraflara ve insanlığa hayır getirmesini diledi.

Dünyadaki mülteci sayısının her yıl arttığına dikkati çeken Ustaoğlu, dünyadaki 25 milyon mültecinin büyük kısmının savaş mağdurlarından oluştuğunu belirtti.

Ustaoğlu, "Ülkesini terk etmek zorunda kalanların sayısı vahim seviyelere ulaştı. Suriye'de beş yüz binden fazla kişi yaşamını yitirirken, beş milyondan fazla kişi göç etti. Bu mağduriyetin en yakın şahidi Türkiye'dir. Bugün 3,5 milyondan fazla mülteciyi misafir ediyoruz. Bugüne kadar mülteciler için 30 milyar doların üzerinde harcama yaptık. Geliştirdiğimiz politikalarla diğer mağdur bölgelere de yardım elimizi uzatıyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin cinsiyet ve etnik kökenlerinden dolayı hedef alınabilecek mülteciler için tüm imkanlarını seferber ettiğini vurgulayan Ustaoğlu, bu konuya beslenme, barınma ve sağlık gibi temel ihtiyaçların yanı sıra eğitim, toplumsal hayata kazandırılma ve psikolojik destek hususunda da yaklaşıldığının altını çizdi.

Ustaoğlu, Suriyeli kadınlarla cinsiyete dayalı şiddet, erken yaşta zorla evlilik, kadınlar arasında dayanışma inşa etmek ve duygusal becerileri geliştirme alanlarında bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını söyledi.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Aksoy da göçün insanlık tarihi kadar eski olduğunu belirterek göçün bir problem yerine, iyi yönetilmesi gereken bir sorun olarak görülmesi gerektiğine işaret etti.

Aksoy, BM Kadın Birimi iş birliğinde Gaziantep'te kurulan SADA Kadın Gelişim ve Dayanışma Merkezinin önemine değinerek "SADA Merkezinde kadınların güçlenmesi, hizmetlere erişimi ve beceri imkanlarının artırılması konusunda çalışan proje paydaşlarına teşekkür ediyoruz." dedi.