Türkiye'de yeni anayasa ve başkanlık sistemi etrafındaki tartışmalar ile Güneydoğu'da yaşanan olaylar, AK Parti milletvekilleri Orhan Miroğlu, Yasin Aktay ve Cemal Öztürk'ün ABD'nin başkenti Washington'da katıldığı panelde masaya yatırıldı.
Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Siirt Milletvekili Yasin Aktay ve Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, "Türkiye İlerleme Enstitüsü" ile "Cühannüma-USA" kuruluşlarının düzenlediği "Türkiye'nin 2023 Vizyonu ve Başkanlık Sistemi Tartışmaları: Terör Kıskacında Türkiye ve Ortadoğu Gündemi" adlı panele katıldı.
Miroğlu, bölgesel dinamikler değişirken Türkiye'nin içinde ve komşularında yaşanan süreçlerin Kürt meselesini nasıl etkilediğini anlattı. PYD'nin Rajova'da egemenlik sağlarken Esed rejiminin desteğini aldığını ifade eden Miroğlu, bu ikili arasındaki yakın ilişkinin Türkiye'ye PKK üzerinden döndüğüne işaret etti.
ABD'nin DAEŞ'le mücadele ediyor diye PYD ile kurduğu ilişkinin Türkiye'de bir rahatsızlık yarattığının açık olduğunu dile getiren Miroğlu, "Kandil merkezli bir programın Türkiye ve Suriye'de etkin olmasını ABD yönetimi nasıl izah edebilir?" diye konuştu.
"PKK bu savaşı kaybetti ancak bu, Kürtlerin kaybettiği anlamına gelmez"
"PKK bu savaşı kaybetti ancak bu, Kürtlerin kaybettiği anlamına gelmez" diyen Miroğlu, Güneydoğu'da bazı ilçelerde yaşanan olaylara dikkati çekerek Kürtlerin PKK'nın çukur tuzağına düşmediğini ifade etti.
Batılı merkezlerde Kürtlere bakışın sorunlu olduğuna işaret eden Miroğlu, ABD'li dil bilimci Noam Chomsky'nin, "Kürtlerin dağlardan başka dostu yoktur" gibi bir yaklaşım içinde olmasını yadırgadığını ifade etti. Miroğlu, "Bu, oryantalist bir bakış açısıdır" yorumunu yaptı.
Miroğlu, Kürtlerin Batı nezdinde "DAEŞ'e karşı karasal bir güç" görülüp değerlendirilmesinin de benzer bir bakışı yansıttığını ve bunun tehlikeli olduğunu kaydetti.
Ocak ayının son haftasında Türkiye'yi ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın bazı AK Parti, CHP ve HDP milletvekilleri ile İstanbul'da bir araya geldiği toplantıyı anımsatan Miroğlu, "O toplantıda Sayın Biden, bir oğlunu kanserde kaybettiğini, bir oğlunun da Irak'ta savaştığını anlatarak, 'Ben diğer oğlumu Irak'a gönderemem; göndermek istesem bunu annesine izah edemem' dedi" diye konuştu.
Miroğlu, Biden'ın ziyaretinde milletvekilleri ile toplantısında çoğulcu bir yaklaşım içinde hareket edildiğini ancak öğleden sonraki gazetecilerle olan oturumda bu çoğulcu yaklaşımın bulunmadığını belirterek, "Eğer Amerika'nın çıkarları ile Türkiye'nin çıkarlarının ortak olabileceğini düşünüyorsak bölgede olan biteni objektif olarak değerlendiren gözlere ihtiyacımız var demektir" yorumunu yaptı.
Biden'ın anlattığı kişisel hikayenin önemli olduğuna işaret eden Miroğlu, hiçbir annenin kendi çocuğunun ölümüne rıza göstermeyeceğini ve PKK terörünün bitmesi gerektiğini ifade etti. Miroğlu, "Kürtlerin dostu dağlar değil, birlikte yaşadıkları halklardır" dedi.
Miroğlu, Güneydoğu'da son dönemde PKK'nın hendekler üzerinden tırmandırdığı terörün, yerel halk nezdinde bir karşılığının olmadığını anlatarak, hükümetin ilgili tüm kurumlarıyla sahada aktif bir biçimde vatandaşların yanında olduğunu kaydetti.
"Bölgede yaşananların anlatılanlardan daha kötü olduğu" yönündeki soruya karşılık Miroğlu, "PKK teröründen bahsetmeden yapılan hiçbir değerlendirmeyi sağlıklı ve doğru bulmadığını" ifade etti.
"Şiddet, asla tolere edebileceğimiz bir şey değildir"
Konuşmasının ilk bölümünde Türk demokrasisinin geçirdiği uzun ve meşakkatli süreci anlatan Aktay, özellikle sivil-asker ilişkilerinde atılan önemli adımların ülkenin çehresini değiştirdiğini söyledi.
Güneydoğu'da bazı ilçelerde yaşanan olaylara da değinen Aktay, "Şiddet, asla tolere edebileceğimiz bir şey değildir" dedi. AK Parti'nin kuruluş felsefesi gereği etnik siyasete karşı olduğunu bildiren Aktay, her türlü red ve asimilasyon politikalarının AK Parti hükümetleri döneminde reddedildiğini belirtti.
Aktay, Kürtlerin haklarını savunmak için dağdan değil siyasal alandan beklenti içinde olduklarını dile getirerek, "PKK'nın Kürtler üzerinde bir egemenlik alanı kurmasına izin vermeyiz" yorumunu yaptı.
Aktay, Bayırbucak Türkmenlerine giden tırlarla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
"Tırların içinde ne olduğunu hiçbir zaman söylemedim çünkü bunu bilmiyorum. Ancak bizim ülkemizde bazı savcılar, MİT'in kontrolündeki tırların içinde ne olduğunu merak edip operasyon yapıyorlar. Devletimiz o tırların Bayırbucak Türkmenlerine gittiğini açıklamıştır, ben de ona binaen bunu dile getirmişimdir. Ancak burada asıl sorgulanması gereken şey, birilerinin yaptığı bu operasyonla Türkiye'nin 'teröre destek veren bir ülke' konumuna düşürülmek istenmesidir."
Türkiye'nin gelirine oranla insani yardım noktasında dünyada birinci sırada yer alan bir ülke olmasına karşın teröre destek veren bir ülke gibi sunulmasının çok büyük bir haksızlık olduğunu vurgulayan Aktay, "Evimizi açtığımız Suriyeli misafirlerimizle gurur duyuyoruz" ifadelerini kullandı.
"Yeni anayasa çalışmalarında başkanlık sistemi sağlıklı bir şekilde tartışılmalı"
Öztürk ise yeni anayasanın Türkiye için kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye'de başkanlık sisteminin sağlıklı bir şekilde tartışılmasının önemine işaret eden Öztürk, "Biz AK Parti olarak Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesinin daha uygun olduğunu düşünüyoruz" dedi. Türkiye'nin son 13 yılda çok önemli mesafeler kat ettiğini örnekleriyle anlatan Öztürk, "Siyasi ve ekonomik istikrar içinde vatandaşlarımıza her alanda daha iyisini sunmak için çalışmaya devam ediyoruz" dedi.
Son Dakika › Güncel › Türkiye'nin 2023 Vizyonu ve Başkanlık Sistemi Tartışmaları' Paneli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?